Kırmızı uzun etekli bir çingene karşımızdaki binanın taş basamağında oturuyordu. Falıma baktı ve ezbere bildikleri klişeleşmiş lafları tekrarladı durdu. Uzun boylu, kara gözlü bir kız bayılıyormuş bana. Ama kısa boylu, mavi gözlü bir kadın büyü yapmış. İlacı da ondaymış ve bunun için kankurutan otu satın almalıymışım. Başkalarına bir Tümen'e satsa da bana beş Riyal'e bırakırmış. Gülüp o uzun boylu kızın adresini istedim. O da gerisini söylemedi tabii.
Bu ormanda yaşayan ejderha aşkına, içtiğin şarap ve içe ceğin su aşkına, söyle bana prensesim, kankurutan otunun kanı aşkına, şekere ulaşmamı sağlayacak yolu göster bana." Bunu duyan prenses kıpkırmızı kesildi, gözünü devirdi
Bir Moliere'in Cimrisinde eğlenmiştim bu kadar bir de bunda. Donemin eleştirisinin kahramanların replikleri ile ortaya konduğu güzel bir oyun. Çevirisi için yazara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sayesinde Machiavelliyi tanıdım :)
Sağımdaki kapının ardında
Öyle bir avukat yaşıyor ki, kendisi
Buetius’tan* hukuk öğrenmiş olmalı.
*Geç Klasik Dönem yazarı Severinus Boethius kastediliyor. Burada yazarın ismiyle ‘bue’ (öküz) birleştirilerek avukatın zekası hakkında hiciv yapılıyor.
"Pınar zaten televizyondaki şeylere meraklı değildi. Şu savaş çıktı çıkalı bütün çizgi filmleri kaldırmışlardı. Sürekli amcalar teyzeler televizyonda konuşup duruyorlardı. Anlamadığı şey iki ülkenin bir küvet için savaşıyor olmalarıydı. Bir ülke diğer ülkenin küvetini işgal etmişse ne olacaktı? Pınarların evinde bile bir tane vardı. Bu yüzden bu kadar tantanayı gereksiz buluyordu. Kendileriyse banyodaki küveti doldurmuyorlardı bile. En bilmiş olan küçük abisi "Kuvety o salak" derdi, "Küvet değil", artık ne demekse?"
Machiavelli’nin bu tiyatrosunun bir yandan orta oyunlarıyla dolu zengin bir hikayesi var, diğer yandan politik kuramsal bir alt metni.
kitapyurdu.com/kitap/kankuruta...
İyi ki sahaflar var!
Tanıdık sahaflarımdan birinin dükkanında rastgele elime geçen ve okumaya karar verdiğim bir kitap oldu Kankurutan. Bir öykü kitabı kendisi. 9 tane öyküden oluşuyor. Bu öykülerden kitapla aynı adı taşıyan "Kankurutan" öyküsü, Altkitap Öykü Ödülünü 2008 yılında almış.
Yazarla ve öykülerle alakalı en net
- Onlara basmaktan sakının, yoksa sevmek hastalığına ya da zenginlik tutkusuna kapılır ve mahvolursunuz. Çünkü kankurutanların verdiği tukular hazindir.