Çıktık açık alınla yüzyılda her savaştan; yüz yılda yüz milyon genç yarattık her yaştan! Göğsümüz Tunç siperi, bize durmak yaraşmaz. Biz bu cumhuriyetin evlatlarıyız, karanlığın üstüne güneş gibi doğarız. Tarihten önce vardık, tarihten sonra da varız. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!"
Sayfa 280Kitabı okudu
Reklam
Yavuz, yavru kargaya dikkatle baktı, karganın boynunda tek bir beyaz tüy vardı!
Sayfa 276Kitabı okudu
"Sağ ve solda olmak üzere iki tane olan, aort yayından ayrıldıktan sonra boyundan geçerek beyne doğru çıkan büyük atardamarlara verilen isim. Şah damarlarına tıp dilinde 'arteria carotis communis' denir. Soldaki şah damarı sağdaki şah damarından beş santimetre daha uzundur."
Sayfa 275Kitabı okudu
Mozart, 331 La major piyano sonatının son rondo bölümünde dünyanın Türk Marşı diye adlandırdığı Alla Tunca'yı bestelemiş, yer yerinden oynamış, Viyana sokaklarında aylarca bu beste dinlenmişti.
Sayfa 270Kitabı okudu
Türk Marşı
Viyana kapılarında dehşet salan ordunun davullara vuran Mehter takımından yükselen notalar Avrupa askeri bandolarını etkilemiş, Beethoven başta olmak üzere birçok besteci ilham kaynağı olmuş, Türk Operası kavramı doğmuştu.
Sayfa 269Kitabı okudu
Reklam
Osmanlı Ordusu Viyana'yı kuşatınca Avrupalılar Türkler hakkında yakın bilgi sahibi olmaya başlamış, uzak zannettikleri kültür diplerine kadar sokulmuş, kapılarına dayanmıştı. Kuşatma başarısız olup da Viyana kurtulunca, daha önceleri ölesiye korktukları, adını duyunca titredikleri düşman artık basit bir merak konusuna dönüşmüştü. Kimdi bu Türkler? Nasıl giyinir, nasıl konuşurlardı? Ne yer ne içerlerdi? Avrupalılar arasında Osmanlı giysileri moda olmaya, Mozart'ın tiryakisi olduğu Türk kahvesi davetlerde ikram edilmeye başlamış, oryantalizm akımı görsel sanatları, müzisyenleri etkilemişti.
Sayfa 269Kitabı okudu
Yavuz, Sarıyer kıyısına doğru yüzerken, "Vatan sağ olsun!" diye bağırdı.
Sayfa 268Kitabı okudu
Vatan sağ olsun!!!
Biraz ilerlediğinde ruhunu parçalayan aynı telsiz sesini duydu, havasızlıktan inleyen mürettebatın Allah diyen sesi kulaklarında yankılandı. Dumlupınar'ın telsiz başındaki astsubayı Selami'nin tarihe kazınan son sözünü işitti: "Vatan sağ olsun!"
Sayfa 265Kitabı okudu
Kimin yüreği dayanır ki:(
4 Nisan 1953'te NATO tatbikatından dönmekte olan Dumlupınar Denizaltısı, Çanakkale Boğazı'nın Nara Burnu'nda İsveç bandıralı bir gemiye çarpmış, metrelerce derinde ölümü bekleyen Dumlupınar kahramanları son saniyelerine kadar telsizden yayın yapmışlardı. Kurtarma gemisini kaptanı ile Dumlupınar mürettebatının konuşmalarını duyuyordu Yavuz. Boğulurcasına ağlıyordu. Suya girdiği anda Dumlupınar'da şehit olan 81 Mehmetçik'in son sözlerini tekrar işiteceğini, bu acıya yüreğinin dayanamayacağını biliyordu. Bir süre suyun üzerinde öylece kaldı.
Sayfa 264Kitabı okudu
Reklam
Suya tamamen atladığı anda bedenindeki tılsımlı ayetler, tılsımlı desenler yakamoz gibi ışılladı.
Sayfa 263Kitabı okudu
-Efendim hava biraz fenalaştı. -Morallerinizi bozmayın. O hava size daha iki gün yeter. Sigara içmeyin. -Yok efendim. Sigara içmiyoruz. Işık da yok. Karanlıktayız.
Sayfa 263Kitabı okudu
"Nuh'un oğulları Büyük Tufan'dan sonra Sümer'e yerleşmiş, burada şehir ve göklere kadar yükselen bir kule yapmak istemişlerdi. Kaynaklara göre, Tanrı ona ulaşmaya çalışan insanların kendini beğenmişliğine, kibirli olmalarına kızmış, aynı dili konuşan insanların dillerini karıştırarak birbirlerini anlamalarını engellemişti. O günden beridir her kavim, her ulus kendi dilini konuşur oldu, bölündük. İnsan kusurludur, Tanrısı ise kusursuz. Tanrı'ya yaklaşmanın yolu fiziki değil, ruhanidir. Kuleye tırmanarak değil, içini temizleyerek Tanrı'ya ulaşırsın."
Sayfa 261Kitabı okudu
"Beni ört, kardeşimi ört. Gözlere görünmez olalım. Beni gözlerden sakla, kardeşimi gözlerden sakla," diye fısıldadı. Vücudundaki dövmelerden yayılan ışığın Keşiş'i de görünmez kılmasını bekledi.
Sayfa 258Kitabı okudu
Ağaçtaki delikanlının adı Alperen. Alperen'in ailesi de parayı kabul etmiş, başka yere taşınmışlar. Bir apartman dairesi almışlar o parayla. Alperen'in köpeğini bu köyde terk etmişler. Delikanlı on beş gün evvel köpeğini bulmaya Akbaba'ya geldiğinde tepenin arkasında garip bir inşaatın başladığını görmüş. Her gece geç saatte gizlice gelip ne yaptıklarını kaydetmeye başlamış.
Sayfa 257Kitabı okudu
937 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.