İnsan kendi kişiliğine, aklına, çalışmasına ve çalışmasının ürününe sahip olan bağımsız bir birey midir; yoksa, kabilenin (devletin, toplumun, kolektifin) onun üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunabildiği, neye inanacağını dikte ettirilebildiği, hayatının gidişatı hakkında talimatlar verebildiği, çalışmasını kontrol edebildiği ve ürettiklerini çalabildiği bir mal mıdır? İnsan kendisi için var olma hakkına sahip midir yoksa hayatını kabileye hizmet etme yoluyla satın alma durumunda olan, fakat bu hakkı asla özgür ve borcunu ödemiş halde elde edemeyen bir köle, sözleşmeli bir hizmetçi olarak mı doğmuştur?
Bu cevaplanacak ilk sorudur. Geri kalan, sonuçlar ve pratik uygulamalardır. Temel konu sadece şudur: İnsan özgür müdür?
İnsanoğlunun tarihinde, bu sorulara evet cevabını veren tek sistem kapitalizmdir.
Kapitalizm, tüm mülkiyetin özel olarak sahiplenildiği, mülkiyet hakları da dahil, bireysel hakları tanımaya dayalı olan sosyal bir sisemdir.