Stephen King'in sekiz kitaplık destanı Kara Kule serisinin ilki Silahşor. Kuleye adım adım giden yolda ilk olarak tabii ki Roland Deshain ile tanışmamız gerekiyor. Ve Siyahlı Adam'la. Kitaba başlar başlamaz bir anda ilk bölümü bitirdiğimi ve yüz sayfayı geride bıraktığımı görünce (yavaş ve sindirerek okuyan biri olarak) şaşırmadım desem yalan olur. Belki de yirmi yedi yıldır okuduğum yazarın, otuz üç senede bitirdiği destanına bu kadar geç başladığım içindir, kim bilir...
Hikâye hızla sizi içine çekiyor ve buram buram şeytanotu kokusunu alıyor, ölen kasabalıların yeniden dirilişine şahit oluyor ve merak ediyorsunuz: 19'un sırrı ne diye... Kuleye giden yolun henüz başındayız ve Roland'ın yol arkadaşlarını görüyoruz sırayla. Genç Roland Deschain'in artık Silahşor oluşuna tanıklık ediyoruz. Yazar, kitabın sonlarına doğru biraz tempoyu düşürür gibi yapıyor ve okuru serinin devam kitabına hazırlıyor sanki. Roland, Siyahlı Adam'ı yakalayabilecek mi? Bu uğurda nelerden vaz geçmesi, neleri feda etmesi veya neleri göze alması gerekecek?
King Evreni'nin atmosfer tabakası olan Kara Kule macerası bu kitapla başlıyor. Uzun ve zevkli bir yolculuk olacağı ilk kitaptan aşikâr. Seriye başlamak için yılın bu ilk günlerinin mükemmel bir fırsat olduğunu belirtmek isterim.