"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Fransız yazar Emile Zola’nın ‘’Nasıl Ölünür’’ adlı eseri biz okuyuculara mecburen şu soruyu sormaya mecbur bırakıyor: Ölüm dediğimiz ve herkesin önünde sonunda eline alacağı bu tek yönlü gidiş bileti, gerçekten de herkesi sanıldığı gibi eşit kılıyor mu? Ölüm zengine ayrı fakire ayrı mı davranıyor? İşte Emile Zola’nın bu eserinde beş ayrı sınıfın
Surnâme - İskender PALA (Rahatla! Her şey yoluna girecek!)
Kimi kitaplar yardır, kimileri yara!
Kimi umut saçar, kimileri bağlatır kara!
Bir seçimle başlar her şey, çıkarsın onunla uzun bir yolculuğa. Kim bilir belki hayatın değişir, onunla yaşadığın hayat sana bir şeyler katar. Daha sıkı tutunmayı öğretir. Bu kitap da öyle bir kitap oldu benim için. Hayatımda hiçbir şey istediğim gibi gitmiyor dediğim
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ... Öldüğü halde dahi bırakmıyor hainliği ve miras olarak bir avuç dolusu hainlik yadigar etti.
Sene 1936 Ulu Türkçü Hüseyin Nihal ATSIZ mahkeme salonunda çıkar. Gazeteciler sarar etrafını ve kendisine duruşma sırasında "köpek" diye tabir ettiği kişiyi sorar:
"Siz Nazım Hikmete mi köpek
Göğsümde 15 yara var!
Sarıldı 15 yarama
kara kaygan yılanlar gibi karanlık sular!
Karadeniz boğmak istiyor beni,
boğmak istiyor beni!
kanlı karanlık sular!!!
Saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak.
Kalbim yine çarpıyor,
kalbim yine çarpacak!
Sayfa 144 - YKY - 20. Baskı - Ocak 2020Kitabı okudu