meraklı gugu karahindiba
merakın öğrenme ve hayal kurma süreçlerini nasıl etkilediğiyle alakalı güzel fakat hedef kitlesi de bir o kadar dar bir kitap (sadece iki ve üçüncü sınıflara uygun gördüm)
güzelliğine, kitabımızın çiçekleri koparmayı uygun görmeyip doğa dostu olması gibi birçok değere birlikte değenmesini örnek verebilirim. genel olarak 8/10
Karahindibalar ...
Kara hindiba çiçeği hemen hemen her yerde gördüğümüz tohumlarının uçuşunu seyrettiğimiz ama mucizesine dikkat etmediğimiz bir çiçektir. Aklı, şuuru ve bilinci olmayan, dış dünyayı bilmesi imkansız olan bu çiçek neslini devam ettirmesi gerektiğini, bunun için rüzgarı kullanması gerektiğini çok iyi biliyor. Rüzgardan tohumlarının zarar görmemesi ve
çünkü ben koşardım karahindiba'na
üfleyiverirdi bir afacan
dolu dizgin koşan hevesim
takılıverirdi kursağıma da düşerdi
uzanırdım yanına
seyreylerdik kayan yıld-
aman, uçakları!
sö
@merdumgiriz_okur
·15 Nisan 21:20
çünkü ben uzattığımda yağan kara ellerimi
teğet geçerdi
sevdiğim fesleğenin kokusunu alırdı rüzgar
uçak çıkardı
kayan yıldız sandığım
suya düşerdi pamuk şekerim
çünkü ben koşardım karahindiba'na
üfleyiverirdi bir afacan
dolu dizgin koşan hevesim
takılıverirdi kursağıma da düşerdi
uzanırdım yanına
seyreylerdik kayan yıld-
aman, uçakları!
-suya düşerdi pamuk şekerim
çünkü ben uzattığımda yağan kara ellerimi
teğet geçerdi
sevdiğim fesleğenin kokusunu alırdı rüzgar
uçak çıkardı
kayan yıldız sandığım
suya düşerdi pamuk şekerim
çünkü ben koşardım karahindiba'na
üfleyiverirdi bir afacan
dolu dizgin koşan hevesim
takılıverirdi kursağıma da düşerdi
uzanırdım yanına
seyreylerdik kayan yıld-
aman, uçakları!
Sorma bana hayatın nasıldır diye
Hayat kelimesi sen yüreğimden çıktığından beri yok oldu kayboldu.
Karahindiba çiçeğinin tohumları gibi oldu hayatım senin bir üfleyip gidişinle her tarafa saçıldım ve
ben ben olmaktan çıktım...
Karahindiba çiçeği...
yaşanan acıların sessiz şahidi, yitirilen umutların izi.
Dandelion bitkisinden bir tacımız olsun
Mitolojide, Güneş tanrısı Apollon’un oğlu Phaeton’un güneş arabasının hareket ederken saçtığı tozlarından büyüyen çiçeklerdir karahindibalar... Büyü Tanrıçası Hekate’nin, Theseus’a (Poseidon’un oğlu) güçlenip Minotauros’u yensin diye bir ay boyunca sadece karahindiba yedirdiği söylenir.
Dermansız Cümle
Gamlı üç nokta ile sonu gelmeyen cümle; öfke duymuştu sözcüklerine. Kırk yıllık hatır değil, kırk satır vardı her bir sözcük payında. Su gibi aziz olmak değil, odun gibi yanmak düşmüştü nasiplerine.
Alevin sırrına bürünmüş, sükunetin dibine vurmuş virgül bile derman olamayışının derdinden unutur olmuştu sulh vazifesini. Dolunayın etkisinde kalmış bir dişi misali… Günah keçisinin testere olduğu bir ağacın yığılması gibi…
Sırtında sözcük dolu çuvallı bir hamaldı cümle. Belki de bir kuş gibi… Ki kuşun yürürken ayaklarında, uçarken kanatlarında olan yükü; esasen omuzlarındaydı. Lakin kuş değildi cümle. Ne bir kanadı vardı ne de onu taşıyabilecek iki ayağı…
Karahindiba olmak istemişti cümle. Bir anlık olsa bile… Karahindibalar gibi üzerindeki tomurcukları bir üfleme ile rüzgâr eşliğinde saçıp, gelecek baharda filizlenecek yeni karahindibalara gebe bir toprak bırakmak istemişti.
Funda Çelik -Bişnev 2021 Yaz