Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
“Ezilenler”i tamamladıktan sonra yoğun çalışma temposu nedeniyle sağlığı bozulan Dostoyevski doktorunun tavsiyesi ile Almanya, Fransa ve İngiltere’yi içeren kısa bir Avrupa seyahatine çıkar. Yıl 1862’dir. Avrupa’da devrimin etkileri hala sürmekte, burjuvazi yükselmekte, ezilen kesimleri savunmak amacıyla sosyalizm sesini yükseltmektedir. Slav
İyi akşamlar sevgili kitap severler Elias Canetti -Körleşme kitabından bahsetmek istiyorum. Profösör J.Isaacs, 1950’de bir konferansta Körleşme’yi Karamazof Kardeşler ya da Ulysses ile karşılaştırmıştır: “Yüzyılımızın en büyük romanlarından olan Körleşme’nin çekiciliği, ilk okuyuşta ancak Karamazof Kardeşler’le ya da James Joyce’un Ulysses’i ile
Çok ama çok etkilendiğim, bayıldığım bir kitap Körleşme. Üç bölümden oluşuyor: Dünyasız Bir Kafa, Kafasız Bir Dünya ve Kafadaki Dünya. Başkarakterimiz Profesör Kien, hayatı, sosyal ilişkileri olmayan, kendini bilime ve çalışmaya adamış biri. Kien’in günün birinde açgözlü ve paragöz hizmetçisi tarafından kandırılarak onunla evlenmesiyle hayatının nasıl değiştiğini okuyoruz. Canetti, hem cehaletin, bilgisizliğin bilimi, mantığı, bilim insanlarını nasıl yıkıma götürebileceğini; hem de kendini bilime adayıp kapılarını dış dünyaya kapatmış insanın gerçekten ne kadar kopabileceğini, ne kadar ‘körleşebileceğini’ anlatmış. Bir yandan kitlelerin ne kadar tehlikeli olabileceğini, insanın kendini kitlelerden koruması gerektiğini göstermiş; diğer yandan da insanın temel bir içgüdü olarak kitleye ait olma ihtiyacını, yaşam kavgasında kitleye bağlılığıyla verdiği mücadelenin ve kitleden aldığı darbeler sonucunda kitleden ayrılmasının kendisine ne kadar zarar verebileceğini anlatmış. Bu şekilde iki taraflı tezlerinin yanı sıra kitapta olayların her karakterin gözünden ayrı ayrı anlatılması da çok başarılı; aynı olayların, durumların farklı kişilerde nasıl farklı yansımalara sahip olduğunu, herkesin dünyaya nasıl kendi penceresinden baktığını göstermiş Cannetti. Akademik kariyerindeki çalışmalarında da kitle meselesine yer veren yazarın, felsefe, tarih ve mitoloji üzerindeki hakimiyeti hayranlık uyandırıcı. Kesinlike sanıldığı gibi ağır bir kitap değil, yazarın ne anlatmaya çalıştığı açık. Mutlaka ama mutlaka okuyun. Benim en sevdiğim kitaplar arasında yerini aldı.
Körleşme
Nihayet bitirdim “Körleşme”yi Dünya Edebiyatı’nın başyapıtlarından biri olarak kabul edilen bir kitap bu. Kitabı okumam 2 aya yakın sürdü. Biraz kalın, 564 sh ve açıkçası okuması zor bir kitap. Kalın olduğundan kitabı, tatilde yanımda götürmedim. Ayrıca, araya bir de öykü grubumuzun kitapları girince bitirmek zaman aldı.
Ahmet Cemal,
Tipik Tom Robbins , zeki, çevik, fikir uçuşmaları şeklinde aşk sorunsalını ele almış halesiz aziz, eğlendirici ancak o kadar çok uçuşuyor ki imgeler okumak zaman zaman yorucu olabiliyor
629 syf.
10/10 puan verdi
Okuyun, okutun!
Özlenen betimlemeleriyle serinin üçüncü kitabı yine harikaydı ve söylemeliyim ki soluksuz okudum. Yan karakterlerin daha güçlü yer alması bunun yanı sıra menkıbelerin anlatılması ve yer yer tarihi kişiliklere değinilmesiyle diğer iki kitaptan biraz farklı geldi. Olaylar daha sakin ilerlese de can derdine düşen insanoğlunun gerçekleri, adaleti bulduğu boşlukta nasıl bir kelamıyla değiştirebileceğini, değiştirmek için neleri göze aldığını, alabileceğini gösteriyor bizlere. Hem de insanın her gün yeniden, iyi ya da kötü olarak doğmasının mümkünatının isterse elinde olduğunu düşündürerek yapıyor bunu. Ama ne tuhaftır insanoğlu, gözünü döndüren hırslarıyla, tatlı canı ve merhamet üzerine galesiz vicdanıyla... Oysa ki eşrefi mahluk (yaratılanların en şereflisi) iken insanoğlu, zulmettiği yine eşrefi mahlûkattır her ne hikmetse.
Zulmün, kötü şeylerin karşında hoşgörülü kalmamak gerek aslında.
“İnsanın içindeki adalet duygusunu köreltirsek, insanın insana saygısı kalmaz. İnsanın insana itimadı, hürmeti kalmayınca da bir yerde insanlık çok şey kaybeder, hayat çirkinleşir.”
Ne de güzel anlatır bu alıntı durumun özetini.
Yaşar Kemal’i okuyan insan, insanlığı, adaleti, eşitliği, sevgiyi ve bu güzel değerlerin kıymetini anlamalı anlayabilmelidir. En azından o, okuyanlarda bu değerlerin canlı kalmasını istemiştir diye düşünüyorum. Bu sebeple okuyun, okutun.
