Nar Ağacı... Nazan Bekiroğlu'nun kalemini ustaca konuşturduğu o mükemmel kitap.
Bir tarafta Setterhan, Piruz, Azam ve Sofya; diğer tarafta Zehra, İsmail, Celil Hikmet. Bir tarafta Balkan ve Cihan Harbi'nin ortasında ayakta kalmaya çalışan Osmanlı, bir tarafta Rusların hakimiyeti altındaki Türkler. Bir tarafta Müslümanlar, bir tarafta Zerdüştîler.
Sadece iki gencin aşk hikâyesi değil bu kitap. Hem yarım kalan hem de yepyeni bir filizden doğan aşkların, sınanan dostlukların hikâyesi. Her şeye rağmen devam etmenin hikâyesi.
Öyle bir aşk ki bu, her şey onların aşkı etrafında şekilleniyor. Öyle ki harp onların kavuşması için çıkıyor, ölenler de onlar kavuşsun diye ölüyor. Neticede kalpleri ısıtan sımsıcak bir aşk hikâyesi doğuyor.
...
Ben düşmezdim bu kadar
Yanmazdım ateşte yanmazdım bu kadar
Sen vurmazdın ya beni
Vermezdin elinle vermezdin ele
...
Ben Yanmazdım Bu Kadar : Zehra ve Setterhan'ın öyküsü benim için bu şarkıda gizli artık. Zira Nar Ağacı'nı okurken bu şarkı eşlik etti bana. Ne zaman şarkıyı dinlesem onları hatırlayacağım artık.
İyi okumalar ...