Zincirden Boşanmış Variller Örümceklerle olan savaştan sonraki gün, Bilbo ile cüceler açlık ve susuzluktan ölmeden önce çaresizlik içinde son bir çabaya kalkıştılar. Ayağa kalkıp, on üçünden sekizinin yolun bulunduğunu tahmin ettiği yöne doğru sendelediler; ama haklı olup olmadıklarını hiç öğrenemediler. Ormanda var olduğu kadarıyla gün
Sayfa 191 - İthaki Yayınları, Çevirmen: Gamze Sarı Özgün Adı: The Hobbit İthaki Yayınları - 562 3. Baskı, Aralık 2009, İstanbul E-kitap: 1. Sürüm, Şubat 2015 Aralık 2009 tarihli 3. baskısı esas alınarak hazırlanmıştır.)
Kapıya Vuran Kim
AHMET : (Kitap rafına gider, gelişigüzel bir kitap alır, karıştırır, yatağın üstüne fırlatır.) Zırva. Hepsini yakmalı bunların. Nasıl da bıkıp usanmadan aynı şeyi tekrarlıyorlar. Tekrarı mümkün olmayan tek gerçek var, ölüm. (Kitaplara bakar.) Bunlarsa yaşamayı anlatıyor.. ... AHMET : Şimdiye kadar hiç karar vermemiş olarak durmadım: Hiçbir şey olmazsa karar vermemeye karar veriyorum. Ama hazırlık? O başka elbet. Diyebilirim ki bütün ömrüm hazırlık yapmakla geçmiştir. Karar verdiğim şeyleri yapmak için. Onun için kararsızım ve  hazırlıksızım. (Kapı vurulur, bir an durup kapıya bakar). Kim o? ANA : (Sesi kapının hemen arkasından duyulur). Benim yavrum. Ben .. ölüm. ANA : Hazır mısın yavrum? AHMET : Hiçbir zaman hazır olamayacağıma göre hazır sayılırım anacığım. (Biraz heves ve ümitle). Yalnız.. yalnız traşımı bitirebilir miyim? ANA : Lüzumu yok yavrucuğum. (Bu son konuşmalar geçerken pencerenin ışığı kararmıştır, oda da gitgide yoğun bir biçimde kararmaktadır.)
Sayfa 12-14, İz Yayıncılık, 9. BaskıKitabı okudu
Reklam
231 syf.
·
Puan vermedi
“Bazen çok açık olduğunu sandığınız bir şey yazmışsınızdır. Okur sizin hiç aklınıza gelmeyen bir biçimde yorumlayabilir. Okur bu yorumu metnin bütününü göz önünde tutarak, birçok yerinden alacağı verilerle destekleyebiliyorsa, bambaşka bir okuyuş çıkar ortaya. Yazarın hiç düşünmemiş olabileceği, yazarın hiç amaçlamamış olabileceği birtakım şeyler
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,217 okunma
Şimdi pencerede küçük kuşlar vardı. Gagalarının yumuşak vuruşundan, kanatlarının hafif hışırtısından tanımıştı. Şahinler pencereye gelmemişlerdi. Saldırılarını kapıya yöneltmişlerdi. Nat yarılan tahtanın parçalanırken çıkardığı sesi dinlerken düşünüyordu. Vuran gagaların, içeriyi gören gözlerin gerisinde bu küçücük beyinlerde kim bilir kaç milyon yıllık anı birikmişti. Bu birikim şimdi onları makinaların usta şaşmazlığıyla insanoğlunu yok etme içgüdüsüyle harekete geçirmişti.
LOJMAN Lojmanda oturmak ayrı bir yaşam tarzı. Herkesin kocasının aynı işi yaptığı bir aileler topluluğu bu. Çalışmayan kadınlar için standart bir hayat: Sabah aynı saatte, hatta aynı dakikada evinden çıkan üniformalı kocalar, pencereden kocalarının servis araçlarına binişini seyreden kadınlar, öğleye kadar ev işleri, öğleden sonra kadın
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-2/Kitabı okudu
Geri15
55 öğeden 51 ile 55 arasındakiler gösteriliyor.