Anadolu'da Selçuklularla gelişen ve orijinal bir üslup yaratan ahşap işçiliği, Beylikler devrinde de aynı geleneği sürdürmüş, büyük ustalıkla işlenmiş bir çok eser verilmiştir. Bugüne kalan malzeme özellikle cami ve mescitlere ait minberler, rahleler, korkuluklar, pencere ve kapı kanatları, sütun başlıkları, kirişler, konsollardır. Özellikle ceviz, elma, armut, sedir, abanoz ve gül ağa cından yapılan ve büyük zevkle işlenen ahşap malzemede çeşitli teknikler uygulanmıştır.
Minberler Selçuklu camilerinin içinde yapılara değer kazandıran eserler olarak ilgi çeker. Bazıları ise bütün olarak veya parçalar halinde müzelerimizde saklanmaktadır. Aksaray Ulu, Konya Alaeddin, Ankara Alaeddin, Harput Sare Hatun, Kayseri Huand Hatun, Divriği Ulu, Ankara Arslanhane, Ankara Ahi Elvan, Sivrihisar Ulu, Ayaş Ulu, Beyşehir Eşrefoğlu Camii minberleri dev rinin üstün ahşap işçiliğine örnektir. Çorum Ulu, Birgi Ulu, Niğde Sungurbey, Manisa ve Bursa Ulu Camii minberleri Beylikler devrinde Selçuklu geleneğini daha da ince bir üslup ve işçilikle sürdüren örnekler olarak dikkati çeker.
Ahşap eserleri ile önemli bir koleksiyon sunan Ankara Etnografya Müzesi'nde sergilenen Siirt Ulu, Malatya Ulu, Ankara Kızılbey (parçalar halinde) Camii minberleri de yukarıdaki örneklere katılabilir.