Ne çağ, “gelir” redifli bir gazele başlasam
Dilime bir pelteklik, sesime hüzün gelir.
Haberlerin kötüsü mola vermez yollarda
Taş, diken, çamur demez ve doludizgin gelir.
Hoş at sürüp gönlünün peşinden giden âşık,
Dönerken yaya kalır, yorgun ve bezgin gelir.
An olur sevinirim, kıymık kadar utkuya,
Bakarım arkasından bir büyük bozgun gelir.
Haram et ve kan kokan toprağa gül ekilmez,
Bu kokuyu alınca sürüyle kuzgun gelir.
Ey sevgili, güneşi ve seni kucaklasam
İnan ki senden yanı güneşten kızgın gelir.
Ay ışığı gecenin en güzel düş ırmağı,
Kimine çok sıradan, kimine özgün gelir.
KARAKOÇ arz etmiştir aşkını sevgiliye
Belki de bundan sonra her işi düzgün gelir.