Sanat kursu mu ticarethane mi bunlar? Kadıköy' de heykel kursu buldum, gittim geçen. Dedim ki ben anatomi dersi almak istiyorum kilden insan hayvan tasvirleri yapacağim karakalem çizimim var, evimi dekore edeceğim, fiyat kabul peşin ödedim, anlaştık burda yaptıgın burda kalir göturemezsin dedi sonra. Getirirsin burda firina atariz dedi. Tamam dedim, o beni bir ay boyunca oyaladi tabii, çizim dersi yok anatomi yok teknik hicbir etut yok. Her derste misafirleri geldi oturup muhabbet ettiler hela kokan pis bir atölyede tek başıma aldım killeri bıçakları, fotoğraftan bakarak 2 büst bir rölyef yaptım fotoğraftan çalişmak çok zordu, farkli materyallerle ne yapabilirim diye düsunüyorum mesela plastik atıklardan ne yapabilirim diye düsünüyorum dekorasyon yapacagım filan ama her seansın sonunda geldi ne dedi hoca? "fotograftakine hiç benzememis olmamıs bu dedi. Benim tepem attı aldım bıçağı, büstlerin kellelerini kestim paramparça ettim cıktım oysa çalismaktan belim ağrıyordu. Ama nasil güzeldi o büstler içim sizladı. 3 boyutlu. Biri kendi büstümdu aynadan çalışmıştım. Nalet olsun ticarethanelere, sanat ögreticiliği adı altındaki şarlatanlara, google' a yazdım o ticarethaneyle puştu. Resim heykel yapmak için illa güzel sanatlara girip 4 yil sinavlarla sürünecek miyiz zaten sanat üretsek kime satacağız bu heykelleri? Niye zorluyorsunuz?
Kitabımın doğallığını doğal hale getirmek ve karakalem resimleri için Eskişehir , Bursa özel resimler çekmek için ufak bir kaçamak yapalım.
Reklam
"Karakalem resim yapmayı seviyorum. Çünkü hala kimin ne renk olduğunu hala çözemedim...❣
Bugün bir dava görüldü, Gönlümün fermanı Müebbete dönüştü.. Sanıkta tanıkta bendim, Yalancı şahitler olsun isterdim... Bugün bir kavga tuttu beni,
23:30
Karakalemle gökkuşağı çizmek gibiydi hayallerim...
Kitap ve insan
İnsan okuduğu kitabı sevmeli. O kitabın içine girmeli, okuduğu kişiyle birlikte yaşamalı her şeyi. İçi boş da olmamalı okuduklarımızın. Bizde iz bırakmalı, bir şeyler öğretmeli hayata dair. Ben okumayı çok seven biri olduğum için, gece yatmaya hazırlanırken başucumda sevdiğim bir kitap olursa, o yatağa girmek daha keyifli oluyor. Hatta bazen, “öff, işler güçler bitse, akşam olsa, yatağıma yatsam, elime de kitabımı alıp yatak keyfi yapsam” dediğim çok olur. İşte bunları bildiğim için, sizlere keyifle, içinde kaybolarak okuyabileceğiniz bir şeyler yazmaya çalışıyorum. İlk yıllar bunu becerebilir miyim diye korkuyordum. Şimdi yine korkuyorum. Onun için çalakalem yazamıyorum kitapları. Çünkü bir kitap kurdu olarak yazdıklarımı önce ben beğenmeliyim. Dr. Gülseren Budayıcıoğlu
Gülseren Budayıcıoğlu
Gülseren Budayıcıoğlu
Reklam
567 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.