"Seninle sıkışıp kaldığı
mı filan hissetmiyorum. Gidecek olmak haftalardır beni ürkütüyordu. Sen. Luke. Burası. Kendimi hiç bu kadar yerleşik ... bu kadar evde gibi hissetmedim. Hayatımın bu yöne evrileceğini hiç düşünmemiştim:'
Bir elini omurgam boyunca yukarı aşağı gezdirdi. "Ben de Kızıl. Ama hayat böyle. Biliyorsun, başka türlüsünü de istemezdim."
Sayfa 349
"Peki ya beceremezsem? Luke döküp yeniden deneyebileceğim bir martini değil:,
Cade'in kahkahasının derin gümbürtüsü telefondan süzüldü.
"Şu an bana gülemezsin!"
"Willa. Halledersin. Kendine inanman lazım. Akıllısın. Beceriklisin. Kararlısın. Öyle olduğunu biliyorum, çünkü asla yapmayacağıma yemin etmeme rağmen senden hoşlanmamı sağladın:'
Sayfa 169
Çünkü hiçbir şey değilse bile Willa Grant tam bir ortalık karıştırıcıydı, hayatıma
bodoslama girmiş ve çaba dahi harcamadan onu karmakarışık etmişti. Bu konuda kendinden oldukça memnun görünüyordu.
Sayfa 150
Cade, eylemlerin sözlerden daha çok şey ifade etmesinin somutlaşmış haliydi. Benim için yeterince kahve yapmadığı için özür dileyecek değildi. Bunun yerine, beni iyi hissettireceğini bildiği için daha fazla kahve yapmış ve bana bir kupa bırakmıştı.
Ve bir de Kızıl diye hitap ettiği bir post-it notu.
Belki aptallık ediyordum ama bu tatlı gelmişti. Cade'den gelince, bu tatlıydı.
Sayfa 134
"Ben çok küçüğüm. Ama babam seni kurtarır!" Gürültülü kahkahası arka verandaya kadar geldi. Hala bu sabah olduğu kadar baştan çıkarıcıydı. "Bunu bilemiyorum. O
beni burada bırakmaktan mutlu olabilir Luke."
Dudaklarımı birbirine bastırdım. Haksız sayılmazdı. Bu sabah süzülerek Chestnut Springs'e gelmemiş olsaydı, hayatını daha az karmaşık olurdu.
Sayfa 35
Sadece gelip gidecek birine ihtiyacım vardı. Profesyonel ve karmaşadan uzak birine.
Sadece iki ay içindi. O kadar da zor olmasa gerekti.
Sayfa 14
"sizin için üzülüyorum. Siz kalpsiz bir çocuksunuz."
Sayfa 119Kitabı okuyor
“Sizin için insan diye bir şey yok mu? Yalnız kafanızla yazmak istiyorsunuz. Düşünmek için kalpsiz olmak gerekir, sanıyorsunuz. Hayır, düşünmeyi besleyen sevgidir.”
Sayfa 32Kitabı okudu
kalpsiz diyorlar size: ama sahicidir sizin kalbiniz ve ben utangaçlığını seviyorum sizin içtenliğinizin.
İnsanlar devrim yaparken seks ve sanattan vazgeçerse yıkmak istedikleri dünyadan daha kalpsiz bir dünya yaratırlar.
Nesini Sevdim Bilmem Ki!
Şunu da tahris edeyim ki bu işte seni zerre kadar düşünmedim. Hani, gönlümün rızasıyla sana, Feride gibi bir kız değil, evimin kedisini bile teslim etmezdim. Fakat, gel gör ki, bu deli kızlara söz anlatmak kabil değil. Sizin gibi toy, kalpsiz adamlarin nesini severler, bilmem ki?..."
Sayfa 285
'Kalpsiz' dediğimizde neyi ve nereyi kasdediyoruz peki?
Peki, biz neyle seviyor veya neyle nefret ediyoruz?
Neyle korkuyoruz?
Sayfa 7Kitabı okuyor
"Düşünmek için kalpsiz olmak gerekir, sanıyorsunuz. Hayır, düşünmeyi besleyen sevgidir."
Sayfa 32Kitabı okuyor