İnsanların büyük çoğunluğu Kamala, düşen bir yaprak gibidir, kapılıp gider rüzgârın önüne, havada süzülür, dönüp durur, sağa sola yalpalar vurarak iner yere. Pek az kişi de vardır, yıldızlara benzer, belli bir yörüngede ilerler durur, hiçbir rüzgâr varamaz yanlarına, kendi yasalarını ve izleyecekleri yolu kendi içlerinde taşırlar.
"Ey güzel Kamala! Sen, Siddhartha’nın gözlerini yere indirmeden konuştuğu ilk kadınsın. Güzel bir kadınla karşılaşırsam, gözlerimi yere indirmeyeceğim artık."
Sayfa 60Kitabı okudu
İnsanların büyük çoğunluğu Kamala, düşen bir yaprak gibidir, kapılıp gider rüzgârın önüne, havada süzülür, dönüp durur, sağa sola yalpalar vurarak iner yere. Pek az kişi de vardır, yıldızlara benzer, belli bir yörüngede ilerler durur, hiçbir rüzgâr varamaz yanlarına, kendi yasalarını ve izleyecekleri yolu kendi içlerinde taşırlar.
Sayfa 79 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
Merhabalar,
Kitabı bu gece bitirdim (5 Nisan 2023).
İlginç bir kitaptı. Bir arkadaşım ısrarla beğeneceğimi iddia ederek önermişti, beğendim gerçekten de :)
Yolda yürümenin, yolları tanımanın, bazen o yolu seçmenin bazen seçmemenin, kısacası bir arayışın öyküsü...
Anladığım kadarıyla Siddhartha kendini, içini, ruhunu her neyse aradığı bulmak için bir arayışa girse de bu yolda ve devamında yalnız olmayı yeğliyor çünkü başkasının yolundan gittiğinde aradığını bulamayacağına inanıyor.
Yol, çok güzeldi. Kitabın da tabiriyle, "Yol da yoldu doğrusu!" Bazen kendini kaybetti, bazen başkalarının yapamayacağı kadar çileyi çekti, tanıştığı insanlardan bir şeyler öğrendi, düştü, kalktı, yavaşladı, hızlandı, fikirleri değişti, gelişti, biz hepsine şahit olduk. İnsanın kendini arama yolculuğu böyle bir şey...
Kitabın güzel tarafı, yol yürüyen, arayan soran tek kişi Siddhartha da değil. Belki arayışta değillerse de muhakkak bir bildikleri var ve okurken bunlara da şahit oluyorsunuz. Govinda'yı, kayıkçıyı Kamala'yı, oğlunu vs. anlamaya çalışıp onların da yolunu yürüdük. Oldukça zengin bir okuma oldu :)
Ayrıca 
Ferrari'sini Satan Bilge'yı sık sık hatırlattı bana okurken. Hemen hemen aynı kültürün meyveleri, aynı meselelerden bahsediyor, onu da severek okumuştum. Bu da aynı tatta :)
Biraz okudum biraz dinledim, kısa sürede bitti, iyi ki tanımışım :) Bana oruç tutmanın bir başka faydasını gösterdi :) Her şeyi olmasa da bir şeyler muhakkak katar. Bu yüzden herkese tavsiye eder, keyifli okumalar dileriiim :)
"Əlbəttə, ağıl da daima deyil, keçib gedən müvəqqəti bir şeydir, lakin mənim ağla nə üçün meyl göstərdiyimi siz artıq bilirsiniz. Həyat insana qüssə verən bir tələdir. Mütəfəkkir bir adam yaşa dolub kamala çatdıqda özünü ixtiyarsız olaraq çıxılmaz bir tələdə hiss edir. Doğrudan da, o öz iradəsinə zidd olaraq, hər hansı bir təsadüf nəticəsində heçlikdən həyata keçirilmişdir..."
Sayfa 31 - Qanun NəşriyyatıKitabı okudu
Sarmaşık
Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nin 10. Günündeyiz! Yaza vedayı iyiden iyiye kabullendiğimiz günlerde geldi çattı. Ne iyi etti diyorum keyfimce. Hepsine yorulacak binlerce yorumum var ama zilberman galerinin işlerine dair minik bir şeyler aklımı kurcalıyor, dayanamadım. Birkaç gün önce Beyoğlu’nda -Mısır Apartmanı’nında, Grand Pera’da,vs- gezdiğim
Nəsə çatmır
Səndə ucalıq var, gözəlim, lütf isə çatmır,
Yox! Yox! O da var, sadəcə, mən naqisə çatmır.
Tac olsa rəqib başlara, mən qalsam üzülmə,
Dürr var uduzur daşə, qızıl var misə çatmır.
Biganəyə pis-yaxşı dedim pisliyin, amma,
Bir pis işi var yaxşı sözün ki, pisə çatmır.
Hal əhli ilə hər gecə bir yas tuturam ki,
Şah toyları ləzzətdə bizim məclisə
İnsanların büyük çoğunluğu, Kamala, düşen bir yaprak gibidir, kapılıp gider rüzgârın önüne, havada süzülür, dönüp durur, sağa sola yalpalar vurarak iner yere.
Ey güzel Kamala! Sen, Siddhartha' nın gözlerini yere indirmeden konuştuğu ilk kadınsın.
Kamala yetmiş bir adamın öz ilk gənclik təsəvvürlərini mühafizə etməsi nadir hadisədir. Həm də birisinin bunları mühafizə etməsi deyil, hamının bunu itirməsi qəribədir. Bütün dünyanı gəz, dolaş, hər şeyə geniş açılmış, heyrətli gözləri ilə baxan gəncliyin incəliyi və sadəlövhlüyü keçmişə dair bir xatirəyə çevrilsə, onda dünyada nə qalar?
Sayfa 84Kitabı okudu
“Sen de benim gibisin, insanların büyük çoğunluğundan farklısın. Kamala’sın sen, yalnızca Kamala; içinde dingin bir yer, sığınılacak bir yer var, ne zaman ister sen benim gibi oraya çekilebilir, kendini kendi evinde hissedebilirsin. Pek az insanda vardır bu, oysa herkes buna sahip olabilir.”
... Sen de öğrendiklerini uygula, karşılığında para alırsın, para verirler, elbise ve ayakkabı verirler, istersin. Fakirsin, başka ne yapabilirsin ki?
-Düşünebilirim. Bekleyebilirim. Oruç tutabilirim.
Hepsi bu mu?
-Hepsi bu. Bir de şiir yazarım. Bir şiirime bir öpücük vermez misin?
Şiirin hoşuma giderse veririm. Nasıl bir şey ki?
Siddartha bir an hafızasını toplamaya çalıştı, sonra:,
Güzel Kamala bahçesine giriyordu,
Kapısında kapkara Samana duruyordu,
Baktı Samana nilüfer çiçeğini gördü,
Selam verdi eğildi,
Kamala gülümseyerek karşılık verdi.
Kurban olayım Kamala,
Tanrıya kurban olmaktan da güzelsin.
Sayfa 51Kitabı okudu
-“İnsanların büyük çoğunluğu, Kamala, düşen bir yaprak gibidir, kapılıp gider rüzgârın önüne, havada süzülür, dönüp durur, sağa sola yalpalar vurarak iner yere. Pek az kişi de vardır, yıldızlara benzer, belli bir yörüngede ilerler durur, hiçbir rüzgâr varamaz yanlarına, kendi yasalarını ve izleyecekleri yolu kendi içlerinde taşırlar.”