Adem Kara

Adem Kara
@karaademm89
168 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
“Birazdan okuyacaklarınız, Grimm Masalları’ndaki çocuklar gibi yapayalnız bırakıldığım ormandan tekrar dönebilmek için evime, cebimde sakladığım ekmek kırıntılarından başka bir şey değildir.” (s.7) Girizgahı böyle yapıyor Kesal. Severim ben Ercan Kesal’ı. Hikayesi, yaşayışı, yazdıkları ve sinemasıyla. Güzel, derin, huzur veren o bakışlarıyla da. • Yenal Bilgici’yle yakaladıkları o pozitif ilişki bu söyleşi tadında eseri ortaya çıkarmış. Ya da bu kitabı ortaya çıkarmak amacıyla buluşmuşlardı. Cevabı kendilerinde saklı. • Çocukluğuyla başlayan Avanos günlerinden ‘ilk’ lisans eğitimini aldığı Mülkiyeli Ankara günlerine, hekimlik macerasından kurulan hastanelere, o süreçlerde gerçekleşen tanışıklıklara ve elbette sinema sürecine dek birçok detay mevcut burada. • Kendi söylemiyle “… tüm yaptıklarında anlam arayışı…” olan bir güzel adamı okuyacağız. Buyurun.
Cebimdeki Ekmek Kırıntıları
Cebimdeki Ekmek KırıntılarıErcan Kesal · Kronik Kitap · 2022389 okunma
Reklam
168 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Cebimdeki Ekmek Kırıntıları
Cebimdeki Ekmek KırıntılarıErcan Kesal
8.6/10 · 389 okunma
Bilmek; gözün açılması, sonsuzluğun önündeki perdelerin kalkması ve dolayısıyla soruların çoğalması ve dolayısıyla da acıların artması gibi bir şeydi belki.
Sayfa 144 - İletişim Yayınları (5.Baskı)Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şu halde sabır, can yakan bir hadiseye göğüs germe gücü değil, aslen, canımızın falan yanmadığını ya da canımızın Cennet’teki her canlının canının yandığı kadar yandığını idrak etme kudretidir. Sabır, ezik büzük, kuru kavruk bir sığıntılık, uyuntuluk değil, bilakis haşmetli, azametli, fevkalede bir dikiliş, bir diriliş, bir şahlanıştır.
Sayfa 19 - İletişim Yayınları (5.Baskı)Kitabı okudu
… birbirimizin yalnızlığının kıdemli tamamlayıcılarıydık …
Sayfa 149 - Doğan Kitap (43.Baskı)Kitabı okudu
Reklam
Ufkumu açtın Muazzez. İçimdeki üçüncü sınıf şairi uyandırdın. Bitmeseydi, şu saatte sarılıp uyuyorduk, bak şimdi seni sayıklıyorum.
Sayfa 47 - Doğan Kitap (43.Baskı)Kitabı okudu
İspiyon Ne kadar oyuncağımız varsa, o kadar ihmal edildik.
Sayfa 141 - Yapı Kredi Yayınları (1.Baskı)Kitabı okudu
“Yürürken düşleyen bir insanla, düşlerken yürüyen bir insan arasında ne fark var?” diye düşünüyor.
Sayfa 62 - Yapı Kredi Yayınları (1.Baskı)Kitabı okudu
… yürürsün, seni anlayanı bulacağın yer yok!
Sayfa 55 - Yapı Kredi Yayınları (1.Baskı)Kitabı okudu
Hayat bir aldatmaca, diyordu el ele, aldanacak ne çok şeyin varsa o kadar mutlusun.
Sayfa 22 - Yapı Kredi Yayınları (1.Baskı)Kitabı okudu
Reklam
108 syf.
7/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Kav
Kav
’la başlamıştım Doğan Yarıcı yolculuğuma. Mutlu ayrılmıştık. Bir araya gelecektik tabiki. Hikayeleriyle devam etmek istedim yazdıklarına. Oraya yazmış olduğum incelemede; “… belki daha kalabalık oluruz onun yazın çadırı altında…” arzumu dile getirmiştim. Sanırım halen bir avuç Doğan Yarıcı okuru olarak yola devam ediyoruz. Ne acı. • Yazıyı yine sade ve yalınlıkta buluşturan hikayeler bulacaksınız. Özellikle ikinci bölümde Ferit Edgü çizgisine varılacak yalınlıkta. Ama seveceksiniz bence onu. Bir okusanız seveceksiniz. Güzel eserler var onun kaleminden.
İs Odası
İs OdasıDoğan Yarıcı · Yapı Kredi Yayınları · 201438 okunma
108 syf.
7/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
İs Odası
İs OdasıDoğan Yarıcı
5.1/10 · 38 okunma
212 syf.
8/10 puan verdi
Sizde ‘sadece yazdıklarıyla’ yer etmesi gerekenler olduğu gibi söyledikleriyle de merkezinize almanız gereken yazarlar var bence. Gürsel Korat mesela. • Ankara’da ikinci defa yakalayıp söyleşisine gidip eserlerini tekrardan imzalattıktan sonra yazıyorum bu incelemeyi. Onun ilk göz ağrısına. Ay Şarkısı’na. 1987 yılında yazımına başlanıp da çeşitli ekleme ve metotlarla 97’de yayımlanan eseri. 2017 yılına dek sürecek bir yazım serüveni aslında. • 1970’lerde başlayan ve 1980’lerin ortasına ilerleyen bir hikaye mevcut Ay Şarkısı’nda. Havada sıkılı sol yumruklar, örnek isimler, devrim sesleri ve elbette aşk. Devrim gölgesinde. • İhmal etmeyin Gürsel Korat’ı.
Ay Şarkısı
Ay ŞarkısıGürsel Korat · Yapı Kredi Yayınları · 201263 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
Birçok yayınevinde münferit olarak yayımlanan Palto ve Bir Delinin Anı Defteri adlı hikayeleri de içerisinde barındıran derleme bir kitap var elinizde. • Nihal Yalaza çevirisi ile Varlık Yayınları baskısı ve Mazlum Beyhan ile İş Bankası Kültür Yayınları benim açımdan tercih sebebidir. Yukarıda bahsettiğim eserleri dışında Neva Bulvarı, Burun, Portre ve Fayton’u da okuyacaksınız. • Buyurun.
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,2bin okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
“ … gördüğünüz gibi, bazı insanlar yaşarlar, bazıları da onların yaşamalarını izlerler, ben ikinci gruba giriyorum. Ya siz?”(s.144) • Anlatıcı, Ivan ve Malina. Üçü var burada. Üçü aynı anda, bir arada var mıdır, bu senin bilebileceğin bir konu. Çünkü çetrefilli bir eser Malina. Zor velhasıl. Emek istiyor ve emeğine değiyor kanımca. • Kendine seçtiği, kendince yarattığı bir karaktere saplantılı/tutkulu aşkını anlatıyor, anlatıcı. Ivan, saplantının adı. Aslında her biri çıkacak sahneye. Hepsini dinleyeceğiz. Anlayabilmek, zor olan kısmı. Eserde de geçtiği gibi “… oysa kim anlaşılmak istenir söylesene…” • YouTube üzerindeki o kısacık videolarıyla bildiniz belki de Ingeborg Bachmann’ı. Yüzündeki o hüzün çekti belki de sizi kendine. Bilmiyorum. Sebep her ne olursa olsun. Buralara hazır olduğunuzda gelin derim. • Unutmadan. Çeviri. Ahmet Cemal. Türk yazının Almanca’daki en değerli ismi belki de. O olmasa da çevrilirdi elbette; ama böyle mi.. Hayır. Buyurun.
Malina
MalinaIngeborg Bachmann · Yapı Kredi Yayınları · 2022637 okunma
1.401 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.
Resim