Elli altmış metre ötedeler. Tam bir çemberin ortasındasın. Arada silah sesleri kesiliyor ve, “Teslim ol,” sesi duyuluyor. Başımı yavaşça çukurdan çıkarıp sesin geldiği yere, birazcık havaya doğru bir kurşun sıkıyorum. Yine siniyorum çukurun dibine. Bu hücre büyüklüğünde bir çukur. Ayağa kalkınca yüksekliği göğsüme geliyor.
Cem Yayınları - 1976Kitabı okudu
Ka, Türkiye'de Allah'a inanmanın, insanın tek başına en yüce düşünce, en büyük yaratıcıyla karşılaşması değil, her şeyden önce bir cemaate, bir çevreye girmek demek olduğunu baştan biliyordu, ama gene de Muhtar'ın Allah'tan ve tek bireyin inancından hiç söz etmeden cemaatlerin yararından söz etmesi bir hayal kırıklığı yarattı onda. Muhtar'ı bu yüzden küçümsediğini hissetti. Ama alnını dayadığı pencereden bakarken bir içgüdüyle Muhtar'a bambaşka bir şey söyledi. "Muhtar, Allah'a inanmaya başlarsam hayal kırıklığına uğrar, hatta beni küçümsermişsin gibi geliyor bana." "Niye?" "Batılılaşmış, yalnızlaşmış ve Allah'a tek başına inanan birey seni korkutur. İnanmayan bir cemaat adamını, inanan bir bireyden daha güvenilir bulursun. Senin için yalnız bir adam, inanmayan adamdan daha sefil ve kötüdür."
Sayfa 60 - 22. Basım: İstanbul, Kasım 2023 - YKY
Reklam
Düşündüklerin ağır geliyor aklına, yüreğine, gönlüne...
Düşündükleri ağır geliyor aklına, yüreğine, gönlüne..
Bana öyle geliyor ki, iki insan birbiriyle, birlikte mutlu olmak istediği için evlendiği anda, işte tam da o anda, kendini mutlu olma ihtimalinden mahrum bırakmış, bu ihtimalin önüne geçmiş olur. Mutlu olmak için evlenmek tıpkı iki milyon için, bir araba için ya da baronluk için evlenmek kadar kar amaçlıdır ve o iki milyon, araba ya da baronluk gibi mutluluk da mutlu olmaya yetmez. Bu dünyada cezasız kalmayacak bir şey varsa, o da manevi konularla yapılan hesap kitaplardır. İki insanın birbiriyle evlenmesinin tek mantıklı sebebi vardır; o da, onlar için birbiriyle evlenmemenin imkansız olmasıdır, birbirleri olmadan yaşayamamalarıdır. Bütün romantizm, duygusallık, trajedi olmaksızın: bu tür evlilikler vardır, her gün karşılaşırız böylesiyle ve ister sevgi, ister başka bir şey bu duygu kesinlikle dünyanın en meşru ve en en güçlü duygusudur. Peki, yaşarken bu duyguyu geçiştirenlerin, bastıranların, hafifletmeye çalışanların, ondan kaçanların sayısı kaçtır?
İlk Göz Ağrısı
Şehitlerimize İthafen... Bacası tütmeyen evleri vardı. Balkonu kerpiçten. Daha yeni doğmuştu ilk göz ağrısı. Koklayamadı babası... 'Gitmem gerek anne', dedi oğul Zaten deprem yok etti bizi.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.