(Spoiler içerir)
Fakir Baykurt... Ülkemizin gelmiş geçmiş en değerli kalemlerinden bir adam. Pek çoğumuzun ismini, kitabı filme, diziye uyarlandığı vakit duyduğumuz bir yazar. Kendini halkın eğitimine adayan Anadolu'nun en kıymetli filizlerinden, Köy Enstitülü gerçek bir öğretmen. Kaleminin ucunu kıranlara karşı, büyük bir kararlılık ile,
Çıktığım yolculukta bana eşlik etmesi için seçtiğim Dünya Ağrısı aynı şehre yolumun ikinci kere düşmesiyle başka başka şehirler değiştirerek ama aynı yollarda son buldu. Son bulan çekilen Dünya Ağrısı değil ama, o dinmeyen bir ağrı.
Kitapta durup durup hep bu gerçeği çarpıyor işte insanın yüzüne hem de ne çarpmak, derindeyse ağrınız daha derin
‘’Bizi kamyona doldurdular,
Tüfekli iki erin nezaretinde,
Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular,
Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar,
Tarih öncesi köpekler havlıyordu.’’
Yıl 2013 Tunceli’nin bir ilçesinde görevdeyim. Dediler ki Pülümür İlçesinde Cemal Süreya heykeli açılışı var göreve gidilecek. Nasıl sevindim anlatamam sana,
5 seriden oluşan veda caddesini okumak harikaydı. Son kitap için yani
Veda Caddesi 5 - Vade inceleme yapacam; Mutlu sonla bitmedi benim için baş karakter Aymira ve Kamer birbirlerini delice seven iki genç. Evlenip yuva kurdular bir kızları oldu Ayperi adında, o 4 yaşına girerken annesi hamileydi 2. Çocukları olan Uzay adını böyle koyacaklardı ama olmadı. Aymira yoğun kan kaybıyla bebeği ile hayata gözlerini yumdu. Kamer güzel seven adam onun öldüğüne bir türlü inanamadı ama hayatta ayakta kalmak zorundaydı. Kızı Ayperi için zor oldu ama onu büyüttü yaşayan bir ölü olarak kalsada. Son kitap
Veda Caddesi 5 - Vade son satırlarında beni bitirdi ağlaya ağlaya okuyup bitirdim.
Okumayan herkese tavsiye ederim çünkü gerçek sevgiyi aşkı onlardan dinleyin, Kamer ve Aymira dan.
Kitabın 4. Serisi olan Veda caddesi dehr. Ben bu kitabı her okuduğum da gözyaşlarımı Tutamıyorum. Kamer ve Aymira birbirini çok seven iki genç. Kimsesiz büyüyen Çetin, Zeynep, Andaç, Aytaç ve yaralı büyüyen Koca yürekli adam Kamer onlara sahip çıkıp baba olan genç adam, senin yüreğin ne güzel ki gencecik yaşta onları kötülüklerden canın pahasına da olsa koruyan yaralı adam. Her zaman karşınıza kötülükleri çıksa da asla pes etmeyip birbirinize sarılan kocaman aile olana daha sonra yolu onların sokağına düşen Aymira ve kardeşi Alper, birbirinizi asla bırakmadan korkmadan bir aile oldunuz.
Kitabı okurken çok keyif aldım ve tabiki ağlayarak okudum sizin aşkınızı Kamer ve Aymira. Kitap hiç bitmesin istedim ama bitti, bakalım 5. Serisi ve son kitap olan
FETÖ gerçeğini yıllar öncesinden öngörerek milleti gelebilecek tehlikelere karşı uyaran, cesurca dile getiren Kamer Genç, Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu, Ahmet Taner Kışlalı'yı saygıyla ve rahmetle anıyorum. Bu darbe girişimi, onları Türk milletinin gözünde bir kez daha haklı çıkarmıştır. Ders çıkarmayanlar utansın.
Türkiye önce onu ❝Sakallı❞ diye tanıdı.
Sonra ❝Ahmet Demir❞.
Adını ilk söyleyen isim Tunceli Milletvekili Kamer Genç oldu; ❝Mahmut Yıldırım❞.
Susurluk kazası onu yeşil karanlığa gömdü.
Sayfa 7 - Kod Yayıncılık, Birinci Baskı - Haziran 2013Kitabı okudu
Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam
Kevn ü mekândır âyetim zâta gider bidâyetim
Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne sığmazam
Kimse gümân ü zann ile olmadı Hakk ile biliş
Hakkı bilen bilir ki ben zann ü gümâna sığmazam
Sûrete bak vü ma'nîyi sûret içinde tanı kim
Cism ile cân benim velî cism ile câna sığmazam
Hem sadefim hem
"Kamer Ana, al sana nergis topladım," dedi. Çiçekleri, yanda inek sağan Kamer Anaya uzattı. Kamer Ana bir genç kız gibi
kızardı, utandı:
"Sağ ol Şefçe Ağam," dedi gülümseyerek. "Beni düşünmüşsün."
Benim "Tunceli" adıyla övüneceğim çok tarihsel olay var.
Onların ne var, bilmiyorum!
Tunceli, ağa'nın, şıh'ın, şeyh'in/ feodalizmin barınamadığı yer demektir.
Tunceli, aydınlanmanın kalesi demektir.
Tunceli, en çok okuryazarın olduğu yer demektir.
Tunceli, 1954 ve 57'de herkes DP'ye oy verirken CHP'ye oy vermek demektir.
Tunceli, faşist 1982 Anayasası'na en çok hayır oyu vermek demektir.
Tunceli bağımsızlık, özgürlük, eşitlik demektir.
Tunceli, CHP'ye genel başkan vermiş şehir demektir.
Tunceli, İbrahim Kaypakkaya demektir; Ali Haydar demektir.
Tunceli, "Tabutumu Türk bayrağına sarıp beni köyüme gömün," diyen Kamer Genç'tir.
Tunceli sevgi-hoşgörü-vicdan demektir.
Tunceli, kadın-erkek eşitliği demektir.
Tunceli, delisinin heykelini şehir meydanına dikecek özgüvendir.
Tunceli, bir komünisti, bir kadını belediye başkanı yapandır.
Tunceli semboldür.
Tunceli ayıp olacak/utanacak hiçbir şey yapmamıştır. Siz ne derseniz deyin... Benim gönlümdeki Tunceli'yi, yiğit insanları silemezsiniz.
Sayfa 91 - Kırmızı Kedi Yayınevi 1. Basım 2016Kitabı okudu
Bende sığar iki cihan, ben bu cihana sığmazam
Gevher-i lâmekân benem, kevn ü mekâna sığmazam
Arş ile ferş ü kâf ü nun bende bulundu cümle çün
Kes sözünü vü epsem ol, şerh ü beyana sığmazam
Kevn ü mekândır ayetim, zatıdürür bidayetim,
Sen bu nişanla beni bil ki nişana sığmazam.
Kimse güman ü zann ile olmadı Hakk ile biliş,
Hakkı bilen bilir ki
İkindiye kadar söğütlerin serininde oturdular. Memed azıcık kendine gelmişti ama, gene konuşmuyor hep düşünüyordu. Korkutucu bir dalgınlıkta. Kamer Ana, insan böyle güzeli delikanlı olur, genç olur, bekar olur, Seyran gibi güzeli giyinmiş kuşanmış, gözlerinin içine bakar bulur da, hiç yüzüne bakmaz mı, farkında olmaz olur mu? Bu adamı periler çalmış, cin çarpmış, diye düşünüyordu. Aklı başında bir adam, yanı başında Seyran gibi bir kız durur da hiç farkında olmaz mı? Vay Memedim vay! Vay da aslanım vay! Dağlar beller, açlıklar yokluklar, dinsiz ağalar, imansız candarmalar fıkarada hal bırakmamışlar ki...
Seyran'a bir acıyor, bir acıyor yüreği parçalanıyordu. Allah bir insanı ondurmazsa ondurmaz. Önce Aziz sevdası, onmamış, başa kadar gitmemiş bir sevda. Sonra Memed sevdası... Yanacak kız, ölene kadar yanıp tutuşacak, bomboş. Fıkara Seyran, nasıl da bakıyor yüzüne! Hayran, deli, kendinden geçmiş. Nasıl da görmüyor öteki...
Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam
Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam
Kevn ü mekândır âyetim zâta gider bidâyetim
Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne sığmazam
Kimse gümân ü zann ile olmadı Hakk ile biliş
Hakkı bilen bilir ki ben zann ü gümâna sığmazam
Sûrete bak vü ma'nîyi sûret içinde tanı kim
Cism ile cân benim
Senin yüzünü gören her erkek sana vurulur, mümkünü yok vurulur.
Şu koca köyde sana vurulmayan kaldı mı?
Genç olsun, koca olsun, hasta sayrı olsun sana vurulmayan erkek kaldı mı?
Sana gökteki kuşun, yerdeki karıncanın, yılanın erkeği bile vurulur.