Kanuni Sultan Süleyman süt kardeşi Beşiktaşlı Yahya Efendiye
"Ağabey!Sen ilahi sırlara vakıfsın.Osmanoğulları'nın akıbetinin ne olacağını haber ver.Yok olacaksa hangi sebeptendir?" "Bir devlette zulüm ve haksızlık yayılsa,bunu işitenlerde "aman neme gerek"dese ve mâni olmasalar.Neslinin o zaman yok olmasından korkulur.Hazinelerin boşalır.Askerin itaat etmez ve yolundan gitmez olur.Şayet bunlar zuhur ederse,işte o zaman yok olmak mukadderdir..."
Sayfa 334Kitabı okudu
Mağlova Kemeri...
"Dini mimaride Süleymaniye ve Selimiye camileri ne ise, sivil mimaride de Mağlova Kemeri o derece önemli bir eserdir. Yalnız suyu nakletme görevi olan bir eser değil, estetik bakımdan da harikulade bir şaheserdir. Avrupalılar tetkik ettiklerinde bunu Roma eseri zannetmişlerdir. Ancak ispat edildi ki, bu Sinan'ın Kanuni Sultan Süleyman zamanında İstanbul'a daha çok su getirmek üzere yaptığı bir eserdir."
Sayfa 101 - Semavi EyiceKitabı okudu
Reklam
Kanuni Sultan Süleyman, meyve ağacını saran karıncaları görünce zamanın Şeyh'ül Islam'ına şu soruyu sorar: 'Dırahtı sarmışsa eğer karınca, zarar var mı karıncayı kırınca?' (Ağacı karınca sardığında, karıncaları öldürmek günah mıdır?) Ebussuud Efendinin verdiği cevap ise manidardır: 'Yarın hakkın divanına varınca, Süleyman 'dan alır hakkın karınca...'
Kanuni Sultan Süleyman'a, çalınan ineği için müracaat eden bir kadıncağız (Hayret! Hiçbir ön şarta tabi olmaksızın devlet başkanı ile görüşüyor.) Sultan'ın "Çit yok muydu?", "Kilit yok muydu?", "Bu kadar derin uyunur mu?" yollu azarını işitince -yine hayret!- "Pâdişâh'ım! Ben seni uyanık bildim de uyudum!" diyebilmiş. Herkes rahat, devlet başkanına uyku bile çok görülüyor.
Sayfa 147
Hürrem Sulta n da ı553-1554 Nahcivan Sef e ri sırasında Kanuni'ye ya zdığı mektubun da hükümdara olan hasretini belirt­tikten sonra İstanbullular'ı memnun edecek, şahın ailesinden bir kadın ve ya erkeğin esir edilmesi gibi bir zafer işaretinin olmamasına üzüldüğünü belirtmişti. Tabi böyle bir zafer işareti sefer sırasında öldürülen Şehzade Mustafa'ya üzülen halkın düşüncelerini etki­leyeceği için Hürrem Sultan açısından önemliydi "Canımın parçası saadetli sultanım hazretlerine içten ve gönülden, binlerce türlü hasret ve arzularla binbir dua ve sena­lar edip, yüzümü şerefli ayak toprağına sürüp, mübarek şerefli elinizi öperim. Benim iki gözüm, yoluna kurban olduğum, devletim, padişahım. Umulur ki, ben çaresiz cariyenizin büyük arzusu kabul buyurula. Benim devletim, benim saadetim, sul­tanım. Mübarek sağlığınız nasıldır? Mübarek başınız ve bütün azalarınız ve mübarek ayağınızdan nasılsınız? Şimdilik benim devletim, benim sultanım, tam sağlık üzeresinizdir. Benim iki gözüm, devletim, padişahım. Yüce Al lah hazretinden dileğim budur ki, hazret-i Allah şerefli vücudunuzu bütün hatalardan ve belalardan saklayıp, daima Allah'ın korumasında olup, Nuh gibi ömür süresiniz, inşallah! Benim padişahım ve benim ca­nımın parçası, saadetli padişahım, gözümün nuru, gönlümün eğlencesi, benim dünyalar kadar hasretim, varlığım, padişahım. Eğer sultanım, hasret elemiyle ciğeri kebap ve ayrılık kederiyle gözü yaşla dolmuş çaresiz cariyenin halini sorarsa, Allah bilir ki, benim saadetim, zamanımı n tümü gam ile geçip, ayrılığından vücudum sızlar oldu. Benim
Sayfa 188 - Yedıtepe Yayınları 2011Kitabı okudu
Amaç belli ...
Şehrin şu anki surları Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmış olmasına rağmen bu inşaattan 1600 sene önce yaşamış bir kişinin (Herod)adının bu kapıya verilmesi elbette şaşırtıcıdır.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Kanun yaptığı için değil, bunları adâletle tatbik ettiği için millet Sultan Süleyman’a “Kanûnî” demiş...
Osmanlı sadrazamlarının en cüsselisi ise Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamlarından Semiz Ali Paşa'dır. Ali Paşa öyle " semiz" di ki, çağının en büyük devletinde kendisini taşıyabilecek yapıda sadece iki at bulunabilmişti. Üzerine bindiği atların ayakları bükülüyor, belleri çöküyordu. Bunun üzerine Semiz Ali Paşa için Hollanda'dan özel bir katana getirtilmişti.
Sayfa 170 - Yedikıta KitaplığıKitabı okudu
Neme gerek!
Kanunî ise Topkapı Sarayı'ndadır. Devlet, kıtalara kol atmıştır. Devlet zirvededir. Cihan, Devlet-i Âliyye'nin önünde eğilmektedir. Ancak Muhteşem Süleyman'ın kimsenin farkında olmadığı sıkıntıları vardır. Melâmet çekmezem hergiz ki hicran ber-kemal eyler Ki bir nesne kemal olsa felek anı zeval eyler dizesini hatırlarcasına belki de
Sayfa 313 - KTB YayınlarıKitabı okudu
"Vav" deyip geçmeyin! Bazen insanın "secde" halidir "vav" , bazen bir ceninin anne karnında ki duruşudur... Anne karnında "vav" şeklinde oluşan insan, doğduğunda "elif"e dönüşür. Kulluğunu idrak edip "şükür" secdesine vardığında tekrar "vav" şeklini alır. Mezarda yine "elif"tir... Kısacası "insan vav ile elif arasında" yaşar. Aynı zamanda Allah'ın "Vahid" isminin simgesidir "vav"... Ebced hesabında 6 rakamına denktir; bu da imanın 6 şartını temsil eder. Haydi şimdi gelin "vav" deyip geçin bakalım... "Hat" deyip geçin, "sanat" deyip geçin! Bence dostlar, "vav" deyip geçmeyin, "hat" deyip geçmeyin, "sanat" deyip geçmeyin. "Sanat"ın "vav" hali ile "vav"ın "aşk" halini çözmeye çalışın!
Sayfa 290Kitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.