336 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Dikkat spoiler içerir. Jack Reacher, Askeri polis olarak Panama'da görevli iken ani bir kararla ülkesine gönderilir. 1989'u 1990'a bağlayan gece nöbetçi subayıdır ve bir ölüm haberi alır. General Kramer adında biri bir otel odasında kalp krizi geçirmiştir. Komutanı albay Garber olayla ilgilenmesini ister. Karısına haber vermeye
Düşman
DüşmanLee Child · Oğlak Yayıncılık · 200753 okunma
372 syf.
8/10 puan verdi
. . Dönüş yazdığı günlüğü ablasının kızı Defne'ye verir. Ayvalık'ta yaşayan bir ailenin hikayesi, PTT müdürü Sadık Bey ve Öğretmen Nesrin Hanım'ın kızları Türkan, Dönüş ve Derya'nın hikayesi. Sıcacık bir aile hikayesi idalist bir öğretmen olan Nesrin öğretmen kararlarından taviz vermeyen bir kadındır. . En büyük kızı Türkanı 
Üç Kız Kardeş
Üç Kız Kardeşİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20209.5k okunma
Reklam
541 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
12 Yıl Sonra Yeniden..
Ve işte karşınızda üçüncü kitapp... Tebrikler arkadaşlar bu incelemeyi okuyorsanız ilk iki kitabı bitirip tahminimce devamını okumak isteyecek kadar zevk almışsınız ve bu kitaba devam edeceksiniz demektir. Hatırladığınız üzere ikinci kitabımızda büyük bir aşk acısı ve ayrılık çektikten sonra Bella ile Edward kavuşmuştu. Tabii bu Team
Tutulma
TutulmaStephenie Meyer · Epsilon Yayınları · 201616.2k okunma
76 syf.
·
Not rated
·
Read in 21 hours
Şiirlerini okurken kapılıp bir deryaya, gittiğimiz, acıyı kederi, hüznü ve ufacık bir umudu en derinimize kadar kokladığımız, içerisinde kendimize de yer ayırdığımız muhteşem bir eser. Küçük yaşta annesini kaybeden birinin dünya dolusu hasreti… şu dizesinde annesine yaktığı ağıta eşlik ediyoruz yüreğimizde küllerin altında kalmış vicdani bir parçayla; “Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım." Bu öylesine okunup geçilebilecek bir cümle değil, bu kalemin öylesine izlerini sürdüğü bir kağıdın parçası değil. Bunu yazan kalemin mürekkebi değil gözyaşlarıdır. Didem Madak kendisinin de kanser hastalığına yakalanmasıyla dizelerinde adeta ölümü çağırmış “Ölmeden ölmüş”. Yine de umutlarını başka bahara bırakmamış. Her birimizin kendimizi yüksekçe bir yere konumlandırmamızın aksine Didem Madak hep kendisini küçük bir zerre görmüş böyle yaptıkça okurlarının gözünde yüksekçe bir tahtta oturmasını başarmıştır. Kısaca daha önce neden okumadım diye yakındığım bir eser olarak kütüphanemde yerini almıştır.
Ah'lar Ağacı
Ah'lar AğacıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 202121.3k okunma
123 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Sanatçı camiasında daha çok cinsel yönelimiyle bilinen kendini imge çapkını olarak nitelendiren bir isimdir Küçük İskender. Bunun yanı sıra ‘Marjinal Şair’ olarak da tanınmaktadır. Kendini imge çapkını olarak nitelendirmesinin boşuna olmadığını söylemeliyim. “Hasta Hayat Depoları” isimli şiir kitabının 2. bölümünü oluşturmaktadır “Eski Kral Deposu”. Diğerleri de, “Çürük Et Deposu” ve “Yanlış Cinayet Deposu”dur. Bahsi geçen “Hasta Hayat Depoları”, Küçük İskender’in toplu şiirlerini barındırmaktadır. Kitabında kullandığı terimlerle okuyucusunu araştırmaya sevk ederek daha da ilgi çekici olmayı başarabilmiştir. Kitabında yalan ve ciddi yalnızlıkları ele alan şair, kendine has anlatıları ve söylemleri ile içsel derinliklerine inmek isteyen okuyucularına cümleleriyle derin çukurlar aralamaktadır. Bazı sözleriyle insanın içine işleyen Küçük İskender, ütopik dünyasına yoğunlaştırarak anlamlandırmak için okuyucusunu düşünmeye yönlendirmektedir. “(…) Benim öldüğümü duydukları gün mesela dansa gitsinler isterim. Yani dansa gitmeyenler dansa gitsin, bir gün önce dansa gidenler de çok özledikleri sevgililerini arasınlar. Arayanlar varsa parti versinler. O gece çok eğlensinler. Ben öldüm diye eğlenmesinler. Böyle bir adam yaşadı diye eğlensinler.” Sözleriyle ölümünden sonra inşalardan beklentisini dile getiren şair 2019 yılında kanser tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir.
Eski Kral Deposu
Eski Kral DeposuKüçük İskender · Adam Yayınevi · 200229 okunma
288 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 hours
Büyük umutların küçük kızından...
Ne yazacağımı bilemiyorum. Ailesini kanserden kaybetmiş biri olarak, benzer acıları gördüm ama hasta açısından bakabilmek için ayrı bir gözlük gerekir ki, bunu kitabın yazarı gibiler yapabilirdi ancak. Burçak, tiyatrocu bir babayla melek gibi bir annenin 3 kızından küçüğü. 12 yaşında yazmaya başladığı günlüğü 16 yaşında lösemi'den sonsuzluğa kavuşana dek sürdürmüş. Cefakar ailesinin önsözünde belirttiği kara kitap, benim de yaşadıklarım, Türkiye'de tıbbın kanser hastalarına eğilim sorunu! Ama bir de akkitap var ki; onda Burçak gibi serpilen ergen bir genç kızın samimiyet dozajı yüksek gerçekçiliği var: Amerika hayalleri, aşkı arayışlar ve hastane odaları arasında süregiden umutlar. Aile Türk sanatçıların da desteğiyle Almanya'daki çok pahalı tedaviye kadar her şeyi yapar, yeri gelir umut kalmadığında son isteği gibi Amerika'ya götürür, aşık olur ve mucize gibi iyileşme emareleri gösterse de henüz 16'sında günlüğüne yazdığı gibi, sevdiklerinden önce ebediyete kavuşur :( Sonuç mu? Sistem, ideoloji veya günlük küçük sıkıntılara takılmamak lazım: Küçük şeylerden küçük mutluluklar yaşayıp büyük toplam olan yaşamaya bakmalı, tıpkı küçük yazar Burçak'in da kısa süreli de olsa yaptığı gibi...
Mavi Saçlı Kız
Mavi Saçlı KızBurçak Çerezcioğlu · Yapı Kredi Yayınları · 201611.9k okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.