"İnsan kendinden ötesini düşünebildiği ölçüde insandır."
"Ben mektuplarımi neden şişelere koyup denize atıyorum, biliyor musun?" dedi dedesi. "Rüzgar ve deniz bana mektup yazmak isteyen, ama bunu henüz kendileri bile bilmeyen insanları bulsun diye"
Sayfa 138
Reklam
Biraz daha zihinsel uyarım için iki akademisyenle birlikte bir tür kitap kulübü kurdu. Kendilerine "Olympia Academy" adını veren bu üçlü, beraber yürüyüşe çıkıyor, birbirleriyle dalga geçiyor ama en önemlisi hepsi okuyordu: Sophokles, Cervantes gibi klasikleri ve bazen Einstein'ın eski gözdeleri Poincaré ile Kant'ı. Bazen saatlerce çene çalıyor ve geceyi Einstein'ın keman solosuyla bitiriyorlardı.
Sayfa 45 - Martı YayıncılıkKitabı okudu
Kafka'nın derdine, Sartre'ın bulantısına, Camus'nün yabancısına, Nietzsche'nin delisine, Hobbes'un kurt beşerine evrilmek bizim yanıtımızın neticeleri değildir... Coca Cola'nın şekerinde, McDonalds'ın küresel tadında, modaların acımasızlığında, televizyon ekranlarının eblehleştiriciliğinde eriyecek kadar aciz değiliz... Bizler tıkınmayız, yemek yeriz; çiftleşmeyiz, evleniriz; yaşamı metafizikleştirerek bir hayat inşa ederiz. * Analarımıza Freud gibi, çocuğumuza Erikson gibi, aklımıza Kant gibi, dilimize Wittgenstein gibi, aynaya Lacan gibi, dünyaya Chomsky gibi bakmak zorunda değiliz... Ne var ki Chuck Palahniuk'un Dövüş Kulübü'nde kavgaya zerk edildik... Kılıcımızı, kendi boyutlarımızın tamamı göz önünde bulundurularak verilmiş kadim yanıtımızla keskinleştirmedikçe de vahşi beşerlerin istilasından kendimizi kurtaramayacağız. Hurma ağacımızın kökünü Sibirya'dan kadim topraklara taşımak; evimize, kalbimize, şarkımıza, kendimize, hasılı kelâmımıza ve yanıtımıza dönmek için elzemdir.
Analarımıza Freud gibi, çocuğumuza Erikson gibi, aklımıza Kant gibi, dilimize Wittgeistein gibi, aynaya Lacan gibi, dünyaya Chomsky gibi bakmak zorunda değiliz... Ne var ki Chuck Palahniuk'un Dovüş Kulübü'nde kavgaya zerk edildik... Kılıcımızı, kendi boyutlarımızın tamamı göz önünde bulundurularak verilmiş kadim yanıtımızla keskinleştirmedikçe de vahşi beşerlerin istilasından kendimizi kurtaramayacağız. Hurma ağacımızın kökünü Sibirya'dan kadim topraklara taşımak, evimize, kalbimize, şarkımıza, kendimize, hasılı kelamımıza ve yanıtımıza dönmek için elzemdir.”
"İnsan kendinden ötesini düşünebildiği ölçüde insandır."