"Dehşet, üremesine fırsat verilmeden tükürülmesi gereken bir solucandır."
Sayfa 56 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
"Zaman, suyun üstünde bir yüzdü ve önlerindeki büyük nehir gibi, akmaktan başka bir şey yapmazdı."
Sayfa 16 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Bizler ateşe tutkun pervaneler gibiyiz. Hep ateşin yanındayız. Bir kanat boyu mesafeyi koruyamazsa pervaneler yanar, küle dönermiş. Biz ise nice yangınları elimizle söndürecek kadar fedakar ve gözümüz kara... Öyleyse ne gam? Yangınların ve büyüklüğünün ne önemi var? Biz boğazımıza çökecek olan ecele bile, 'bizi evde beklemesinler' demedik mi? Tasalanmak bize düşmez. Tasalanmayı avuçlarımızla söndüreceğimiz ateşin şuleleri düşünsün.
·
Puan vermedi
Kafam karıştı. Diğer serilerde böyleyse bitmez bu... Kitabın öncesi mi var diye düşündüm. Saçma bi hikaye gibi devam ediyo ama bakalım. 8 kitap aldık ilkünde bırakmamak için zor dayanıyorum...
Kara Kule Silahşör - Yolculuk Başlıyor
Kara Kule Silahşör - Yolculuk BaşlıyorStephen King · Altın Kitaplar · 2013445 okunma
İyilik de ve kötülük de yapıldığı yerde durmaz, zamanla en ücra köşelere kadar yayılır. Tek tek dikilen güller, dillere destan gül bahçeleri oluverirler. Yakılan bir kibrit çöpü ateş topuna döner. Müdahale edilmediği takdirde önce bir eşyayı, ardından bir evi, bir mahalleyi hatta bir şehri yakıp küle çevirir. Tarih bunun örnekleri ile doludur.
Kara Kule serisi
Kule
Kule
Açıkçası Kara Kule serisinin son kitabı olan bu kitabı 6. kitabı okuduktan aylar sonra okuyorum ve suan çeyreği bitti. Bu kitabı bu kadar bekletmemin nedeni seriyi sevmemem değil aksine en sevdiğim ve muhtemelen seveceğim serilerden olacak. Kitabı bekletme nedenim ise açıkçası sonunun beni korkuruyor olması Stephen King'in 6. kitapta kendi ağzından da dediği gibi Roland tam olarak iyi mi kötü mü bilemiyoruz, karakterin sınırları belirsiz ve bu insanı geriyor. Bakalım yolculuk nasıl bitecek, bu arada unutmadan "Ka bir tekerlektir."
Reklam
İçinde yaban hayvanlarının yaşadığı kara bir kule var. Kulede ne kapı ne de pencere bu­lunuyor. Kimsenin girmesine, çıkmasına izin yok. Kulenin en tepesinde bir kafes var.. Kafesin parmaklıkları kemikten. Bu kafesin içindeki tutsak ruh güneşi görmeye çalışıyor. O kule benim bedenim, kafes ise kafatasım. Rahatlamak için türkü çağıran ruh ise benim, kendim.
… bir adam iki yolla kötü haber getirir. Ya kötülük yapan biridir; ya da iyi zamanda insanları yalnız bırakır ama kara günde yardım getirmek için gelir sadece.
Sayfa 130Kitabı okudu
"Kum kedisi, Arap kurdu Kara leylek, ak leylek, kızıl akbaba. Arkana bakma. Arkana bakma. Sodom ve Gomore yıkıldı, ateşte pişmiş toprakla, Sarsıldı gazapla, Lût'un karısı çarpıldı, döndü taşa, tuza. Arkana bakma, arkana bakma! Arz sallanmayı durdurunca, Tan sökümünde alçak su aralanınca Dal, ayetteki harabelerin arasına. Arkana bakma, arkana bakma! Yasaklara uymayana verildi ceza, O yerde ne can var şimdi ne nida, Gir iki kapılı bir mağaraya, Arkana bakma, arkana bakma! Kimse tutmaz hıyanet içindekilerin yasını, Gör, dönüp bakmak uğruna canını verenlerin nasıl taş yapıldığını! Küfre sapanlar küle döndü, tuz direği oldu vücutları. Aynı akıbet bekler arkasına bakanı! Sen bil ki o mağarada bekler zamanını, İçinde huzur olanın yarısı, Ve Harun, ve Musa'nın mirası... Hani, melekler taşımıştı bir zamanlar o sandığı. Sen taş ile kapat menfezin kapısını. Unutma ölüm bekler arkasına bakanı!
Sayfa 314Kitabı okudu
240 syf.
10/10 puan verdi
Şaheser
Gerçekten Stephen King denilince neden Kara Kule dediklerini şimdi anlıyorum, Başrol karakterle beraber sizde uzun bir yolculuğa çıkıyorsunuz 7 kitaplık serinin ilk kitabı, net akıcı sizi yormayan bir anlatımı var .
Kara Kule
Kara KuleStephen King · Altın Kitaplar Yayınevi · 02,482 okunma
Reklam
1064 syf.
8/10 puan verdi
·
17 günde okudu
14 ciltlik Zaman Çarkı serisi, ilmek ilmek dokunan epik evreni, her biri ayrı bir derinlikle işlenen renkli karakterleri, ışık ile karanlığın epik mücadelesini temel alan zengin ve çok boyutlu kurgusu, sıradan yaşantılara sahip insanların üstlendikleri roller ile şekillenen kahramanlık hikayeleri, zorlayıcı deneyimler ve acılar ile şekillenen
Işığın Anısı
Işığın AnısıRobert Jordan · İthaki Yayınevi · 2013384 okunma
880 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Uzun bir yolculuğun sonuna gelmişlik hissi... Serinin son kitabı kuleyi bitirdiğimde tam da böyle hissettim. Kara Kule serisine geçen sene başlamıştım ilk kitabını çok saçma bularak ama bu kitaba seri olarak bakarsak bir kitabın başlangıç cümlesiyle eşdeğerdi ilk kitap. Çok uzun 7 kitap sabır istiyor bazı yerlerde anlamakta zorlaşıyor New York, Orta Dünya derken insanın kafası bazı yerlerde karışıyor. İlk kitaptan sonra ikinci kitabı bitirdiğimde gerçekten merak uyandıran şeylerle karşılaşıyoruz bir dizi bölümü gibi son kitabın bittiği yerde bir sonraki kitap başlıyor bu böyle Susannah'ın Şarkısı'na kadar devam etti ama serinin altıncı kitabı bana ilk kitap gibi hiç zevk vermedi. Kara Kule karakterlerin oldukça yoğun olduğu bir kitap Mahşer de öyleydi ama Kara Kule de karakterlerin hepsinin içine bir bir giriyorsun ve bir diğer güzel tarafı karakterlerin bazılarıyla diğer Stephen King kitaplarında da karşılaşıyorsun bu da gerçekten King'in eşi benzeri olmayan bir kalemşor olduğunu gösteriyor. Silahşor Roland yolculuğuna tek başlıyor ve tek bitiriyor. En sevdiğim karakter Jake Chambers oldu son ölümü oldukça duygusaldı. Eddie ve Susannah neyse de Jake'in ölmesini hiç istemezdim. Kara Kule serisinin bir kitabı daha görünüyor 4 ve 5. kitaplar arasında hiç ara vermeden okuyacağım ve karakterlerle öyle vedalaşacağım. Beni meraklandıran, heyecanlandıran uzun bir yoldu bu serüven bu kitabı yazdığın için teşekkürler derim sai King...
Kule
KuleStephen King · Altın Kitaplar · 2011984 okunma
270 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Kara Kule serisinin ilk kitabı. Stephen King’in başka kitaplarında da izlerini görebileceğimiz söylenen seri. İlk kitabı ile bizi maceralı bir yolculuğa çıkarıyor. Soruları yanıtlamaya ise henüz başlamıyor. Biz de mecbur ikinci kitaba
Silahşor
SilahşorStephen King · Altın Kitaplar · 20172,482 okunma
İSTANBUL SURLARINDA Mayısın yirmi dokuzuncu gününü sabahtan; güneş batıncaya kadar, Topkapı'dan Eğrikapı'ya surların dibinde gezine gezine geçirdim. İstanbul ba- harının bu sıcak günü genç Fâtih'in Türk ordularını İstanbul'a soktuğu gündür. İstanbul muhasarasının öyle bir sihri var ki bir defâ tutulan uzun seneler kurtulamaz; gözünde târihin bütün öteki levhaları silinir, yalnız bu kalır; dört buçuk asırdır bu muaz- zam vak'a nice âlimlerin rü'yâsına girmiş Déthier ihtiyar Mordtmann gibi nicesi ömürlerinin en güzel senelerini bu surların dibinde geçirmiş, bu efsunlu vak'anın hazzına doyamamış. Ben de bu hazzın kara sevdasına uğradım. Üç senedir vakit buldukça bâzan yalnız başıma, bâzan Dârülfünun'dan birkaç gencin refâkatiyle Topkapı tramvayına bindim. Sur hâricine çıktıktan sonra Marmara'dan Haliç'e kadar kule kule, diş diş göz alabildiğine giden sûrun yanından yürüdüm, yekpa- re düşmüş duvar kütlelerinin üstünde dinlendim, ayaklarımı sarkıtarak burçların üstünde oturdum, Fâtih'in topları ve ordulariyle geldiği Edirne yolla- rını seyrettim. Bir sene de tam fetih günü gelmek ahdimdi. Sene-i devriyeler takvim oyunlarıdır. Ama yine insanın muhayyilesine zevk veriyor.
Sayfa 82
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.