Bu yazım işverenlere özel yazılmış bir yazıdır.
Eğer bir kişiye bile iş veriyorsanız siz çok büyük bir patronsunuz ve bu yazıyı pür dikkat okumanızı istiyorum.
1 Mayıs, işçi bayramıdır, emekçi bayramıdır. O yüzden genelde işçiler, emekçiler kutlar işverenler pek de dikkate almazlar bu günü.
Ben bir işveren değilim ama ben de o coşkuyla
hâlâ bu sistemi nasıl savunabiliriz?
Kapitalizm yaşıyabilmek için mutlaka bir işsiz kitle yaratmak zorundadır. Çünkü işsiz bir kitlenin bulunmadığı bir toplumda patron ucuz işçi bulup sermaye birikimi yapamaz.
Herkesin kolayca iş bulabileceği bir toplumda işçiler az ücretlerle yetinmiyecek ve patrona "sen yüksek ücret vermezsen gider başka yerde çalışırım" diyecektir. (…) Zengin olmak için mutlaka işçi çalıştırmak zorunda olan patronlar az ücretle çalışmayan işçiye yüksek ücret vermek durumunda kalacaklardır. Patronların işçiye yüksek ücret vermeleri halinde sermaye biriktirmeleri mümkün olmıyacağı için, düzen kapitalist olmaktan çıkacaktır. Çünkü kapital birikim yapılamamaktadır.
O halde patronlar için tek çözüm yolu kalmaktadır. Bu çözüm yolu ise ucuz ücretle işçi çalıştırabilmek için her zaman işsiz bir kitle bulundurmaktadır. İşte kapitalizm yukardaki nedenden işsiz bir kitle yaratmak zorundadır. Çünkü işsiz kitle yok olduğu anda, kapital ve kapitalizm yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Sayfa 20Kitabı okudu
Kapitalist sistem
Bu dünya mal-mülk dünyası değildir. Normal şartlarda, günde az şey rızık kazanarak hayatınızı ikame edebilirsiniz. Lakin kapitalist sistem öyle bir kurulmuş ki, çocuk masrafları, eğitim masrafları, sağlık masrafları, kira fatura derken, maaşlı çalışanlar için kazandığı ücret bazen yetmiyor bile. İşte, çok vaktini aldığı halde az ücret veren, azınlığın kazandığı, çoğunluğun sömürüldüğü kapitalist sistem budur. Ve çalışan her daim işverene muhtaç durumunda oluyor. Böylelikle ne hayatından bir şey anlıyorsunuz ne de ahiret hayatını kazanabiliyorsunuz. İşin kötü tarafı, ahiret hayatını dünya hayatı yüzünden heba ettiğiniz halde, dünya hayatını da kazanamıyorsunuz. Bu şeytanın sistemi ve adaletsizliğin, zulmün sistemi değil de nedir? Ortadoğudaki savaşlar, Afrikadaki açlık ve Arakandan bahsetmiyorum bile! Düyaya istediği gibi hükmeden bu sistem, insan yaşamına ve hukuka önem vermemektedir. Lakin buna rağmen, milyarlar hala onların demir ökçeleri altında ezilmekteler, sanki irade ve akıldan yoksunmuşlar gibi.
A.A.
...kapitalist üretim sisteminin bütün çarkları, bu karşılıksız çalışmayı, iş gününü yaymak ya da emeğin üretkenliğini geliştirmek, iş gücünü daha bir yoğunlaştırmak vb. yollardan uzatmak için döner durur. Sözün özü, artık anlaşılmıştır ki ücretli işçilik sistemi düpedüz bir kölelik sistemidir ve bu kölelik, işçi ister daha iyi, ister daha kötü ücret alsın, emeğin toplumsal üretici gücünün gelişmesi oranında ağırlaşır.
Sayfa 70 - Çağdaş hukukçular derneği yayınları pdfKitabı okudu
