Zaten zar zor tutunduğunuz hayatınızın ellerinizden tamamen kayıp gittiğini fark ettiğinizde ne yapardınız? Kimse için hiçbir şey ifade etmediğinizi düşündüğünüzde... Nora da tam olarak böyle hissediyordu. Kendini tam bir karadelik olarak görüyordu ve artık ona göre yaşamayı beceremediği hayatına son vermek istedi. Yaptı da. Sonra çok garip şeyler oldu. Yaşamla ölüm arasındaki o ince yerde - kimileri için Araf, kimileri için bir videocu dükkanı, kimileri için de bir kütüphane - buldu kendini. Geçmişte yaptığı seçimleri değiştirebilme imkanı olsaydı yaşayabileceği milyonlarca hayatı içinde barındıran kütüphaneydi burası. Ve Nora, Bayan Elm'in yardımıyla hayatının kitapları arasında gezintiye çıkmaya başladı.
Bazıları için yılın en çok abartılan romanı olabilir ama benim için tam bir kendini buluş romanı... Başkalarının isteklerine göre şekil almamamız gerektiğini, her seçimin bir vazgeçiş olduğunu ve her kararın hayatımızda açılan milyonlarca kapıya denk düştüğünü bir de Matt Haig sayesinde bu kitapta öğrenmiş oldum. Özellikle 271 ve 272. sayfayı imkanım olsa da alnıma yazıp gezsem diye düşünüyorum.
Puanlarımı bazı bölümlerin gereksiz uzun olmasından dolayı biraz sıktığı için kırdım. Ama bence bu kitap okunmalı.
Ah'lar Ağacı 
Didem Madak 
Esma
