“Dersten sonra o muazzam belleğiyle kitaplıkta oturur ve o kara gözleri, en gürültülü patlamanın bile hiçbir şekilde etkileyemeyeceği inanılmaz dikkatli, terk edilmiş bakışıyla bütün o kalın kitapları, satır satır, sayfa sayfa emerdi.
‘Amadeu bir kitabı okursa,’ demişti bir başka öğretmen, ‘o kitapta harf kalmaz. Yalnızca anlamı değil, matbaanın mürekkebini de yutar o…”