Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Belki de içimde başka bir kadın, ikinci ben diye bir şey yoktu. Belki de bütün o sesler, karalar bağlamış, huzursuz vicdanımdan geliyordu.
Sayfa 256Kitabı okudu
Küçük çocuk... Bilmiyordu ki, kâbuslar en çok güçsüz olduğun zamanlar çöker üstüne. İyice kendinden geçmeni bekler, sinsice. Kâbuslar düş değil, düşmandır.
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Biliyordum ki, insanın sözle anlatacakları, anlatmak istedikleriyle sınırlıdır. Tepkiler daha gerçek ve daha anlamlıdır.
Sayfa 195Kitabı okudu
İnsanın aldatamayacağı tek kişi aynada gördüğü değil midir? Yüzüne bir maske çizmen, ayna ile arana gülümseyen bir perde çekmen, kandırabilir mi onu?
Sayfa 105Kitabı okudu
Geçmişten gelen eşyalar, saklanan anılar, kişilere ait izler, kokular... Kapalı bir kutunun içinde adresini bulduğunda hazin bir tebessümle karşılanıyormuş meğer. Özlemle, hürmetle ve sevgiyle kucaklanıyormuş, ulaştığı yerde...
Güven, onu ilk gördüğüm günden beri, zihnimde tasarladığım ve ne acı ki; gerçekleşmesini hem isteyip, hem kaçındığım beyaz bir düştü.
Reklam
Bütün suç, o lekesiz, gri nedir bilmeyen beyaz ve ışıklı gülümsemesindeydi. Bütün suç, o gülümsemenin bir köşesinden vaatle göz kırpan gamzesindeydi.
Bazen kendimi sadece bir damla kar ile özdeş tutuyor, bazı geceler o bir damla kar gibi yağıyor, yaşıyor ve ölüyorum. İçim soğudu, tenim soğudu. Buzdan bir heykel gibi, azar azar soğuk bir biçimde eriyorum.
Kız çocuklarına özgü genel bir kaderdi bu. Varlıkları bile yok sayılıyordu. Babaya kaç çocuğun var diye sorduğunda, erkek çocuklarının sayısını söylüyordu. Kızlar birer gölge gibiydi. Sessiz, sitemsiz, tepkisiz birer karartı gibi, iş nerede onlar orada. Ne doğduklarını hatırlıyordu birileri, ne de nasıl olduklarıyla ilgileniyordu. Günün birinde bir ölüm haberi... Bir Fatiha, bir testi su, toprağı bol olsun. Ne duydu, ne bildi, ne istedi, ne bekledi, ne elde etti?
Kadın kısmının bir hükmü yoktu bu başı karlı, eteği dumanlı dağ köylerinde. Çünkü pek çoğunun o güne değin okuyabildiği tek şey kendi alın yazılarıydı.
Reklam
İnsan, bilincinin üstüyle ne kadar çabalarsa çabalasın faydasız. Hiçbir şey unutulmaz. Telkin, güç gösterileri... Hepsi yalan, boş, zırva... İnsan ruhunun kiri, tortusu bilincinin altında...
Erkeğin güzeli olabilir miydi? Ağırbaşlı bir tebessümle gülümseyen erkek güzeldir, derdi anneannem. Gülerken dişlerini gösteren erkekleri pervasız olarak nitelendirir, erkek dediğin edebiyle gülecek, derdi, son söz olarak. Gülmenin edebi, adabı olur muydu? Eskilerde oluyordu, önemseniyordu zahir. Ya şimdi... Şimdi edebi, adabı bir yana, gülümseyen yüzlere rastlamak bile öylesine zordu ki.
'Özlemek' bir kelime olmaktan çıkmış, yapışkan ve kıvamlı bir sis gibi sarmıştı yüreğimi.
Sırlar; yalanlarla beslenen, rutubet ve çürümüşlük kokan ağzını açtığı an, ekşimiş bir nefes yayılır ortalığa. Mide bulandırır.
233 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.