fındık bahçesi günlükleri
Karadeniz''de aşklar çarpışıp kitapların yere düşmesiyle başlamaz. Bi fındık sezonunda gidersin hoşlandığı kişinin kovasını devirirsin sonra yerdekileri toplarken aynı çotanağı almak için hamle yaparsınız ve başlar.
Eğer o da bi şeyler hissediyosa fındık dalı uzatır🤎🌰
Adaм Deduğun “çay” Gibi DemIenmiş Olacak. oγIe Sallaмa, Dallaмa Olmayacak.. :)
Geçen sene Antalya'da iş sezonu bitimi dedim İstanbul'a dönmeyeyim..
Türkiye'yi dağ bayır gezeyim.
(Daha ziyade baştan başa doğu Karadeniz)
Yahu her sene zaten 20 kilo sırt çantasıyla yüzlerce kilometre yürü yürü hayatım kaydı, dedim başka bir şey yapayım...
Ben de otobanda kullandığım değil de, diğer aracın arka koltuklarını komple söküp içerisini yataklı vagona çevirdim :)
(ALTTA RESMİNİ ATTIM)
Siz şimdi diyeceksiniz ki "sendeki aklı kuşa taksak ters uçar" :)
Ama o kadar zevkli, o kadar güzel anılarım oldu ki anlatamam..
Karadeniz'in en akıl almaz yaylalarında vadilerinde ırmak kenarlarında konaklıyordum.
Akşamları ırmak kenarlarında yapayalnız ateşimi yakıyor sessizlikte öyle güzel kahve pişiriyordum ki,
Yani o, egzotik ve esrik duyguyu anlatamam size..
Hele geceleri şakır şakır yağmur yağarken, aracın üstüne vuran o yağmur sesleri ile o kadar huzurlu uyunuyordu ki :)
Ortalama bir ay bütün Karadeniz'i gezdim..
hizliresim.com/nsnjp2a