İki kara bıyıklı adam... antika... Sovyet dönemi arabalarından oluşmuş bir denizin önünde ayakta duruyorlar ve sürekli hareket hâlinde bir tüccarlar kalabalığı... hükümetler arasındaki eski düşmanlıklar... terk edildiğinde.... tüm Kafkasya'da ticaretin nasıl harekete geçeceğini göstermektedir... Sadakhlo Kafkasya'da en büyük pazardır... [Bu] sadece yerel tüccarların en temel malları en ucuz fiyatlarla elde etme becerisinin kanıtı değildir. Bu ayrıca konu siyasetten ziyade ticaret olunca sıradan Ermeni ve Azerilerin genelde epey iyi anlaştıklarını göstermektedir... Bakü'dan... Ermenistan'dan ve hatta Dağlık Karabag'dan otobüsler köyün girişinde sıraya girmektedir... Mevsimler arasındaki zaman farkları her iki tarafa da yardımcı olmaktadır: 'Bir süre sonra Ermenistan'dan yeni havuçlar gelecek, ardından bizimkileri alacaklar" diyerek açıklamakta Aşot. "Yazın domateslerimizi satıyoruz. Sonbaharda bizimkiler bittiğinde bol bol kendilerininkini getiriyorlar"... Gürcüler gümrük vergilerini minimumda tutmaktan mutlu gözüküyorlar. "Bu ticaret merkezi, serbest ticaret bölgesi değil" diyor pazarın Gürcü direktörü Camal Bediev; "Yine de birçok devletler arası sorunu çözüyor. Burada herkes BDT yurttaşı... İnsanlar burada kendilerini özgür ve koruma altında hissediyor."
Sayfa 806 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Ermenilerin Son Vahşeti
Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecine girmesiyle birlikte Azerbaycan'a bağlı Dağlık Karabağ’da yaşayan Ermenilerin Ermenistan'a bağlanmak istemeleri sonucunda patlak veren Dağlık Karabağ sorunu, özellikle 1988-1993 döneminde, bu bölge dışında kalan Azerbaycan topraklarının da (1/15) Ermenistan tarafından işgal edilmesiyle sonuçlanmıştır. Bu süreçte Ermeniler, açıktan olmasa bile Rusya ve Batı Dünyasının desteğini kazanmışlardır. Azerbaycanlıların topraklarının yanı sıra binlerce insanını kaybetmiş ve binlerce Azerbaycanlı da Ermenilerin işgal ettiği topraklardan göç etmek zorunda kalmışlardır.
Rüzgar Birliği
Azerbaycan' da Halk Cephesi iktidardayken Ermenilerle Karabağ sorunu çıkınca Elçibey Türkiye' den yardım istemiş ve devlet bunu bir şekilde yapmaya başlamıştı. Bu sırada Türkeş Ülkü Ocakları Genel Başkanı İrfan Özcan, daha sonra Ülkü Ocakları Genel Başkanı olan Atilla Kaya (Kaya Azeri olduğu için özellikle seçilmiştir) ile birlikte iki kişinin daha olduğu 4 kişiyi Elçibey'e gönderdi. Türkeş, bu dört kişiyle şöyle talimat verdi : "Elçibey iktidarı bizim için, Türk dünyası için Türkiye için bir fırsattır. Gidin Elçibey'le görüşün. Size, bir eğitim kampı kurmanız için yer versin. Eğitim kampında gerekli hazırlığınızı yapın. Kampa, Türkiye'den askerliğini komando olarak yapmış arkadaşları götürün. Türk Dünyası ile Türkmenistan ve Özbekistan'daki milliyetçi teşkilatlarla temasa geçin. Oradan gençleri getirip eğitin. Hem teşkilatçılığı öğrensinler, hem teorik ve pratik eğitim görsünler."
...
Türkiye'den 35 ülkücü, Halk Cephesi'nden 30 Azeri, Özbekistan'dan ve Türkmenistan'dan da 15 kişi katılmıştı. Kampın adını Türkeş "Rüzgar
Kampı" olarak koymuştu.
Ünlü Rus tarihçisi İ. M. Dyakonov’un özlü ifadesi ile aslı olmayan iddiaları temellendirmek için “fıçılar dolusu mürekkep heba edilmiştir.”
Karabağ sorunu
Karabağ Sorunu Kapsamında Ermeniler ve Ermeni SiyasetiAygün Attar · Atatürk Araştırma Merkezi · 06 okunma
Dağlık Karabağ Sorunu
1920 'de Rus Bolşevikler de sorunu çözmeye çalışıyor gibi görünse de İşler iyice zorlaştıracak, hatta patlamaya hazır bir bomba haline getirerek meselenin günümüze kadar taşınmasında yardımcı olmuşlardır.
Sayfa 7Kitabı okudu
Dağlık karabağ sorunu konulu müzakerelerin yaklaşık 30 yıldan beri verimsiz bir şekilde sürmesinde de az rolü olmamıştır. Sorunun kesin bir şekilde çözümlenmesi bu ülkenin işine gelmediğinden, Rusya müzakerelerin uzayıp bitmesinden özellikle emniyet duymuştur. 
Sayfa 436Kitabı okudu
Nikol Paşinyan
1988’de dağlık karabağ sorunu ortaya çıkarken, 13 yaşında Nikol dağlık Karabağ Ermenilerinin ayrılıkçı faaliyetlerini desteklemek adına okulda miting ve gösteri düzenlemiştir.
Sayfa 383Kitabı okudu