şimdi ben unutulmaya yüz tutmuş bir harabeyim dar bir sokak içinde bana bakarak geçiyor uzun uzun limanlardan kara ve sessiz gemiler bir ağrı saplanmış gibi göğün dengbejine nasıl da uluyor ama bir kurt, içim içim diyerek termometreyi düşün, sen gelince aklıma yükseliyor durmadan şimdi düşünceler hayret dedirtiyor, maalesef ben bile sığmıyorum aksime yarı yolda uyuya kalıyor sana haber getirsin diye gönderdiğim kuşlar öyle bir rüzgar esiyor ki içimde bu vakitlerde dağlar bile toplayı veriyor eteklerini güvercin kovalıyor avluda kedi semtin çocukları gülüşüyor dağdan bir taş topaklanmış düşüyor köye yoksun ya, ufacık bir taş bile yamaçtan düşermişçesine büyük geliyor gözüme sayha develi
Etek
şimdi ben unutulmaya yüz tutmuş bir harabeyim dar bir sokak içinde bana bakarak geçiyor uzun uzun limanlardan kara ve sessiz gemiler bir ağrı saplanmış gibi göğün dengbejine nasıl da uluyor ama bir kurt, içim içim diyerek termometreyi düşün, sen gelince aklıma yükseliyor durmadan şimdi düşünceler hayret dedirtiyor, maalesef ben bile sığmıyorum aksime yarı yolda uyuya kalıyor sana haber getirsin diye gönderdiğim kuşlar öyle bir rüzgar esiyor ki içimde bu vakitlerde dağlar bile toplayı veriyor eteklerini yoksun ya avluya güneş bile vurmuyor kedinin umurunda değil, avluda gezinen güvercin saksıda gül üşüyor gözden bir damla düşüyor bez bile yetişemiyor derdime sayha develi
Reklam
yaşmaya deyerese ölüm guzel
Yokluğun buz gibi soğuk Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
Sayfa 457 - özlem ve ölüm
Kara sessiz gemiler geçiyor
kara sessiz gemiler geçiyor gecenin üzerinden, ağır ağır… göğün alnacında yaşıyorum nicedir yapayalnız bir korkuluk gibi. çok süredir bakmıyorum aynalara, bilmiyorum, çok süredir nasıl görünüyorum acaba? neremden tutuşturmaya başlamış beni bu hızla büyüyen yangın? sıcağın tenimde çığırından çıktığı o ilk anı unuttum sıcağın teminde geciktiğini
Sayfa 270Kitabı okudu
âmin, diyerek.
bana nazil olunmuş bir candır, sade bir can, ötesi yok bunu hep kendime unutturuyorum bütün övgülerin sahibi! ama sen bu hatıralarla yüklü günahları üzerinden çektim diyorsun, doğrulttum belini yükselttim senin şanını, itibarını ve bana sevgiyle yönel diyerek göğsümdeki demiri bir çırpıda söküp alıyorsun ah!, şükürler olsun, inşirah! kara sessiz gemiler geçiyor ve halliceyim beni içine aldığın geceden düşündüğünü görüyorum beni, izlediğini, sevdiğini sevdiğini sevdiğini sen; rahman ve rahim! beni tepe tırnak iyice soy! ayağımdan, dizimden, avcumdan, alnımdan uzak koyma hiç zeminlerini!
Sayfa 272 - Dergâh yayınları
bütün kilitleri denedim, hiçbir kilidi açmayan bir anahtar koleksiyoncusu çıktım denedim, diploma gölgelerinde bronzlaşmıyor tenim bana gözümü gör edecek yakıcı bir güneş gerek ya rabbim isterim ki bu şiirle sana biraz olsun yakınlaşabileyim antoloji.com/kara-sessiz-gem...
Resim