Kanal Harekatı'nda Cemal Paşa kadar Alman Miralayı Kress von Kressenstein'ın da rolü var. Osmanlı askerini boş yere heba etmekle suçlanıyor.
Sayfa 80 - Çöldeki hezimet: Kanal Harekatı
Ordu, 1. Dünya Savaşı'nın ilk dönemlerine göre çok zayıf hale düşürülmüştü. Ordu birçok cephede adeta mahvedilmişti. 1. Dünya Savaşı'na neredeyse iki buçuk milyon askerle giren koca Osmanlı İmparatorluğu, 1917'de Sina Cephesi'nde ancak 43 bin kişilik bir kuvveti zorla ayakta tutabiliyordu. Savaş yakın bir gelecekte
Sayfa 120 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Osmanlının Mısır Kanal Harekatı
2/3 Şubat, gece yarısını geçerekten, sac kaplı dombazlara bindirilmiş Osmanlı askerleri karşı yakaya çıkmak üzere harekete geçerler. Ancak, daha Kanal'da iken sahilden projektörler yanar, gemiler top atışına, sahil bataryaları çapraz mitralyöz ateşine başlar. Sahile yerleştirilen ağır obüs bataryamız bir İngiliz savaş gemisini vurursa da
Sayfa 332Kitabı okudu
Osmanlı Mısır Kanal Harekatını Neden Yaptı?
Kanal Harekatı, Almanların Batı cephesindeki yükünü hafifletmek ve İngilizlerin çok hassas oldukları bu noktaya kuvvet kaydırmalarını sağlamak için düşünülmüştür ve bu kararın askeri açıdan yanlış olan bir yönü de yoktur. Böylece, aynı zamanda İngilizlerin Çanakkale'ye gönderme ihtimali olan kuvvetlerinin bir kısmı buraya çekilmiş olacak ve savaşın Batı cephesi de rahatlatılacaktır. Hareketi, Suriye Cephesi ve 4. Ordu Komutanlığına atanan Büyük Cemal Paşa yönetecektir.
Sayfa 331Kitabı okudu
" Kanal Harekâtı."
Sömürgeciler, Türkleri Anadolu'dan bile atmak hesapları yaparlarken Almanlar da başka bir hesap içindeydiler.
Sayfa 405Kitabı okudu
Kanal Harekâtı 14 Ocak 1915’de başlamış, 13 bin kişilik kuvvet zor şartlar altında Sina Çölü’nü geçerek 2 Şubat’ta Kanal’a ulaşmıştır. Ancak harekât planlandığı gibi icra edilememiş, çok küçük bir kuvvet Kanal’ı geçebilmiş ve bunlar da İngilizlere esir düşmüştür. Mısır’da başlayacağı düşünülen isyan ise gerçekleşmemiştir. Yaklaşık 1.300 kişi zayiat veren Osmanlı birlikleri Gazze’ye geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Selim, Mısır'ın fethinin hemen ardından, Hint Okyanusu'ndaki askeri harekâtı yaymak için Kızıldeniz'deki üslerde yetmiş gemilik bir donanmanın hazır edilip denize indirilmesini emretmişti. Bu 1527'de Mısır'dan hareketle başlatılan bir deniz seferi sonucunda Yemen'in alınmasına yol açmıştı. Osmanlılar Yemen'in
Sayfa 152 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Mısır bilim adamları, mehtabın durumunu, kanal sularının akıntılarını ve diğer meteorolojik verileri tespit ettikten sonra, kanal çıkarmasının Ekim'de yapılmasına karar verilmişti. Bu tarih ise Yahudilerin Yom Kippur denen kutsal bir bayramına rast geliyordu. Bu sebeple bu savaşa Yom Kippur Savaşı denildiği gibi, Ramazan ayında yapıldığı için Ramazan Savaşı da denilmiştir. 6 Ekim günü, aynı zamanda, Hazreti Muhammed'in, kendisine Mekke kapılarını açan Bedr muharebesi hazırlıklarına başladığı güne de tesadüf ettiğinden, Mısırlılar harekâta kod adı olarak Bedr Operasyonu adını vermişlerdir. Enver Sedat ise bu operasyona Stark yani kıvılcım adını koymuştu. Arap basını ise Selahaddin Harekâtı demeyi tercih etti. Savaş, Selahaddin Eyyubi'nin Haçlılara karşı mücadelesi gibi telâkki edilmişti.
Sayfa 311 - Kronik Kitap 7. BaskıKitabı okudu
ne acı.
Bütün kutsal değerler üzerine yemin ederek bağlılık sözü veren Faysal diğer taraftan ağabeyi Ali ile birlikte İkinci Kanal Harekâtı'na katılacak askerlerin talimi görüntüsü altında Medine'ye ve demiryoluna saldıracak asilerin eğitimi ile ilgileniyordu ve bütün bunlar Medine Muhafızı Basri Paşa'nın gözü önünde gerçekleşiyordu.
Sayfa 338 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Mayıs 1915'te Cemal Paşa, Kressenstein'e yazdığı bir telgrafta II. Kanal Harekatı'ndan amacın "kısmen ve kısa bir zaman için de olsa; Mısır'ı tutmak" diye belirtiyor, bunu "Başkumandanlık Vekaleti'nin istediğini" ve "biz bunu yerine getireceğiz" sözleriyle de kendi düşüncesini ekliyordu.
Sayfa 118Kitabı okudu
El-yüz yıkamak yasaktı ve develere üç günde bir su verilebilmekteydi. Aynı şekilde yiyecek taksimatında da tahsis edilmesi planlanan miktara uyulamadı. 1. Kanal Harekatı için ihtiyaç duyulan deve sayısı 30.000 olarak planlanmış ancak sonrasında bunu temin etmenin imkansız olduğu görüldüğünden sayı 9.000-11.000'e kadar düşürülmüştü. Develerin stratejik öneminin kanal harekatı hazırlığı için önemi yazışmalardan anlaşılır. Ancak harekat sırasında en çok da develer zayiata uğradı. Develere verilmesi planlanan arpa yetmediğinden peksimet kırıntıları ve günlük yarım kilo arpa verilebildi. Harekata katılan askerlerin durumuyla ilgili en kötü sonuç gerçekleşmemiş, hiçbir asker açlıktan hayatını kaybetmemiştir. 1. Kanal Harekatı boyunca yetersiz iaşe sorununun baş göstermediğini söyleyebiliriz; bunun nedeni sıkı disiplin ve şiddetli tedbirlerdir. Ancak aynı durum develer için geçerli değildir.
Sayfa 53Kitabı okudu
Kanal yönünde gerçekleştirilen ve Osmanlı askeri tarih literatürüne 1. Kanal Harekatı olarak geçen bu operasyonda görev alan 25. Tümen'in tamamının Araplardan oluştuğu ve Türklerle Kanal harekatı sırasında ortak kaderi paylaştığı bilinmektedir.
Sayfa 50Kitabı okudu
Diğer taraftan Mısır'ın batı sınırı da Osmanlı Devleti gayrinizami harp taktikleriyle ikame edildi. Bu sınır İngiliz belgelerinde Batı Çölü olarak tabir edilen bölgede Senusilerle idare ediliyordu. Bu faaliyetleri incelemek Kanal Harekatı öncesi yürütülen faaliyetleri anlamak için önemlidir.
Sayfa 36Kitabı okudu