Hegel ve bolca Kant'a maruz kaldığım bir aylık kitap serüveninden sonra M. Heidegger ile buna bir son veriyorum. Çünkü Hristiyan kulübü üyeleri olan bu adamlar tarafından bolca metafizik safsatası ile dolduruldum. Yine de onlara dindar oldukları için saldıracak değilim nitekim Kant'ın ilk galaksiler içeren evren düşüncesi gibi çığır açan veyahut
Es-Selam değerli Dostlar...
Öncelikle 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılı başta tüm öğretmen arkadaşlarım olmak üzere, öğrencilerimize ve sizlere hayr olsun...
Yarın inşallah seminerlerimiz başlıyor.
MEB in bize gönderdiği seminer programında dikkatimi çeken bazı kitap ve filmleri sizlerle paylaşıp görüşlerinizi almak istiyorum,
Özellikle bize
Türkiye'nin bilimkurgu romancılığını başarıyla yürütmeye çalışan Cem Akaş'tan çok uzun yıllar önce gençler için yazdığı bir ilkgençlik romanı Kant Kulübü.
İnsanların daha iyi bir hayat yaşayabilmeleri için alternatif geleceklerinden en uygununu yaşayabilmeleri için kurulan bir kurum Kant Kulübü. Bu kulübün ise en azılı rakibi Zürafaları Lekeleme Komitesi. İlginç bir macera, keyifli bir roman.
Ayrıca Murat Menteş sevenler üzülecek ama çok daha uzun yıllar önce Cem Akaş, komik isimli karakterler, farklı durumlara getirdiği yorumlar ile başı çekmiş. Buzcam, Kemer, Dikburun gibi isimli karakterler var kitapta.
Tadımlık, heyecanlı bir kitap okumak isteyen varsa deneyebilir. Cem Akaş'a başlamak için de güzel bir kitap, 15-22 yaş arasına daha fazla hitap ediyor.
Analarımıza Freud gibi, çocuğumuza Erikson gibi, aklımıza Kant gibi, dilimize Wittgeistein gibi, aynaya Lacan gibi, dünyaya Chomsky gibi bakmak zorunda değiliz... Ne var ki Chuck Palahniuk'un Dovüş Kulübü'nde kavgaya zerk edildik... Kılıcımızı, kendi boyutlarımızın tamamı göz önünde bulundurularak verilmiş kadim yanıtımızla keskinleştirmedikçe de vahşi beşerlerin istilasından kendimizi kurtaramayacağız. Hurma ağacımızın kökünü Sibirya'dan kadim topraklara taşımak, evimize, kalbimize, şarkımıza, kendimize, hasılı kelamımıza ve yanıtımıza dönmek için elzemdir.”