520 syf.
9/10 puan verdi
Orhan Pamuk'un "Masumiyet Müzesi", yazarın Türk edebiyatına kazandırdığı en önemli eserlerden biridir. Kitap, bir aşk hikayesini, aynı zamanda Türkiye'nin tarihi, kültürel ve toplumsal dokusunu ustalıkla harmanlar. Roman, İstanbul'un karmaşık ve büyüleyici atmosferinde geçer. Ana karakterimiz Kemal'in, aşık olduğu Füsun'a olan saplantılı aşkını ve bu aşkın onun yaşamını nasıl etkilediğini anlatır. Kemal'in yaşadığı içsel çatışmalar ve aşk ile arzuları arasındaki mücadelesi, romanın temel dinamiğini oluşturur. Pamuk, "Masumiyet Müzesi"nde sadece bir aşk hikayesini değil, aynı zamanda Türkiye'nin yakın tarihini de işler. Kitap, Türkiye'nin modernleşme sürecinde yaşadığı değişimleri, toplumsal çalkantıları ve bireyin bu süreçteki yerini inceler. Ayrıca, Türk toplumunun değerleri, ahlaki çıkmazlar ve Batı ile olan ilişkiler gibi konuları da ele alır. Romanın en dikkat çekici unsurlarından biri, Kemal'in Füsun'a olan takıntılı aşkını ifade etmek için bir "masumiyet müzesi" oluşturmasıdır. Bu müze, Kemal'in yaşadığı duygusal karmaşayı ve geçmişe olan bağlılığını simgeler. Pamuk, bu sembolik anlatımı ustalıkla kullanarak, okuyucuya karakterin iç dünyasını derinlemesine keşfetme fırsatı sunar. "Masumiyet Müzesi", Pamuk'un benzersiz üslubunu ve derin karakter analizlerini barındırır. Yazarın karmaşık ve katmanlı anlatımı, okuyucuyu hikayenin içine çeker ve onları karakterlerin duygusal deneyimlerinin bir parçası yapar.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202242,1bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Sırça Fanus, Sylvia Plath'in okuduğum ilk kitabı ve yazarın otobiyografik türündeki eseridir. Bu kitabı okumaya merağım Sylvia Plath'in yaşantısı ve trajik intiharı üzerine edindiğim bilgilerle oluştu. Kitap beni zaman zaman çok içine çekemese de Sylvia Plath'in hayatına, düşünce yapısına, sosyal ve ailevi ilişkilerine ışık tutması
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,8bin okunma
Reklam
336 syf.
·
Puan vermedi
·
48 günde okudu
Çünkü yüz yıllık yalnızlığa mahkum edilen soyların, yeryüzünde ikinci bir deney fırsatları olamazdı. Uzun süren okumamın sonuna geldim ve duvarla bir süre bakıştım. Merquez bu kitabıyla beni çok etkiledi. Uzun süren yazımı, kurgusu verdiği emeğin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Yüz Yıllık Yalnızlık Buendia ailesinin hikayesi. Kitabın girişinde bizi bir soy ağacı karşılıyor. Bu tablo okumanın biraz zor olacağını gösteriyor bize. İsimleri aynı olan çok fazla karakter var. Ben de okurken dönüp sürekli soy ağacına baktım. Okurken beni tek zorlayan bu isim karmaşı oldu. Buendia ailesinin efsanevi hikayesiyle başlıyor. Akraba olan bir çiftin kuyruklu bir çocuğu olmasıyla. Bu olayın tekrarlanmaması için çaba gösteriyorlar. Hikayenin sonuna kadar bu ihtimal hep hatırlatılıyor. Mocando'da yaşayan Buendia ailesi burda tarih öncesinden kalan bir hayat yaşıyorlar. Kasabaya gelen çingeneler dışında dış dünyayla ilgisi olmayan bir bölgede sıradan hayatları var. Melquiades'in gelişiyle simya bilimi ve kehanetler dahil oluyor. Zamanla büyüyen çocuklar yeni hikayeler yaşıyor. Devrim, savaş, ticaret, din, eğitim... Uzun süren yaşamlarıyla Buendiaların maceraları farklı yollarda şekilleniyor. Ailenin benim açımdan eksik olan yanı sevgi. Karakterler arasında sevgi yok denecek kadar az. Herkes yalnız bir hayata aynı evin içinde hapsolmuş. Dili, anlatımı, akışı gayet güzel. Başta dediğim gibi isim karmaşası yoruyor sadece. Kitabı beğendim. Marquez ve efsaneleri mükemmel.
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 198436,9bin okunma
752 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Eh Be Kenan
Vedat Türkali'nin okuduğum ilk kitabı. Bir Gün Tek Başına. Ama karakterimiz Kenan öyle biri ki bir gün değil her gün tek başına kalmayı hak ediyor. Buhranlı ruh hallerı, içsel ve düşsel konuşmalar, melankoli, dönemin siyasi karmaşası ve yasak aşkın işlendiği bir kitap. Korkak, kararsız, melankolik ve bunalımlı; evli ve çocuklu Kenan karakteri başına ne geldiyse fazlasını hak etti. Eşi söylemişti sen kimseyi sevemezsin diye, sevgilisi söylemişti bıktım senin küçük burjuva şımarıklıklarından diye. Hiçbir şeyi yoktu hayatta. Gerçek bir sevgisi yoktu, bir şeye inancı ya da bağlılığı yoktu. Sadakati, dik duruşu yoktu. Sadece takvim yapraklarını geçirmek ve içindeki dürtüleri gidermek için yaşıyordu. Bunun acısını da manevi olarak kendi çekiyormuş gibi görünse de aslında eşi, zavallı Nermin çekiyordu. Öyle bencildi ki kendi mutluluğu için kızından ve eşinden vazgeçmeyi bile düşünüyordu. Ama o kadar beceriksizdi ki onlar hayatında olmasalar bile mutlu olamazdı. Hayat hikayesinden geriye, bana kalırsa, Kenan bomboş bir hayat bıraktı. Eşi ve çocuğu tarafından iyi hatırlamayacak, özlemle bahsedilmeyecek biri olarak kalacak hatıralarında. Gerçi Nermin'e pek güvenemiyorum belki o sevgi inadi kırılmamıştır hala. Ama en çok onun acı çektiğine eminim. Sevmediğim bir karakter oldunuz Kenan Bey, öfkeyle okuttunuz kendinizi. Öyle ki Rasim'i bile sever olacaktım.
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20195,3bin okunma
411 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Radetzky Marşı İncelemesi
Joseph Roth
Joseph Roth
’un baş yapıtı olarak anılan
Radetzky Marşı
Radetzky Marşı
gerçekten çok iyi bir dönem romanı. Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun dolayısıyla efsanevi Habsburg Hanedanlığının son zamanlarına yolculuğa çıkartıyor sizi. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Orta Avrupa’da hüküm sürmüştür. Toprakları bugün Avusturya ve Macaristan haricinde Bohemya (bugünkü
Radetzky Marşı
Radetzky MarşıJoseph Roth · Can Yayınları · 202491 okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Çoğu Zaman Derbeder
Çoğu Zaman DerbederSophie Gonzales · Yabancı Yayınevi · 2021338 okunma
Reklam
897 öğeden 881 ile 890 arasındakiler gösteriliyor.