Kamu Spotu :)
"Yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın, hele çöp poşetlerine ASLA hapsetmeyin.’GDO’lu olmayan, doğal tohumlarınızı poşete atmayın.. toprağa atın’
Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün. Üzerine de bir bardak su dökün.
Gömme imkanınız yoksa bi poşette bu çekirdekleri biriktirip yanınıza alın ( yada arabanıza koyun) arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara bu çekirdeklerinizi savurun, korkmayın bu çevre kirliliği değildir aksine çevre için yeni hayattır. Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve besler…
Yapacağınız en kötü hareket çekirdekleri poşetlere hapsetmektir !
Bunu yapmayın ve yaptırmayın.
Yapılan çalışmalarda doğaya başıboş atılan yada dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmış.
En büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılması, ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servet… Daha yeşil bir ülke için, daha temiz hava için, toprak kaymasını önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince meyve çekirdeği gömelim, savuralım, fırlatalım..."
TEMA
Lütfen bu kitabı otobüste,açık alanda okumayın diyerek kamu spotu vererek paylaşıyorum..
Neden mi? Özellikle otobüs diyorum sonra ben gibi krize girersiniz gideceğiniz yer için yarıyolda inip yürüyebilirsiniz
Uzun zamandır bu kadar eğlenceli bir kitap okumamıştım bir ara gülmekten çenemin ağrısı olsada çok iyiydi ya hatta biraz ara verip öyle devam ettim
O babasının annesinden korkma sahnesi sonra sigara ile yakalanma yerleri ahaha o veli toplantısı ve daha birçok yer çok güzel anlatılmış
Kendimiz ile varoluşumuzu paylaştığımız nesneler arasında birtakım ayrımlar yaptığımız çağ sona eriyor. Çok da uzak olmayan bir geçmişte, en azından modem Batı'da, insan denen varlık bir şey ya da nesne değildi. Bir hayvan ya da makine de değildi. insanın özgürleşmesi tam da böyle bir ayrımı temel alıyordu. Bugün, pek çokları var ki etrafımızı saran ve birçoğu insan icadı olan nesnelerin güçlerini, enerjilerini ve dirimselliğini kendileri adına sahiplenmek istiyor. (...)
Çağımız, açıkça, siyasi ve kültürel kötümserlik çağıdır. Aynı zamanda, olağanüstü kırılgan bir çağdaş özne bağlamında, bir duyumsamalar çağı. Kitlesel narsisizmin de yardımıyla, gerçekle karşılaşma dil vasıtasıyla değil, zevk ve beden vasıtasıyla vuku buluyor artık.
#züccaciyedükkanındabeyazfil
Züccaciye Dükkanında Beyaz Fil
Herkese Merhabalar...
Sizlere ben ne okudum böyle dediğim bir kitap ile geldim.
İtiraf etmem gerekirse bu tarza pek hakim değilim.
Peki ne o tarz yeraltı edebiyatı...
Fazla hatta neredeyse bu tarz okumadığım için nasıl yorum yapacağımıda hali ile bilemiyorum.
Kitabımız bir yeraltı