inanalım
soğuk mevsimin başlangıcına inanalım
düş bahçelerinin yıkıntılarına inanalım
işsiz devrik oraklara
ve tutsak tanelere.
bak nasıl da kar yağıyor...
iki kırık döküktüm geç kalmışımla ben
iki kırık döküktüm
bir parçamı da
kimbilir nerede bırakan
kanı gözlerimde parlatırken
acıyı yedeğine alan
bir şehri düşlerken
bir başka şehirde uyuyamayan
hani bir bakış ölür ya avucunda
yarı yarıya donmuş bir güne
ya da bir başkasına gösterir gibi kendini
öyle bir uzaklığa çakılı ki gözlerim
ne omuzlarımda
ne ayaklarımda düşler böyle kapkalın
en az benimle kalan kadar