Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Karacaoğlan der ki doğmadan göçtüm Yar elinden dolu badeler içtim Kötüler zanneder ben yardan geçtim Ölmeyince çeker miyim elimi?
Ağa olsa, paşa olsa, beğ olsa Yakasız gömleğe sarılır bir gün Karacaoğlan
Reklam
Karşıki dağlar da karlı dağ olsa Çevre yanı mor sümbüllü bağ olsa Ağa olsa paşa olsa beğ olsa Yakasız gömleğe sarılır birgün ~Karacaoğlan~
Karacaoğlan
Yürü bre yalan dünya Sana konan göçer bir gün İnsan bir ekin misali Seni eken biçer bir gün Bindirirler cansız ata İndirirler tuta tuta Var dünyadan yol ahrete Yelgin gider salın bir gün Karac'oğlan der nâşıma Çok işler geldi başıma Mezarımın baş taşına Baykuş konar öter bir gün
Karacaoğlan
Pencereden bakan dilber Güzelliğin bildirirsin Ak göğsünde lale sünbül Ağlayanı güldürürsün Gerdan açık benlerin çok Güzellikte menendin yok Kaşların yay kirpiğin ok Vurduğunu öldürürsün
BULAMAM
... LII Her yağmur bir gök bulur elbet kendine; her yeşil bir dal, her su bir damla, her ateş bir kül, her takvim bir yıl bulur kendine! Her yangın bir duman, her öğrenci bir okul, her artı bir eksi, her yol bir taşıt, her soru bir yanıt. Her Aragon bir Fransa, her Fransa bir Elsa… Her Karacaoğlan bir zülüf (yeter ki bakmayı bilin, her yârin bir zülfü vardır); her ressam bir tuvâl, her kış bir ayaz, her kitap bir okur, her şarap bir adam bulur kendine; (yeterki şarap, şarap olsun, içen çıkar…) LIII Her deniz bir martı, her ömür bir tufan, her rüya bir uyku, her nota bir şarkı, her mezar bir ölüm, her ağaç bir kök, her dağ bir duman, her güneş doğacak bir kuytuluk bulur ya kendine, bulur ya; ben senden başka sen bulamam... B u l a m a m !
Yılmaz Odabaşı
Yılmaz Odabaşı
Reklam
Müslümanca düşünmeyi yeniden keşfetmek
1000kitap.com/yazar/celal-fed... Türkiye’de İslamcılar, Batılıların, Müslümanca düşünme ve yaşamayı siyasî bir proje olarak resmedip insanların ondan uzak durmalarına bir çözüm üretemediler. Bu nedenle de dünya üzerinde hakkını aramak için mücadele eden her Müslüman, ‘cihatçı’ olarak resmedilip yaftalandı. ‘Cihatçı’ dediklerini
"... Sabahın seheri günden ileri Ben kimi sevmişim senden ileri Ziyaret olmuşsun kurban istersin Kurban bulamadım candan ileri..." Karacaoğlan
Sultan Süleyman'a kalmayan dünya, Bu dağlar yerinden ayrılır bir gün. Nice bin senedir çürüyen canlar, Hakk'ın emri ile dirilir bir gün. Ne güzel yapıdır Cennet yapısı, Çok aradım, görünmedi kapısı. Benim korktuğum yol Sırat Köprüsü, Cehennem üstüne kurulur bir gün. Karşıki dağlar da karlı dağ olsa, Çevre yanı mor sümbüllü bağ
Mecliste ârif ol kelâmı dinle El iki söylerse sen birin söyle Elinden geldikçe sen iylik eyle Hatıra dokunup yıkıcı olma Karacaoğlan
Reklam
Karacaoğlan der ki halimiz nice O yarin sevdası gönlümden yüce Saraydım yari bari bir gece İsterlerse kefenime sarsınlar…
N’EYLEYEYİM ŞU DÜNYANIN ZİYNETİN N’eyleyeyim şu dünyanın ziynetin, Akibeti ölüm olduktan geri? İstemem bahçemde bülbüller ötsün, Benim gonca gülüm solduktan geri. Çöze idim düğümelerin döşünden, Öpe idim gözlerinden, kaşından; Güzelliğin soyha kalsın başından Ben inli, boranlı olduktan geri. Yalanmış dünyanın ötesi, yalan. Felektir muradım elimden alan. Mısr’a sultan olsam istemem kalan, Dost ağlayıp düşman güldükten geri. (…) -Karacaoğlan
HASAN DAĞI (…) Deli gönül, var günahın. Onun için geçmez anın. Senin gibi padişahın Benim gibi kul'olma mı? (…) -Karacaoğlan
BOYNU YEŞİL GÖVEL ÖRDEK (…) Bir göl gerekti yüzmeğe Yüzüp eğrice gezmeğe Aşkın bağrını eğmeğe Sana bir dil gerek idi. (…) -Karacaoğlan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.