Öncelikle kitap, neva bulvarı, burun, portre, palto, bir delinin anı defteri ve fayton adlı altı eserden oluşmaktadır.
Neva bulvarı adlı bölümün genelinde yüksek sosyete mensuplarının tabiriyle hiyerarşinin kol gezdiği alt-üst sınıflarının yoğun olarak hissedildiği, günümüz ölçütünde bağdat caddesi, Şanzelize caddesi olsun, tamamıyla lükse karşı
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer.
_Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır.
_Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Nükte’yi anlamak oldukça güç.
_Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir.
_Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır.
_Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam.
_Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Böylesine çaplı bir esere inceleme yazmaya kalkmak haddini bilmezlik değilse de en azından hafif bir delilik işareti kabul edilmelidir. Bunu söyledikten sonra da iddialı bir incelemeden çok yazarına ve eserine saygımızı sunmak için bir çabaya girişelim.
Foucault'nun Sarkacı (İtalyanca özgün adıyla "Il Pendolo di Foucault"), aslında
Ne kadar hızlı adımlarla yürüyor olursak olalım, önümüze çıkan bir duvar yazısı önce gözümüzü uyarır sonra da beynimizi. Okumadan geçemeyiz.
Gördüğümüz her duvar yazısı bizde de bir ‘duvara yazmak’ isteği uyandırır.
Çünkü yazmak dolan bir çöp kovasını boşaltmak gibidir. Kendi çöplerimizden kurtulmak içimizi rahatlatır. Birileri okursa eğer
İçtiğimiz çoğu ilacın ham maddesi acıdır, ama yutabilelim diye şekerle kaplarlar. İşte kara mizah budur. İhsan Abi'nin de Kibar Feyzo'da yaptığı da buydu, komediyle yer yer kaba güldürü ögeleriyle söyledi söylemek istediklerini.
Aslında daha başlık kısmında tüm içeriği ele veriyorum, çünkü maalesef bu kitap hakkında söyleyecek güzel sözlerim çok az. Anın büyüsü içerisinde buraya koşarak gelip güzel bir şeyler yazmayı ve genç bir yazarımızı desteklemeyi inanın ki çok isterdim ki bu niyetle başlamıştım okumaya. Hatta kitabı kardeşimin kitaplığından aldım ve (yaşça baya
“Gerçek İrlandalıların kaderi her daim böyle olmuştur; yol boyunca doğuya ilerlerken vadinin kıyısında, küçük, kireç beyazı bir evde yaşamak da bu dünyada benim için güzel şeylerin olamayacağının doğduğumda bana sunulan kanıtıydı.” diyen Bonaperte O’coonassa gbi yenilgiyi sefaleti en başından kabul ettiğinizde kaderiniz kaçınılmaz sonla olmaz mı ?
İngiltere’nin sömürgesinde kimliksizleştirilen, yoksulluğa alıştırılan insanların bunu değiştirme şansına sahip olsa bile ne yapacaklarını bilmemesi normal değil midir ?
Öylemi üzerine atılan suçları bile koşulsuzca kabullenecektir çünkü fakir olmanın şartı budur her durumda haksızsındır suçlusundur !!
James Joyce, “hakiki bir mizah duygusuna sahip, gerçek bir yazar. “ diyor O’brıen için .. eserinin fakirlik üzerine kara mizah olduğu hiç şüphesiz ama insanın okurken buna isyan edesi geliyor .. Coğrafya kader midir ?
Hayatı boyunca sefaletle boğuşanlar ve sınırlı patatesi olanlar, mutluluğu ve para yönetimini kolay kolay anlayamaz.
Keyifli bir cümbüşün ardından keder her zaman yüzünü gösterir ve iyi havalar asla sonsuza kadar sürmez.
Puan:9/10
-"ben dünyanın ta kendisiyim. ben her insanın içinde olan, karanlığım. kötülük düşümcesi, tanrının özü budur."
-"tanrı.. bu.. o zaman.. o zama insanlar mı tanrıyı yarattı?
o zaman bunun oluşumunu isteyen insanlık mıydı?
bu korkunç şeyi biz mi yarattık?
sanki şey gibi.. sanki.."
-"cehennem. bazıları öyle diyor. bu sadece pek çok zihinsel derinliğin en dış kısmı. fakat sen de tahmin edersin ki içerisi tek kelimeyle, korkunç derecede insancıl.
burası insanı tanımlayan gerçek öz."
-"evet, doğru. bu bende de var. içimde hissedebiliyorum. ama neden?
sen neden doğdun?
insanlar neden bir tanrı yarattı?"
-"insanlar neden istediler. acıları için nedenler.
üzüntüleri için nedenler.
yaşamak için nedenler.
ölmek için nedenler.
neden yaşamları zulümle doluydu?
neden ölümleri kara mizah denilebilecek kadar boşa ve saçmaydı?
kendi bilgilerinin hiçbir zaman erişemediği kaderleri için nedenler aradılar."
-"ve tanrı oydu.."
Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması
“20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda