“(…)Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.”
Muhtemelen birçoğunuzun tanıdığı kadın; Neslican Tay. Namıdiğer “Demir Kadın”.
“Belki kaybedeceğim ama savaşırken kaybedeceğim!” Bu cümleyle tanıyoruz onu, ama bu cümlenin ardında yatan gerçekleri de öğreniyoruz kendi yazdığı satırlarda.
19 yaşına birkaç gün kala hastalığını öğrenme süreci ile başlayıp tüm samimiyetiyle ve tüm gerçekleriyle
'Yaklaşık 10 sene evvel'
-Anneanne, bu basma çiçekli perdelerini hiç atma olur mu? Bana sakla.
"Ne yapacacaksın kızım bu perdeleri, çok eskidiler baksana.. Deden tee düğün zamanı almıştı bunları bana. İlk kendisi asmıştı bu pencerelere. Gelin kızlık perdelerimdi yani, o gidince değiştiremedim kaldılar öylece. Modası geçmiş diyorlar, doğru
Her evin kapısında Ceren Özdemir, reddedilen her korunma başvurusunda Ayşe Paşalı, her şarkıda Değer Deniz, her kuaförde Muhterem Evcil, her sınavda Ceren Damar, her kedi sevgisinde Merve Kotan, her plazada Şule Çet vardır. Her şehirde "Özgecan" adı verilmiş bir yer, dünyanın ummadığınız bir yerinde "Ölmek istemiyorum"
Arkadaşların ricası üzerine bir inceleme yapmaya çalışacağız...
Jack London'u gerek bu site gerekse dışardan sadece ismini duymuştum. Burada ise daha yakından tanımama ve 'Okuyacağım' adlı bölüme eklememin sebebi ise;
Maral 'ın alıntılarını okuyarak oldu. Övgü dolu bir şekilde karşıladım alıntıları. Ve bu şekilde okuma
Psikiyatrist Dr. Gülseren Budayıcıoğlu'nun,üç hastasına(Fadi-Fatoş,Kenan Baran ve Handan) verdiği seanslardan oluşan gerçek bir hayat hikayesini kaleme aldığı bir terapi kitabı. Kişisel gelişim saçmalığından uzak muhteşem bir roman.Gerçek bir hikaye olması da içinden çıkarılacak derslerin ve dertlerin bir o kadar sağlam ve gerçek olmasını
İş yerinin yoğun çalışma ortamından biraz olsun sıyrılmak, nefes almak için arkadaşımla beraber bahçeye indik. O sigara ile nefes alacak bense onun yüzündeki rahatlamayı görerek kendime telkinlerde bulunacaktım. Çıktık dışarı. Hava oldukça kasvetliydi, öğlen olmasına mukabil insanda, akşam hissi uyandırıyordu. Havadan sudan muhabbetlere daldık.
Hani o sürekli gördüğün kendini beğenmiş güzel kız, aslında çok komik biri ve çok da utangaç. O herkese bağırıp duran çocuk var ya asabi diye yanına yaklaşmak istemediğin, hah işte onun engelli bir kardeşi var ve o doğduğundan beri ikinci plana atılmış hatta kardeşiyle ilgilenmekten kendisine vakit bile ayıramıyor. Sürekli yeni birileriyle çıkan o
Lev Tolstoy, kimilerine göre Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi kalemi. Kimilerine göre filozof, kimilerine göre pasifist yani savaşa, şiddete karşı, kimilerine göre eğitim reformcusu, kimilerine göre yazar. Bana kalırsa hepsi. Kısaca Tolstoy.
Tolstoy, zengin bir ailenin evladı. Hem anne hem de babasını genç yaşta kaybetti. Yalnızlığı ve bu büyük eksikliği çok erken tattı.
Jean-Jacques Rousseau sayesinde edebiyata merak sardı. Köy hayatını ve onların derdini özellikle dert edildi. Tipik bi burjuva değildi. Kırım Savaşı nda subaylık yaptı. Burjuva hayatını hiç sevmedi. Köyde bi okul kurdu. Eğitime işte bu şekilde adım attı. Ortodoksluktan yeni bir Hristiyanlık şekli oluşturuyor diye afaroz edildi.
16 yaş küçük eşi ile tam 13 çocuk yaptılar. Tek derdi Rus halkı oldu. Köyler, yoksulluk. Hep kazandı, çok parası oldu ama fakir halka harcadı. İşte bu nedenle çok sevildi. Zatüreden 82 yaşında öldüğünde cenazeye binlerce köylü katıldı. Çok sevildi. Hiç unutulmadı.
İnsan Neyle Yaşar kitabını 1885 yılında yazmıştır. Mini mini bir kitaptır. Kitap vermek istediği mesaj açısından değerlendirilirse harika bi iş çıkarmıştır. https://1000kitap.com/yazar/i86492 ın Kanser Koğuşu kitabında bu kitaba bir atıf da mevcuttur.
3 karakter var demek yeterli olur sanırım. Kitap, Simon, eşi Matryona ve Michael arasında geçer.
Kitabın konusuna giremeyeceğim. Spoiler olmadan bu iş zor olur çünkü. Kitap çok kısa. Ama bir hususa değinmek istiyorum. Konunun etrafında gezindiği yer yani çıkış yolu harika. İnsan neyi ister?, insan hangi duygulara değer verir?, insan ne ister?, insanın arzuladıkları vs değil kitabın adı, insan neyle yaşar? Peki insan neyle yaşar? Cevabı kitapta.
Kitaba puanım 9.