#züccaciyedükkanındabeyazfil
Züccaciye Dükkanında Beyaz Fil
Herkese Merhabalar...
Sizlere ben ne okudum böyle dediğim bir kitap ile geldim.
İtiraf etmem gerekirse bu tarza pek hakim değilim.
Peki ne o tarz yeraltı edebiyatı...
Fazla hatta neredeyse bu tarz okumadığım için nasıl yorum yapacağımıda hali ile bilemiyorum.
Kitabımız bir yeraltı
Ne hissedeceğimi bilmiyorum. Nasıl oldu da bu kadar hayat dolu bir insan böyle bir şeye sürüklendi? Aşk mı bu gerçekten? Bence sadece takıntı... Werther'ın yaşadığı şeyin zorlu olduğunu düşünebiliriz ama onun takık davrandığını göz ardı edemeyiz. Tedavi alması gereken bir boyuttaydı kendisi.
İlk okuduğumdaki kadar keyif almadım. Okurken öfledim pöfledim bazen. Birinci okuyuşumda ruhuma dokunan bu eseri ikinci kez okurken sıkılmam hayata bakışımın değiştiğinin kanıtlarından biri belki de. Bu hikâye hiçbir şekilde mutlu bitmeyecekti bence... Werther'ın takıntılı düşünceleri her zaman bu sona getirecekti bizi. Lotte'yi çok sevdim bu arada çok şirin biri gibi geldi bana. Sevilmeyi hak eden biriydi ama böylesine bir kaosun ortasında kalması üzücü. Döneminde bu kitap insanları o kadar etkiliyor ki intihar vakaları çoğalıyor bu arada ama ben sadece sinirlendim. Eskiden insanlar daha duygusalmış ama şimdi biz duygusuzluğa yüz tuttuk. Dilerim ki kalplerimizdeki buzlar çözülür. Kamu spotu yapar gibi kapıyorum bu yorumu. İyi bakın kendinize.
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021122.6k okunma
Onlarca kamu spotu, bilboardlar, kısa filmler, haberler boşuna. Bu dünyada birinin yaşama hakkını elinden alan öldürülmeli. Verilen canı ancak Allah alır.
Spoiler içerir.
Poliseye roman türünde yazılmış ama bu özelliği ikinci üçüncü planda kalmış bir kitap.
Öncelikle kitabı bitirdikten sonra 'ben ne okudum?' diye sorabilirsiniz. Ve bu sorunun üç farklı cevabı olabilir.
1-Beyoğlunu anlatan gezi yazısı
2-Yazarın ideolojik görüşü
3-Polisiye roman
Üçüncü cevabı alacak olanlar var mıdır bilemem ama ben o cevabı alamadım. Polisiye roman sürükleyiciliğinin olmadığı, merak duygusunun yeterince tatmin edilmediği kendimce başarısız bulduğum bir eser.
Yazar poliseye roman yazmamışta dünya görüşünü dile getirmek için araya bi iki olay sıkıştırmış gibi.
Gezi olaylarına ve 6-7 Eylül olaylarına atıfta bulunarak kendince bir kamu spotu oluşturmaya çalışmış ama o da olmamış.
Eleştirebileceğim bir diğer noktaysa üslup. Kitabın üslubu sıradan hayatta karşılaşabileceğimiz sahicilikte değildi. Edibiyat yapacağım diye samimiyetsizleşmiş ve bu samimiyetsizliği gidermek için bol keseden küfür serpiştirmiş aralara.
Tavsiyem bu kitabı okuyacağınıza reyting almamış polise dizilerden birinin bir bölümünü izleyin. Zaman kaybetmemiş olursunuz.