Ka kişisel mutluluğu için insanın hiçbir şey yapmamasının en büyük mutluluk olduğuna kendini inandırmış ahlakçılardandı.
Reklam
Yoksullaşıp soluklaşan Kars ve lokanta gibi, hatıraları da kar altında silinmiş gibiydi.
Hepimizin hayatta istediği bir şey vardır.
Sayfa 126
İnsan en çok âşık olduğu kişiyi tanır.
Sayfa 83 - Yapı Kredi yayınları
Reklam
Mutsuzluktan hiçbir şey yapamaz olunca,mutluluğu düşünmeye başladım.
460 syf.
7/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Kar Hk.
Öncelikle okuduğum ilk Orhan Pamuk kitabı idi Kar. Kitabı ne çok begendim ne de çok kötü buldum. Biraz da siyasi tarafı beni biraz sıkmış olabilir. Başlarda iyi başlayan hikaye biraz tekrara düşmüş. Karakterlerin kitabın başlarında daha fazla açıklamasını beklerdim. Ka ile konuşan yerel halktan karakterlerin konuşma tarzları çok dikkat çekiyor. Neden bu kadar suçlayıcı bir üslup ile konuştular kitapta anlayamadım. Hikayenin kaba özeti şöyle: Ka isminde bir baş karakterimiz var. Almanya'nın Frankfurt kentinde sürgün hayatı yaşıyor 10 yıldan fazla zamandır. Sonrasında önce İstanbula sonra da birkaç bahane üreterek Kars'a İpek'i görmek için geliyor. İpek bizim ikinci karakterimiz diyebiliriz. Ka'nın bahaneleri intihar eden başörtülü kızları araştırmak ve belediye seçimlerinin haberini yapmak. Ka bir şair ama gazeteci olarak tanıtıyor kendisini Kars'ta. Sonrasında Lacivert diye bir karakterimiz var. Bu da İpek ve İpek'in başörtülü kız kardeşi Kadife'yi aynı anda idare etmiş bir siyasal İslamcı karakter. Katil mi değil mi hikayede bu tam olarak anlatılmıyor. İpek de Kadife de bu islamci karaktere aşık...
Kar
KarOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202114,4bin okunma
Bayıldığı 19.yüzyıl romanlarını,İngiliz romantik şairlerini, mühendislik tarihiyle ilgili kitapları müze kataloglarını, canının istediği her şeyi ölümün çok uzak olduğunu bilen çocuklar gibi huzurla okurdu .
Sanki burası herkesin unuttuğu bir yerdi.
Sayfa 16
Reklam
Şimdi içimde gene o dayanılmaz kayıp ve terk edilmişlik duygusu var, bu her yerimi kanatıyor. Bendeki eksikliğin bazan yalnız sen değil, bütün dünya olduğunu düşünüyorum
İnsan en çok âşık olduğu kişiyi tanır.
Anlamak eğer bizden farklı olanı kendimiz yerine koyabilmekse…
Başkasının acısını, aşkını anlamak ne kadar mümkündür? Bizden daha derin acılar, yokluklar, eziklikler içinde yaşayanları ne kadar anlayabiliriz? Anlamak eğer bizden farklı olanı kendimiz yerine koyabilmekse dünyanın zenginleri, hakimleri, kenarlardaki milyarlarca garibanı hiç anlayabildiler mi?
Başımıza neler geleceğini gazetelere önce biz yazsaydık ve sonra yazdığımız güzel şeyleri hayretle yaşasaydık,kendi hayatımızın şairleri olurduk.
Resim