Hislerim kuvvetleniyor her yalanda
Oturmamış karakterler
Tanımsız ruhlar sanki etrafta
Suretler birbirine uzak, düşmanca yaşayışlar.
Ağızlarda sıcak kelamların yalan iniltisi
Gözlerin hasetlik ve nefret parıltısı
Kararmış kalpler ve can çekişleri
Bunlara şahit olmak benim ızdırabım
Göğsümün daraldığını bilen yaradanım
Seni sevdim diyenlere aldanırım
Sevdiklerinden olmaya yanayım
İzinle aşkın ile sana yanayım
Ufuklar karanlık! Umutlar karanlık! Kalpler karanlık! Her yer karanlık!
İşte o, karanlığın temsilcisi. Adı şeytan. Bütün ordusuyla savaş açmış kâinata. Ve ne yazık ki; vaadini yerine getirmeyi başarmış. Semalar kararmış, umutlar kararmış, kalpler kararmış. Çünkü şeytan, aydınlığa giden yolu kapatmış. Yaratan'ı unutmuş yaratılan! Dipsiz bir kuyuda, sonu gelmez bir hırsa tutsak; yaratılış sebebini unutmuş zavallı insanlık! Nefsine köle olmuş, bir et ve kemik yığınından ibaret, yol almış. Bir yol ki; umarsızca, şeytanca...
Çığlıkların elinden tutup iyi niyet evine koşarız.Kapıyı aralayan yok, duyan yok ..
Neden mi ?
Kararmış kalpler , duymayan kulaklar , görmeyen gözler ..
Velhasıl-ıkelam : Çiçeği , iyi niyet olmayanın bahçesi çürürmüş..
Allah Resulü (sav) bir diğer hadisinde şöyle buyurmuştur:
الْقُلُوبُ أَرْبَعَةٌ: قَلْبٌ أَجْرَدُ فِيهِ سِرَاجٌ يُزْهِرُ فَذَلِكَ قَلْبُ الْمُؤْمِنِ وَ قَلْبٌ أَسْوَدُ مَنْكُوسٌ فَذَلِكَ قَلْبُ الْكَافِرِ وَ قَلْبٌ أَغْلَفُ مَرْبُوطٌ عَلَى غِلَافِهِ فَذَلِكَ قَلْبُ الْمُنَافِقِ وَ قَلْبٌ مُصَفَّحٌ فِيهِ إِيمَانٌ وَ نِفَاقٌ فَمَثَلُ الْإِيمَانِ فِيهِ كَمَثَلِ البَقْلَةِ يَمُدُّهَا الْمَاءُ الطَّيِّبُ وَمَثَلُ النِّفَاقِ فِيهِ كَمَثَلِ الْقُرْحَةِ يَمُدُّهَا الْقَيْحُ وَالصَّدِيدُ فَأَيُّ الْمَادَّتَيْنِ غَلَبَتْ عَلَيْهِ حُكْمٌ لَهُ بِهِ
"Kalpler dört çeşittir:
1. Temiz kalptir. Orada parlayan bir nur vardır. Bu, müminin kalbidir.
2. Kararmış ve ters çevrilmiş kalptir. Bu da kâfirin kalbidir.
3. Kılıflara konulmuş ve ağzı da bağlanmış kalp- tir. Bu da münafığın kalbidir.
4. Terk edilmiş kalptir. Orada iman da vardır, nifak da... Bu kalpte iman, temiz suyun büyüttüğü bakla ve yeşillik gibidir. Nifak ise irin ve cerahatin aktığı yara gibidir. Hangisi galebe ederse ona göre hüküm verilir."
Ahmet b. Hanbel, Müsned
Burasıda dünya malesef
Bi ışık yok bak karanlık
Görüyorum hergün malesef
Kalpler leş gibi kararmış
Burasıda dünya malesef
Kafalar bomboş kararsız
Bi çözüm yok buna malesef
Şimdi karar ver ne yapalım
Okumanın çeşidi ne olursa olsun, insanı ulvî gerçeklere eriştiren okuma, seviyeli bir gönlün eşlik ettiği okumadır. Kapalı ve kararmış bir gönülle yapılan okumalar, varlığın sırrını ve gayesini kavrama noktasında körebe oyunundan farksızdır. Zira duyularımız, kalbin robotu hükmündedir. Aynı hâdise karşısında takınılan tavırların farklılığı, esasen gönül farklılığıdır. Rabbimiz buyurur:
"Onlar Kur'an üzerinde derinliğine bir düşünmezler mi? Yoksa kalpler üzerinde kilitler mi var?" (Muhammed Sûresi, 24)
Sayfa 73 - Erkam Yayınları, Genç Kitaplığı, 1. Basım: Şubat 2010Kitabı okudu
Huzayfe'den (r.a) rivayet didiğine göre
"Kalpler Dört Çeşittir:
1.Temiz kalp. Orada parlayan bir nur vardır. Bu müminin kalbidir.
2. Kararmış ve ters döndürülmüş kalp. Bu kâfirin kalbidir.
3. Killara konmuş ve ağzı bağlanmış kalp. Bu münafığın kalbidir.
4. Kendi haline bırakılmış kalp. Onda iman da bulunur nifak de. Bu kalpte iman temiz suyun besleyip büyüttüğü yeşil bir bakla gibidir. Nifak ise irin ve cerahatın azdırıp artırdığı yara gi- bidir. Bunlardan hangisi diğerinden fazla ise kalbe o hâkim olur ve hüküm ona göre verilir."