"Bu ormanda yaşayan ejderha aşkına, içtiğin şarap ve içeceğin su aşkına, söyle bana prensesim, kankurutan otunun kanı aşkına, şekere ulaşmamı sağlayacak yolu göster bana."
Venedik Festivali en az dört ay sürerdi.
Hokkabazlar, müzisyenler, tiyatrocular, kuklacılar, fahişeler, sihirbazlar ve kâhinlerin yanı sıra aşk filtresi, talih şurubu ve uzun yaşam iksiri satan tüccarlar dört bir yandan oraya gelirdi.
Yine dört bir yandan diş çekiciler ve Azize Apolonia’nın bile iyileştiremediği diş ağrısı çekenler gelirdi. Bu hastalar feryat figan Aziz Marcos kapılarına ulaşırdı; diş çekiciler, ellerinde kerpetenleri, yanlarında anestezistleri olduğu halde onları orada beklerdi.
Anestezistler hastaları uyutmuyor, onları eğlendiriyordu. Onlara haşhaş, kankurutan otu ya da afyon değil, şakalar ve danslar sunuyorlardı. Neşeleri o kadar mucizevîydi ki, ağrı bile ağrımayı unutuyordu.
Anestezistler karnaval kıyafetleri giymiş maymunlardan ve cücelerden oluşuyordu.
Hükümdar eseri ile tanınsada siyasi manifesto yazma yeteneği tiyatroya da yansımıştır İlber Ortaylı, Machiavelli'den bahsederken "yaptığı şeylerde derin bir tetkik var, büyükvbir okuma var" deyip ekler "yazdığı tiyatro eserleriyle de dönemin 'ahlaki' denilen kurallarını zedelemekle meşguldür der"
Kankurutan: Mandragola bu kıymetli eser ilk defa 1951'de Adamotu altında yayımlandı. Dili eskidiği için
Hakan Sönmez kitabı yeniden çevirirerek dilimize kazandırdı
İlber Ortaylı, Machiavelli’den bahsederken “yaptığı şeylerde derin bir tetkik var, büyük bir okuma var” deyip ekler, “yazdığı tiyatro eserleriyle de dönemin ‘ahlaki’ denilen kurallarını zedelemekle meşgul”. Gerçekten de öyle, Machiavelli bu tiyatroda aşkı ve ona eşlik eden meseleleri, politik ve teorik çıkarlarının çoğunu yeni bir aşamaya