Acilen bir doğruluk soruşturması yapılması ihtiyacını ortaya çıkartmıştı.
Bu görevi üstlenecek olanlar da yine Orta Asyalı alimlerdi.
Görev tamamlandığında dünya üzerindeki Sünni Müslümanlar sadece altı derlemeyi yetkin ve özgün olarak kabul etmişlerdi.
Bunlardan beş tanesi Orta Asyalı alimlerin çalışmalarıydı. (Nişaburlu Ebu Müslim, Tirmizli Tirmizi, Sistanlı Ebu Davud, Horasan, Nesalı Nesai ve İmam Buhari.)
Bu beş çalışmanın arasında yer alan Buhari'nin eseri bütün dünyada rakipsiz addedilmişti.
İslam hukukunun, yani Şeriat' ın yorum için her zaman açık kapı bıraktığı doğrudur. Fakat hadis derleyicilerinin aradığı bu değildi.
O dönemden itibaren şahsi ve toplumsal davranışları halifeler, imamlar, ne dedikleri anlaşılmayan filozoflar ya da zındıklar değil yazılı din hukuku belirleyecekti.
Böylece Peygamber'in ölümünden, yani iki asırdan beridir devam eden kargaşa ve belirsizlik sona erecekti. Peygamber' e ait olduğu düşünülen sedanın yeniden duyulabilmesi sayesinde Kur' an' ın sözleri artık uygulamaya geçirilebilecek ve insan tasavvuru ortaya konabilecekti.
Buhari ve diğer öncü hadis derleyicileri ve düzenleyicileri yüceltilecek ve çalışmaları tenkitlere kapatılacaktı.