Dostum benim ilacımdı. Barıştık ;)
Ben bir dosttan ayrıldım. Hem de hayatımın en kötü anında. İnsanın acısını insan alırmış diyor şair. Benim acımı da o alıyordu bilmeden. Ben o dostu hala çok seviyorum. O iyi biri. Biz onunla Legolas ve Aragorn, Zeki Alasya ile Metin Akpınar, Hacivat ile Karagöz gibiydik.Ne demiş Aşık Daimi; Bu da gelir bu da geçer ağlama. Ağrılar ağrılar lanet ağrılar. İnsan istediği an ölemiyor. Dostlarınızı kaybetmeyin. Uzaklaşınca her şey soğuyor. Bütün dünya, kainat.. Bit artık acı, lanet ağrı.. 😢
7/10 veriyorum. Bunun nedeni yazım dili. Halk konuşmasının direkt kitaplara yansımasını sevmiyorum. "Görmüyor" yerine "Görmoor" şeklinde bir yazım vardı. Bu beni çok yoruyor. Karakterler Karagöz Hacivat okuyorum gibi hissettirdi. Bir türlü içine giremedim ama mesajları ve eleştirileri gayet yerindeydi. Özellikle sonu beni çok tatmin etti. Okurken en zevk aldığım kısmı sonu oldu.
Hüseyin Rahmi'nin dönemine olan bu eleştirilerini okumayı çok seviyorum 
Meyhanede Hanımlar kitabında da aynı eleştirileri görüyoruz. Diğer kitaplarını da okumayı çok istiyorum.
Ramazan şenlikleri.
Karagöz ve Hacivat Bursa'da Ulucami'nin imalatı esnasında çalışan 2 işçidir. Karagöz demirci ustası iken Hacivat ise duvarcı ustasıdır. İnşaatın yavaş ilerlemesinden sorumlu tutulup idam edilen Karagöz ve Hacivat taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, 2 boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur.
DÜNYA PERDESİ
Karagöz perdesinde hayat bulan bütün gölge oyunlarının mukaddimesinde Allah'ı takdir ve tazîm vardır. Ana metnin etrafında dolaşan tarihsel bir doğaçlama kültürüyle gelişerek, bu bağlamda, perde arkasındaki hayalînin söz gücüyle her gece binlerce kez yeniden üretilerek tükenmez bir anlama kavuşmuştur aslında.
Oyunun içeriğindeki güçlü bir
Osmanlı'da Ramazan sadece Hacivat ? Karagöz veya Direklerarasında yapılan birkaç oyundan ibaret değildi.
Şehr- i Ramazan Etkinlikleri.
"شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذٖٓي اُنْزِلَ فٖيهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِۚ..."
"O (sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır."
• Bakara/185
"Ey oruç,
"Nerede o eski ramazanlar!" sözüyle başlayan cümlelere inat; ilk teravih namazını eda edenlerin cami çıkışı coşkulu muhabbetini seyredip, bu sahura kadar uyumadan davulcuyu bekleyeceğim. Sahur yemeğini zevkle hazırladıktan sonra yemeğimi yiyip niyetimi edeceğim. Namazımı kıldıktan sonra Allah'a şükredip bilhassa zulüm gören Müslüman kardeşlerim için duâ edeceğim. Ertesi gün içinde komşularım ve yakınlarımla selamlaşıp Ramazan'ın sıcaklığını yayanlara ben de katılacağım. İftara kadar çocuğuma bu mübarek ayın ne demek olduğunu Karagöz ve Hacivat'la, oyunlarla anlatacağım. Orucun sadece ağızla değil, tüm mevcudiyetle tutulduğunu öğretip bunu tekrar tekrar kendime de hatırlatacağım. Hazırladığımız diş kiralarını düzenleyip iftara davet edeceğim sevdiklerim için bereketli plânlar yapacağım. Kur'an-ı Kerim için evimizin en kıymetli köşesini seçip ailecek kolaylıkla ulaşabileceğimiz şekilde yerleştireceğim...
Eski ramazanlar "biz istersek", birlik ve beraberlik içinde olursak hâlâ bizimle...
Ramazan-ı Şerif mübarek olsun. 🌙
"Lügat paralamak, özenti içinde olmak, kısacası yarı-aydın olmak bir suç değildir. Yarı-aydın olmak, tam-aydın olmaya giden yolda bir basamaktır. Yarı-aydınlar, büyüdüklerinde tam-aydın olabilirler. Çocuklar da kimliklerini bulmaya taklitle, özentiyle başlarlar, ama sonunda orijinal bir kimlik edinebilirler. Şimdi siz tutup da büyüklerini taklit ediyor diye bir çocuğu döverseniz, onun olgunlaşmasını engellemiş olursunuz. Karagöz de yarı-aydın sayılan Hacivat'ı dövdüğünde, aslında ufukta gözüken aydına saldırmaktadır. Çünkü, aydın korkusu, akıl korkusudur."
Mustafa Kemal'in sünneti, babasının ölümünden sonra yerleştikleri dayısı Hüseyin Ağa'nın kahyalık yaptığı çalı çiftliğinde yapılır. Sünnet günü on altı fakir çocuk da sünnet edilir. Sünnet düğününde Karagöz ve Hacivat da oynatılmıştır. Sünnet olurken "ah babacığım" diye bağırması annesini çok üzmüştür.
Sayfa 9 - Güven KitabeviKitabı okudu
84 syf.
·
Puan vermedi
Yorumum ; Yazardan okuduğum ikinci kitap. İlk başta kitaba giremedim nedense Kirkor ve Agop’un konuşma şivesini anlamakta güçlük çektim. Evet bilinmeyen kelimeleri dipnot olarak altına yazmışlardı ama bir yerine bence bir çok anlaşılmayan kelime vardı bana göre. Neyse bu iki karakter Hacivat ve Karagöz misali bana göre çünkü konuşmaları yer yer de eğlendiriyordu. Alıştıktan sonra okumak daha kolay oldu.Efsuncu Baba’mız Enveri , tılsıma , büyüye , hurafelere inanan cahil karakterimiz . Bu üç karakter karşılaşınca olaylar olaylar birbirlerini yanlış anlamaları , kandırmaları vs. Bence yazıldığı dönem ve günümüz olsun hâlâ devam eden bir konu bu. Yazarımız bu konuyu mizahi bir dille anlatmış ama son sayfalarda anlaşılır bir biçimde toparlamış. Kulağa küpe olacak ders niteliğinde bir kitap diyebilirim ve okumanızı tavsiye ederim 
Hüseyin Rahmi Gürpınar