:D
Kadında hayranlık verici bir bağlanma eğilimi vardır. Sevdiği adam, çoğu zaman aşkını asacağı bir askıdan başka bir şey değildir.
Sayfa 105 - Can Yayınları, 3. baskıKitabı okuyor
Her şey birbirine bağlıdır, yaşamın sunduğu olaylar arasında öyle ince bağımlılıklar sezerim ki hepsi birden değiştirilmedikçe bir teki bile değiştirilemez gibime gelir.
Sayfa 99 - Can Yayınları, 3. baskıKitabı okuyor
Bilişsel davranışçılar halt etmiş :)
Duygu alanında gerçek, düşten ayrılmaz. Sevmemiz için, sevdiğimizi düşlememiz yettiği gibi, sevdiğimiz zaman da sevdiğimizi düşlediğimizi düşünmemiz, daha az sevmemiz, sevdiğimizden biraz kopmamız, hatta ondan birkaç kristal koparmamız için yeterlidir. Ama bunu düşünmemiz ıçin de önceden daha az sevmeye başlamış olmamız gerekmez mi?
Sayfa 83 - Can Yayınları, 3. baskıKitabı okuyor
Chamfort
"Ya kadınları sevmeyi seçmeli ya onları tanımayı; ikisinin ortası yoktur."
Sayfa 77 - Can Yayınları, 3. baskıKitabı okuyor
Söyleyin, insanın çok güzel at, sığır, kümes hayvanı, tahıl, çiçek ırkları elde etmek için o kadar şey yapıp da hâlâ tıpta kendi dertlerine bir rahatlama, acımada bir çare, dinde bir avuntu, sarhoşluklarda da unutuş arar durumda olması aşağılık, yüz kızartıcı bir durum değil mi?
Sayfa 340Kitabı okudu
Hepsi bir yana bunların, neden açığa vurmayayım kuşkumu? Benim durumumda, bu dev yazgıdan bir fare doğurtmak için ellerinden geleni yapmaktan geri kalmayacaktır Almanlar. Adlarını kötüye çıkardılar benim yüzümden şimdiye değin, kuşkuluyum ilerde de düzeleceklerden. – Ah, burada k ö t ü bir kimse olmayı çok isterdim […] Benim doğal okuyucularım, dinleyicilerim daha bugünden Ruslar, İskandinavlar ve Fransızlardır, -Artacak mı onların sayısı gitgide?- Almanlar baştan başa kuşkulu adlarla geçmişler bilgi tarihine; “bilmeyerek olmuş” kalpazanlar çıkarmışlardır, yalnız “Bu deyim Kant’la Leibniz’e olduğu gibi, Fichte’ye, Schelling’e, Schopenhauer’e, Hegel’e, Schleiermacher’e de uygundur: apaçık değildir bunların tümü: düşünce tarihindeki ilk d ü r ü s t düşünürün, apaçık dört bin yıllık kalpazanlıktan ötürü yargılayan düşünürün, kendileriyle yan yana Alman düşüncesine sokulması büyüklüğünü hiçbir zaman kazanmamalı onlar.
La Rochefoucauld
Öyle kusurlar vardır ki, iyi kullanılmadılar mı erdemden de fazla parlarlar.
Sayfa 221Kitabı okudu
Laura da pek hoşnut değildi. Nasıl olabilirdi ki? Koşullar, yaradılışına hiç de uygun düşmeyen bir rol yüklenmeye zorlamıştı onu…
Sayfa 190 - Can Yayınları
La Rochefoucauld
Yaşamda öyle kazalar olur ki, iyi atlatmak için biraz deli olmak gerekir.
Sayfa 134Kitabı okudu
“Çok güzel şeyler vardır, bu kadar kötü olmasaydık, hepsini görebilirdik.”
Sayfa 184 - Can
Hiçbir zaman, yapılacak hiçbir şeyim olmadığı sıralardaki kadar aceleci görünmem.
Sayfa 133Kitabı okudu
Bana üzüntüler, kaygılar, pişmanlıklar getireceksen hiç gelme daha iyi.
Sayfa 71Kitabı okudu
"Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe insan, yeni okyanuslar keşfedemez."
Yaşamda hiçbir şey çözülmez; her şey sürer. Belirsizlik içinde kalır insan; sonuna kadar da neye dayanacağını bilemeden öyle kalacaktır; bu arada, hiçbir şey olmamışcasına yaşam sürüp gide. Buna da razı olur insan; her şeye, her şeye razı olduğu gibi...
Sayfa 322 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bir sigara içmez misiniz?
Başkalarının dumanından zehirlenmemek için kendisi tüttürmeli insan.
Sayfa 298Kitabı okudu