100 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Atlas’ın Haziran sayısının kapak konusu TÜRKİYE'NİN MARTILARI. Adı genellikle deniz ve göllerle anılan ama sudan çok uzaklarda da karşımıza çıkıveren cesur, becerikli ve biraz da fırsatçı kuşlar martılar. Birbirinden farklı görünüşte çok sayıda türe sahip bu büyük kuş ailesi insanları da her zaman etkiledi, enginlere uçmanın ve özgürlüğün
Atlas - Sayı 350 (Haziran 2022)
Atlas - Sayı 350 (Haziran 2022)Atlas Dergisi · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 20229 okunma
100 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Atlas’ın Temmuz sayısının kapak konusu EGE’DE SEYİR DEFTERİ. Kuşadası’ndan bir cruise gemisiyle yola çıkarak Ege’de geniş bir daire çizildi ve dört günün sonunda başlangıç noktasına geri dönüldü. Bu geniş dairenin içinden dört Yunan adası ve başkent Atina geçti. Pandemi sonrası yolcu gemileri Türkiye ziyaretlerini sıklaştırırken, Atlas da onlardan
Atlas - Sayı 351 (Temmuz 2022)
Atlas - Sayı 351 (Temmuz 2022)Atlas Dergisi · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 20227 okunma
Reklam
250 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Atlas’ın Ağustos sayısının kapak konusu AKDENIZ'DE ESKI DÜNYA SARDİNYA. İtalya’ya bağlı Sardinya, Akdeniz’in ikinci en büyük adası. Sahillerin bakir bırakıldığı, tarihi kalıntıların ve sosyal dokunun inatla modern zamanlara direndiği, “her yere uzak, hiçbir yere ait olmayan” bir kara parçası. Adada çobanların izlediği güzergâhlarda yürümek
Atlas - Sayı 352 (Ağustos 2022)
Atlas - Sayı 352 (Ağustos 2022)Atlas Dergisi · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 20229 okunma
102 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Atlas’ın Ekim sayısının kapak konusu BODRUM SÜNGERCİLERİ. Suyun altındaki uçsuz bucaksız tarlalarda ekmek parası için canlarını hiçe sayan insanların hikâyesi, 64 yıl önce Türkiye’nin ilk sualtı fotoğrafçılarından Mustafa Kapkın’ın kareleriyle ölümsüzleşmişti. Bu hikâyeyi anlatan Bodrumlu Süngerciler kitabından bir seçki, Atlas okurlarıyla
Atlas - Sayı 354 (Ekim 2022)
Atlas - Sayı 354 (Ekim 2022)Atlas Dergisi · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 20228 okunma
toplumun yumuşatıcı etkisinden ve kısıtlanma korkusundan uzaktayken iyilik meleğinin sesi hiç değilse bir süre için susturulmuş oluyor. bir savaş gemisi komutanının zorunlu yalnızlığı, tek başına geçen uzun saatler, denize çıkmadan önceki coşkulu hayatının tam anlamıyla değişmiş olması, karaciğerinin zaman zaman arızalanmasını bir kenara bırakırsak bile bunların hepsi onu sinirli ve zorba yapabilir.
Sayfa 9
unutmamak gerekir ki o zamanlar ne telgraf vardı ne gazete muhabirleri ne de sorgulayan bir toplum. bu nedenle insan karakterinin kötü yönü (ki bunu küçük çocukların hayvanlara eziyet etmesinde sık sık görürüz) cezalandırılma korkusundan uzakta doludizgin hüküm sürmüştü.
Sayfa 11
Reklam
81 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.