Francis Fukuyama "İslamo-Faşizm"den söz ettiğinde onunla hem fikir olunmalıdır; fakat bir koşulla, faşizm teriminin kesin bir biçimde, "Kapitalizm olmadan kapitalizme" bireyselliğin aşırılığı, sosyal ayrıştırma, değerlerin ilişkilendirilmesi vs. olmaksızın ona sahip olmaya imkansız yeltenişin adı olarak kullanılması koşuluyla.
Demokrasi Üzerine Okuma Tavsiyeleri
İdeolojiler Antik Çağdan beri uzun tartışmaların konusu olmuştur lakin maalesef Demokrasi diğer ideolojilerden daha basit olarak algılanmış ve çerçevesi çok dar olduğu görüşü hakimdir günümüzde.Mutlakiyetçilik, Faşizm, Liberalizm, Sosyalizm ve Muhafazakarlık yanında herkes Demokrasi konusunda bilgi sahibi olduğu görüşünde.Ben de arkadaşlar bu konuda eğitimimin elverdiği kadarıyla okuduğum ve okumayı planladığım birkaç kitabı tavsiye ediyorum. Demokrasinin gerçekten ne olduğu sorusuna cevap vermek için. Demokrasi Motifleri ( Modelleri ) - Arend Lijphart Türkiye ve Radikal Demokrasi - Fuat Keyman Demokrasi Üzerine ( Üstüne )- R.A. Dahl Sosyal Demokrasi (Sosyal Demokrasi Nedir, Ne Değildir?) - İsmail Cem Siyasi Düşüncelere Giriş - Ömer Çaha Dünyada ve Türkiye'de Siyasal İdeolojiler - Ömer Çaha, Bican Şahin 21. yyda Demokrasi Tartışmaları - Yılmaz Bingöl Medeniyetler Çatışması - Samuel P. Huntington Öteki olmak, Ötekiyle Yaşamak -Jürgen Habermas Demokrasi Eleştirisi v Demarşi - Coşkun Can Aktan Demokrasi,Poliarşi ve Demarşi - Coşkun Can Aktan Demokrasi- Charles Tilly Türkiye Demokrasi Tarihi- Mithat Atabay Demokrasi Nedir? - Alain Touraine Yurttaşını Arayan Demokrasi- Marcel Gauchet Demokratikleşme Sürecinde Ordu- Narcis Serra Kapitalizm Demokrasiye Karşı- Ellen Meiksins Wood Modernleşme,Kemalizm ve Demeokrasi- Levent Köker Demokraside Halk Her Zaman Egemendir (Yalan!)- Emilio Gentile Demokrasi Nefreti-Jacques Rancière Tavsiyesi olan arkadaşlar lütfen sizde iletinin altına yazmaktan çekinmeyin tavsiyelerinizi.Kitapla kalın.
Reklam
O halde bir devlet, kapitalist üretim ilişkileri ile bağlantısından dolayı değil, kuramsal olarak üretilmiş yapısal özelliklerinden dolayı kapitalisttir. Böylelikle, kapitalist üretim ilişkilerinin henüz hüküm sürmediği bir toplumsal oluşumun gene de bir " kapitalist" devlet ile karakterize edilebileceği söylenebilir.
"Kapitalizm’i eleştirdiğinizde, demok­rasiye karşı olduğunuz iddiasıyla size şantaj yapmalarına müsaade etmeyin. Demokrasi ile Kapitalizm arasındaki evlilik sona erdi. Değişim mümkün."
Sayfa 23
Marksist ekonomi politik ve tarihin amacı, kapitalizmin antitezi olan sosyalizm açısından kapitalizme topyekun meydan okumaktır. Oysa postmodernlerin öngördüğü " kültürel araştırmalar" ve diğer post-solcularca özellikle de üniversitelerde yeğlenen çalışmalar; siyaseti, kapitalizmin içinde ve onun çeşitli parçaları arasındaki bir alana indirgiyor; bu alanda, söylemler ve kimlikler, maddi/nesnel sınırlamalar olmaksızın parçalanıyor ve çoğaltılıyor.
"Yapısal" ile "sadece yansıtan" ilişki arasındaki fark anlamlıdır. Alanların ayrılığını ve birbirinden kopukluğunu vurgulayan, altyapı-üstyapı benzetmesinin kullanıldığı herhangi bir durumda -her ne kadar bu alanların birbiriyle ilişkisi, hatta birinin diğerini yansıttığı üzerinde durulsa da- burjuva ideolojisinin mistisizmi yeniden üretilmiş olur. Çünkü üretim alanı toplumsal belirlenimleriyle ele alınmamış; toplum "soyut" bir biçimde ele alınmıştır. Tarihsel maddeciliğin temeli olan üretimin önceliği ilkesinin eleştirel yanı kaybolur ve burjuva ideolojisi ile bağdaşır hale gelir.
Sayfa 39
Reklam
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.