Feveranımsı saatler 03:33
Hislerim kuvvetleniyor her yalanda
Oturmamış karakterler
Tanımsız ruhlar sanki etrafta
Suretler birbirine uzak, düşmanca yaşayışlar.
Ağızlarda sıcak kelamların yalan iniltisi
Gözlerin hasetlik ve nefret parıltısı
Kararmış kalpler ve can çekişleri
Bunlara şahit olmak benim ızdırabım
Göğsümün daraldığını bilen yaradanım
Seni sevdim diyenlere aldanırım
Sevdiklerinden olmaya yanayım
İzinle aşkın ile sana yanayım
haldan bilmez ne çare..:
"dünya hassas kalpler için bir cehennemdir"
- 
Johann Wolfgang Von Goethe
Oscar Wilde ’den çocuklara yazılmış gibi dursa da oldukça çarpıcı toplum eleştirileri barındıran; yükte hafif, pahada ağır bir kitap… İçerisinde birbirinden değerli beş güzel hikaye mevcut:
* mutlu prens
* harika fişek
* bencil dev
* bülbül ile gül
* vefalı dost
Herbirinde ortak vurgu özveri üzerinde toplanmış durumda. Bir diğer dikkat çeken husus ise toplumdaki hâlden bilmezlere yapılan sitem… Yanlış anlaşılmak istemem, hiçbir hikayede yapılan fedakarlığın karşılığını bekleme gibi bir şey yok. Misalen mutlu prens şatafatla ortaya konan heykelindeki yakutu safiri yanına misafir gelen kırlangıç sayesinde ihtiyaç sahiplerine hibe ederken; toplumun yönetici kesimi artık kararmış vaziyete dönen heykelciği değersiz görüp bir vücudu erittikten sonra yeni heykel yapma derdine giriyorlar. Üstelik önce benim heykelim yapılsın kavgasına tutuşarak hem de, hem de toplumdan hâlâ bihaberken…
Bozkırın temiz insanlarından bir ozanın söylediği gibi : haldan bilmez ne çare…
kitapla kalın, mutlu bayramlar…
Kalpler kararmış.!
"İnsanlığın kalbi kötülükle doludur, hayatlarında ve yüreklerinde deliliği barındırırlar ve sonrasında gidip ölülerin arasına karışırlar.."
Sayfa 53
“Kalpler dörde ayrılır:
1-Temiz kalp: Orada parlayan bir nur vardır. Bu müminin kalbidir.
2-Kararmış ve ters döndürülmüş kalp: Bu da kâfirin kalbidir.
3- Kılıflara konmuş ve ağzı bağlanmış kalp: Bu da münafığın kalbidir.
4- Terk edilmiş kalp orada iman da vardır nifak da vardır…” (Ahmed b Hanbel, el-Müsned, XVII. 208)
Hastalıklı kişilikler, muhataplarına hastalık dışında ne taşıyabilirler? Hangi güzellikleri sunabilirler? Kendilerinde bulunmayanı mı? Meziyetlerde, marazlarda ne varsa, anında yansıması olur. Karışık zihinler, kararmış kalpler Nura davet etseler bile kim ilgi duyar ki?
Sayfa 54Kitabı okudu
Diller dost her kelimede, kalpler kararmış
Yalandan güler yüzler
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var derler, yalan.
Hele bir düş, en yakın dostun bakmaz yüzüne.
İyilikleri saf gören âlem, kötülüğü başına taç eder.
Artık utan ey insanlık!
Sayfa 47Kitabı okudu
Ellerinde kan var senin
Gülüşün masumiyet
Ölümü anlatır bakışların
Sürerken bir sürü illet..
Uzun saçlar
Sanki Hindistan'da bir top kumaşlar..
Ellerinde kan var.
Huzayfe'den (r.a) rivayet didiğine göre
"Kalpler Dört Çeşittir:
1.Temiz kalp. Orada parlayan bir nur vardır. Bu müminin kalbidir.
2. Kararmış ve ters döndürülmüş kalp. Bu kâfirin kalbidir.
3. Killara konmuş ve ağzı bağlanmış kalp. Bu münafığın kalbidir.
4. Kendi haline bırakılmış kalp. Onda iman da bulunur nifak de. Bu kalpte iman temiz suyun besleyip büyüttüğü yeşil bir bakla gibidir. Nifak ise irin ve cerahatın azdırıp artırdığı yara gi- bidir. Bunlardan hangisi diğerinden fazla ise kalbe o hâkim olur ve hüküm ona göre verilir."
Sayfa 209Kitabı okudu
Ancak kararmış kalpler göremez!
Şeyh Hakîm et-Tirmizî şöyle diyor:
Velinin kalbi, Allah'ın celâl sıfatlarının tecelli ettiği ilâhî
nurların madenidir. Bu maden, yakınlık makamının hem başı hem de sonudur. Kulun kalbinde bir canlılık varsa, bu ilâhî nur sayesinde gerçekleşir. İşte bu nur, velinin alnında görünür apaçık şekilde yansır. Allah tarafından sevilmiş olan bu velinin çehresine bakan herkes, Allah Teâla'yı hatırlar.
Sayfa 11Kitabı okudu
