Türkiye yedi bölgedir. Peki, niye yedi bölgedir? Niye sekiz değildir mesela? Ya da altı,dokuz? Akdeniz'i ele alalım... Akdeniz diye niye ayrı bi bölgemiz var ama Akdeniz Valisi yok,o halde niye Akdeniz diye ayrı bi bölgemiz var? Akdeniz diye özel lakap takmasaydık,ne olacaktı yani,oralarımız var olmamış mı olacaktı? ....... Denize kıyıysa mesele, Bilecik niye Marmara'da, kıyısı mı var? Ege sahilinde midir Uşak? Tokat ve Çorum neden Karadeniz'dedir? Onlar Karadeniz"e dahilse,Çankırı neden İç Anadolu'ya dahildir? Eskişehir ile Kütahya'nın farkı nedir ki,farklı bölgelerdedir? ....... Çünkü.... Mustafa Kemal öldükten sonra,1941'de,Birinci Coğrafya Kongresi'ni topladılar.Saygın coğrafyacılarımız masaya oturmaya hazırlanıyordu ki, Almanya, Fransa, İngiltere ve ABD 'den "Biz bu işlerde tecrübeliyiz,yardımcı olalım" teklifi geldi....E iyi niyetle yardımcı olmaya gayret eden bu ülkelere "hayır" denmedi tabii, "Buyrun,yardımcı olun"dendi. .... Hesapta "Üniter Devlet"'in haritası çizilecekti, elalemin yardımını yardım zannettiler,kaş yapalım derken,göz çıkardılar,oturup,memleketi güzel güzel yediye böldüler...Lego gibi.. ...... Aynı'lıklar değil,ayrı'lıklar benimsetildi. Sök'meye hazır hale getirildi... Bilmiyorum "nerden çıktı bu demokratik özerklik" meselesini yeterince açık anlatabildim mi!
Bir karadeliğin uzağından geçerseniz belki rotanız ona doğru sapar ama içine düşmeyebilirsiniz. Ama ona çok yakınsanız sarmal bir rota izleyerek içine düşebilirsiniz. Böyle iki sonucu birbirinden ayıran kritik mesafe, olay ufkudur. Olay ufkunun içindeki her şey, ışık bile karadeliğe düşmeye mahkûmdur. Bize olan da bu. Hepimiz fizik kurallarına tabiyiz.
Sayfa 82
Reklam
Tecrübe konuşuyor
Karadeniz tehlikeliydi. Her yaz boğulma vakaları olurdu, çünkü dalgalar yüzenlerin ayaklarının altındaki kumu birden oyar ve uçurumlar meydana getirirdi.
Sayfa 104 - Şile
"Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup Birinci Dünya Savaşı'na yenilmişti. Millet yorgun ve fakirdi. Milleti dünya savaşına sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlardı. Saltanat ve hilafet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış,şahsını ve tahtını koruyabileceğini hayal ederek alçakça
Sayfa 84 - Kırmızı kedi
Ben ki Akdeniz'in, Karadeniz'in, Rumeli'nin, Anadolu'nun, Karaman'ın, Rum'un , Dulkadiroğluları Vilayeti'nin, Diyarbakır'ın, Kürdistan'ın, Azerbaycan'ın, Acem'in, Şam'ın, Haleb'in, Mısır'ın, Mekke'nin, Medine'nin, Kudüs'ün, bütün Arap memleketlerinin, Yemen'in ve daha nice ülkelerin ki, büyük atalarımın Allah kabirlerini nurlu etsin karşı konulmaz kuvvetleriyle fethettikleri ve benim muhteşemliğimle de ateş saçan mızrağımın ve zafer getiren kılıcımın gücüyle fethettiğim nice memleketlerin sultanı ve padişahı olan Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sulan Süleyman Han'ım.
Sayfa 79
Güneşli bir günde, Masmavi göreceğiz Karadeniz'i. Gemiler vardı, limanda gemiler.. Her biri yeni bir ufka gider.
Sayfa 68
Reklam
1.000 öğeden 891 ile 900 arasındakiler gösteriliyor.