406 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Oktay Sinanoğlu’nun okuduğum ilk kitabı. Aslında kitabın başında Türk Aynştaynı, Bye Bye Türkçe, Hedef Türkiye, Bir Türk Dehası, Büyük Uyanış ve Ne Yapmalı kitaplarının yazdığım sırayla okunmasını tavsiye ediyor (ama bilmiyorduk tersten başladık diyelim) Kitap öncelikle çok akıcıydı, ilk kısımlarında TV programlarındaki söyleşilerden kesitler verilmiş ilerleyen kısımlarda kendi denemeleri ve okur mektupları bulunmakta. Oktay Sinanoğlu ülkemizin sayılı aydınlarından biri, aydın diyorum çünkü çok iyi bir özgeçmiş inşa etmesine rağmen toplumun sorunlarına sırt çevirmemiş ben bu ülke için ne yapabilirimi düşünmüş ve yazdığı kitaplarla katıldığı TV programlarıyla bir kamuoyu oluşturmaya çalışmış. Kitap “Türkçe giderse Türkiye gider.” eksenin de Türkiye de yabancı dille eğitim sorunundan başlanarak nelerden taviz verdiğimizi ve verdiğimiz tavizlerin nelere yol açtığını gözler önüne seriyor. Yabancı dilde eğitimin geri kalmış sömürge ülkelere has bir özellik olduğunu başka bir dilde öğrenimin o konuyu yeterince iyi öğrenilemeyecek duruma getirdiğini bu durumun sadece emperyalist güçlere hizmet ettiğini dile getiriyor. Bence gençlerin ufkunu açabilecek milli duyguları uyandıran güzel bir kitap. Tavsiye edilsin :)
Büyük Uyanış
Büyük UyanışOktay Sinanoğlu · Bilim+Gönül · 2010580 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kadin olmak bu kadar zor olmamalıydı.
Yazarın ilk kitabı
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
de ki tadı yakalayamadığım için üzüldüğüm , sonrasında edebi kaydı taşınmadan kamuoyu oluşturmak adına yazıldığını anlayarak bir çırpıda okuduğum bir kitap oldu benim için. Hâlâ günümüzde kadına uygulanan şiddetin her yerde her şekilde örtbas edilmesi gerçeğiyle insanların, üç maymunu oynaması kadar acı.
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
in
Nadia' ya Sözüm Var
Nadia' ya Sözüm VarZana Muhsen · Yakamoz Yayınları · 2021753 okunma
Reklam
247 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Kitap II. Meşrutiyet’te Osmanlı parlamento­sunda görev yapan bir mebus, Mekke mebusu Abdul­lah b. el-Hüseyin’in (1882-1951) hatıralarından oluşmaktadır. . Yazar aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin Mekke Emiri olan ve 1916’ da Osmanlı Devletine isyan eden Şerif Hüseyin’in oğludur. Abdullah 1921-1923 arasında İngiliz mandası al­tındaki Filistin’in bir
Biz Osmanlı'ya Neden İsyan Ettik?
Biz Osmanlı'ya Neden İsyan Ettik?Kral Abdullah · Klasik Yayınları · 2006173 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Geçmiş zamanlardan günümüze kadar süre gelen güçlünün zayıfı ezdiği, kaynakları elinde bulunduranın sömürge ile işini hallettiği, dini alet ederek insanları maşa olarak kullanan bir düzen düşünün. Ve bu düzenin geçmiş faaliyetlerinin sonucunda yara almış insanları. İşte #YaşarÖzdemir Kilit-Anahtar-Kapı üçlemesi ile aslında çok da yabancısı
Kilit
KilitYaşar Özdemir · Feniks Yayınları · 2020104 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Oysa canım Romantizm istemişti.
𝐺𝐼𝑅𝐼𝑆 Kitabın adı
Romantizm Okulu
Romantizm Okulu
olduğu için canım biraz romantik komedi okumak istemişti...
Heinrich Heine
Heinrich Heine
abim sanırım ağır bir
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
hayranı. Kendisini ilahlaştıracak kadar -belki de öyle yaptı- övüyordu bu kitapta. Genel olarak çok fazla Alman ve Fransız edebiyatını karşılaştırmakta ve -bilmiyorum çoğu kez Fransız edebiyatını yermekte idi- Alman
Romantizm Okulu
Romantizm OkuluHeinrich Heine · Yapı Kredi Yayınları · 201519 okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
“Akıllı adam koşulları elverdiğince mutlu olur."
Kitap, mutlu olabilmenin yol rehberi gibi yazılmış. Yazar bunu meydana getirirken , hayat deneyimlerini gözlemlerini ve kendi düşüncelerini harmanlamış. Mutlu olabilmek kavramının yanında kişini bu mutluluğu bulabilmesi için önüne çıkan bazı sorunlara; rekabet, can sıkıntısı ve heyecan, yorgunluk, çekememezlik, günah duygusu, işkence korkusu ve kamuoyu korkusu gibi nasıl başa çıkması gerektiğini de çok basit bir dille anlatmış. Kitap 1930 lu yıllarda yazılmış, o zamana ki mutluluğa bakış açısı ile şimdiki mutluluğa bakış açısı hemen hemen aynı olmakla beraber farklılıklarda göze çarpıyor. Yaptığın eylemlerden keyif alırsan, sevgi barındırıyorsan, aile kavramına sahip çıkmışsan , üstesinden gelemediğin şeyleri kabullenmeyi bilirsen , bazı şeyleri yapmak zor olsa bile çaba gösterip yapmayı becerebilirsen sen zaten mutlu bir insansın.
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıBertrand Russell · Say Yayınları · 20134,034 okunma
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Adını Duymam 8 Yıl Öncesi ,Okumak İse 2024 Yılına Nasip Oldu . Kişinin Kendini Yönetip İradesini Sağlıklı Bir Şekilde Yönetebilmesi İçin Yapması Gerektiği, Gözden Geçirmesi Gereken Kısımlar Vardır. Kitaba Baktığımızda İki Kısımdan Oluşmakta Kurumsal Ve Pratik Kısım. Kurumsal Kısma Baktığımızda Bir Ön Bilgilendirme Açıklama , Kişinin Kendini
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Kapra Yayıncılık · 028,6bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Vigdis Hjorth 'un şahane Miras'indan sonra okudugum ikinci kitap Postane Günlükleri. Çok leziz bir kitap. Hani tadı damağınızda kalan türden. Bu diğerine göre daha umut verici. Norvec'teki gerçek bir olaydan yola çıkarak kurgulastirilmis. PR firmasında çalışan eski gazeteci Ellinor, iş arkadaşı Dag'in işi bırakıp çekip gitmesinden sonra onun üstlendiği Posta Hizmetleri AB uyum yasaları üzerine çalışmaya başlar. Postacılar bu değişikliğe karşıdır. Kamuoyu oluşturmak Ellinor ve iş arkadaşı Rolf'a kalır. Tüm bu işlerin yanı sıra Ellinor ,çekip giden arkadaşının ardından yaşamını sorgulamaya başlar. Hayatı anlamlandırmaya çalışır. Bu anlamda varoluşçu bir metin. Roman ,Ellinor'un eski bir günlüğü bulması başlar. Ve devamında da romanda tam olarak olmasa da bir günlük havası sezilir. Görece normal bir yaşamı olan Ellinor, posta işçilerinin mücadelesiyle hayatını anlamlandırmaya başlar. Çünkü önemli olan gerçek insan hikayeleri,gerçek yaşamlardır. "Hiç kimse önemsiz değil, her birimiz,her gün ya bir medeniyet kurmak ya da tam tersine dünyayı yok olmaya terk etmek arasında secim yapmak zorundaydık, en ufacık şeylerde bile üstlenmemiz gereken bir görev vardı. " Hayati anlamlandırmak için,kendimiz için, başkaları için bir şeyler yapmamız lazım.
Postane Günlükleri
Postane GünlükleriVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 2023310 okunma
410 syf.
9/10 puan verdi
#birekonomiktetikçininitirafları3 #johnperkins 4 kitaplık serinin 3. kitabında ülkemize dair 3 olaya değinilmiş. Onun dışında dünyada sömürgeciliğin yerel işbirlikçilerinin nasıl para kaçırdığı, küresel güçlerin şirketlerin nasıl operasyon yaparak ülkeleri göçerttiğini anlatmış. Ülke dışına paraların nasıl çıktığı,vs. (Artık shell den yakıt almam) Afrika ülkelerinin nasıl sömürüldüğü ne kadar çok insana kıydıkları, biz burda tektaş yüzük almak için neler yapıyoruz. O taşı çıkarmak için insanlar ne acılar çekiyor. "Üçüncü dünya ülkelerini denetim altında tutan şey borçtur." Yolsuzluk her zaman gücün beslemesi olmuştur.. " bir ülkedeki etnik ya da din kaynaklı ayrılıkları kullanma stratejisi sık sık başarıya ulaşır." Her yolsuzluğun faturasını sıradan halk öder.. bu kitap yazıldığında yani yıllar önce offshore'da tutulan yolsuzluk para miktarı 11,5 trilyon $ "YAŞANAN KÖTÜLÜKLER BİLİNİYOR, AMA BUNA RAĞMEN HİÇBİRŞEY YAPILMIYORSA KAMUOYU BU ŞEYİN DEVAM ETMESİNİ İSTİYOR OLMALI.."BİR ÜLKENİN BELLİ DERECEDE KORUMACILIK UYGULAMADAN BAŞARILI GELİŞİM GÖSTERMESİ PEK AZ RASTLANMIŞ BİR DURUMDUR."DEVLETİN ÖZELLİKLE DE ELEKTRİK SU GİBİ POTANSİYEL KARLILIĞI YÜKSEK ALANLARDAN ÇEKİLMESİNİ İSTERLER, ÇÜNKÜ BUNLAR ALTERNATİFİ BULUNMAYAN YAŞAMSAL TÜKETİM KALEMLERİNİ OLUŞTURUR."daha söylenecek çok şey var da..
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 3
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 3Steven Hiatt · April Yayıncılık · 2009187 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
“the outsider”
günümüzde sosyal medyanın da etkisiyle toplumda infial oluşturan hadiselerin gerçekleşmesine sebep olan kişilerin linç dalgasına kapılıp, yasaların önünde adilce yargılanması gerekirken kamuoyu tarafından haddinden fazla suçlanmasının bir örneği bu kitapta karşımıza çıkmış. adam öldürme olayına karışan baş karakterimiz öldürme olayından birkaç
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 0111,2bin okunma
Reklam
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
NEMRUT VE KAYIP MEZAR Bir polisiye kitabına hazır mısınız? Ahh takdir edersiniz ki polisiye olunca fazla detaya giremiyorum ama keşke anlatabilsem kısaca Ba-yıl-dım diyeyim. Oktay Çetin'in bir gece aniden telefonu çalar. Arayan Vedat isminde bir komiserdir ve evine ziyarete gelir. Mimar Sinan Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı olan Oktay
Nemrut ve Kayıp Mezar
Nemrut ve Kayıp MezarUmut Altuğ · Düşün Yayıncılık · 202314 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kişiselleştirilmiş gerçek
“Bu konunun siyasetle ilgili değerlendirilmesini son derece yanlış bulduğumuzu dile getirmek istiyorum” diyor sayın bakan. Neyle ilgili veya nasıl değerlendirmemizi arzu ettiğini açıklamıyor. Herhalde hiç değerlendirmemiş olmamızı tercih ederdi. Nasıl olsa o değerlendiriyor. Gerçi onun değerlendirmesi de kendisinin değil, bir başkasının. Hepimizin
Hakikatin Ölümü
Hakikatin ÖlümüMichiko Kakutani · Doğan Kitap · 201934 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
“…insanlar hakkında başka zaman olsa hiç duyamayacağım hikayeler duydum, daha önce göremediğim bağlantıları gördüm, kendimi bir bağlamanın parçası gibi hissediyordum.” Mutsuzluk için illa büyük sorunlar mı gerekli, rutinler hayatımızı tekdüzeleştirir mi? Bu sorunların etrafında şekillenen bir roman Postane Günlükleri. Ya da kitabı bitireli zihnimde bu sorular dolaşıyor. Tabii biraz daha kişisel varyasyonları. Kısaca kurgudan da bahsedeyim. Anlatıcı Ellinor’un görüştüğü bir ailesi, mutlu bir birlikteliği, iyi de bir işi. Maslow piramidini tamamlamış bir yetişkin diyebiliriz. Ancak bir şeylerin eksikliğinin farkında, bir gün günlüğünü buluyor ve yazdığı şeylerin önemsizliğini görüyor. Pekala başka birinin hayatı da olabilirdi. Metin hayatında fark yaratamamasını sorgulamasının izleğinde ilerliyor. Ellinor iletişim uzmanı ve Norveç’te postane işçilerine dayatılan 3 nolu posta direktifinin yürürlüğe girmemesi için kamuoyu yaratmada işçi sendikasıyla çalışmaya başlıyor. Onların hikayelerini öğrendikçe Ellinor da değişiyor, bir bağlamın parçası olduğunu hissediyor. Norveç edebiyatının öne çıkan seslerinden Vigdis Hjorth, dilimize çevrilen ikinci kitabı Postane Günlükleri. Miras’ı okumamıştım, bu kitabı okurken sipariş verdim. Tavsiyemdir göstergesi alabiliriz bunu :)
Postane Günlükleri
Postane GünlükleriVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 2023310 okunma
Resim