..Dışarıda yağmur hâlâ yağıyor oysa. Güneş doğuyor. Denizin üzerinde martılar uçuyor hâlâ. Trenler düdüklerini öttürerek rayları gıcırdatıyor. Ağaçlar yapraklarını döküyor sonbaharda. Kışın kar da yağıyor, yazın güneş de çıkıyor. Olması gereken olmaya devam ediyor yani. Yalnız içinde biz yokuz. Gözümüz, kulağımız, burnumuz ve ellerimiz bunlardan uzakta. Nerede?
Gün doğmuş, gün batmış, ağaçlar çiçek açmış. Yaz bitmiş, kış gelmiş, ufuk kızıla boyanmış, kuşlar havada pike yapmış. Her yerde kablosuyla dolanan canlılar varmış . Bir varmış, ama aslında bunca güzelliğin içerisinde hiçolmuş . Yokmuş .
Yağmur yağıyor, iliklerime kadar üşüyorum. Güneş açıyor, utanıyorum yalnızlığımdan. Kar yağıyor. Ağarıyor çirkin yüzü merhametsiz sokakların. Güneş açıyor, utanıyorum yalnızlığımdan. Ben bu şehirde sensiz yaşayamam
Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar
Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar
Bir kurtulmuştur o an çağrılsa senin adın
Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın
Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi
Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi
Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım
Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım
Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden
İşte yeni bir dünya peygamber sözlerinden
Ölüm bize ne uzak ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm