“Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek için araç gönderebilecek kapasiteye sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini umursamayabiliyor. Mars’a gitmek, yanı başındaki komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.” Demiş Jose Saramago 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonraki konuşmasında. Aslında
YouTube kitap kanalımda Son Ada kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim:
ytbe.one/dR12B0gIkhg
Livaneli'ye hak ettiği değerden fazla değer verip onu putlaştırıyor musunuz?
Livaneli'nin kitaplarından bazılarını hiç sevmemenize rağmen sırf başka okurlardan tepki almamak için diyeceklerinizi içinize mi atıyorsunuz?
O zaman gel
St.Petersburg'da bakanlıkta çalışan silik karakterli bir memur olan Akaki Akakiyeviç birgün yıllardır giydiği paltosunu için terzi Petroviç'e gider lakin terzi paltonun onarilamayacağını yenisini diktirmesini söyler. Akakiyeviç alım gücünün ötesinde de olsa güç bela yeni bir palto diktirmeyi başarır. Gururla gezerken sevinci kısa sürer hırsızlar paltosunu çalar. Yardım istediği bir üstü tarafından sertçe kınanan Akaki hezeyanlara girer ve ölür.
Kitabı okuma sebebim Dostoyevskinin "Hepimiz Gogolun Palto'sundan çıktık" sözü oldu. Okumaya - yazmaya yeni başlayacaklara tavsiye edilir.
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
“Karakterli bir adam ancak erdeme, doğruluğa, adalete değer verir ve yalnızca bunları onurlandırır. Şöhret ve zenginlik onun için hiçbir şey ifade etmez…
Gençlik yıllarının başından beri, üstlerinin elindeki sopadan tir tir titreyen insanların erdemlerini yitirmemelerinin ve sağlam karakterli kimseler olarak kalabilmelerinin olanağı var mıdır?
Émile, hakkında tek cümle kurmak gerekseydi, evlilik planı yaptığınız kişiye de okutup karşılıklı mütalaa etmedikçe o kişiyle evlenmeyin derdim. Bazı kitaplar vardır, devletin her vatandaşına okutması gerekir.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde böyle bir kitap mesela. Émile de bunun gibi her bireyin okuması gerekli diye düşünüyorum.
Rousseau bu eserinde hayalinde bir
Nihayet orjinal bir hikaye ile karşılaştım.. Dili gereksiz betimlemelerden uzak sadece anlatılması gerekeni anlatan bir yapıda olduğu için 1 günde bitirebilirsin. Ama;
Ben güçsüz,zayıf karakterli, şıpsevdi, gereksiz gururlu, ve hayır o seçilmiş kişi ben olamam tarzında ortalıkta dolaşan ana kahramanları sevmiyorum..
Harry potter'a Nimbus 2000 hediye edildiğinde "Aa yok ben bunu alamam göze batmak istemiyorum zaten sağ kalan çocuğum" demiş miydi kızım. Bu neyin artistliği. Alsana o siyah keftayı !
Gölge ve KemikLeigh Bardugo · Martı Yayınları · 20136,3bin okunma
Seveceksen...Ama seveceksen Hz.Talha gibi seveceksin.Nasıl mı? Anlatayım...Rümeysa’ya aşıktır Talha.. O zamanlar müslüman değil daha.. Yolda giderken bakıyor ki Rümeysa orda.. Duruyor, daha önce Rümeysa’ya dediklerini tekrarlıyor;“Seviyorum Rümeysa Seni, evlen benimle”..Rümeysa içten içe beğenmesine rağmen kabul etmiyor. Neticede o bir müslüman değil..Ama mert, karakterli biri… Bir anda aklına Rasulullah (sav) geliyor. Dönüyor Talha’ya;- “O’na git” diyor.- “Kime?”diye soruyor Talha.Rümeysa;,“O’na, Hz Muhammed’e” diyor.Koşuyor Talha, Rümeysa için, aşkı için..Kosuyor çatlarcasına. O’na kosuyor..Rasulün kapısının önündedir şimdi…Giriyor içeri. O’nu görünce çözülüyor dizlerinin bağı..İşte karşısında Allah Rasulu..,( Bir müddet sonra çıkıyor oradan. Yine Rümeysa’yi görüyor. Bu kez Rümeysa Soruyor ona:-“Gittin mi?-“Evet” diyor Talha. “Aşık oldum O’na, üzgünüm Rümeysa, senden daha çok O’nu Seviyorum artık. üzgünüm.”:)Kuşlar gibi Rümeysa, nasıl seviniyor bak..-“Teklifin geçerliyse hâlâ evlenelim” diyor.:)Eğer seveceksen Allah'ı ve Allah için olanları sev. Çünkü, hak etmeyenleri sevmek, bir türlü israftır!
Eğer bu kitabı okuduysanız kendinizi tebrik edebilirsiniz. Fakat durağan bir dili, çok karakterli oluşu sebebiyle değil, hayatınıza böyle enteresan bir sülalenin hikayesini bilerek devam edeceğiniz için. Yanında Marquez'in, adlandırmak dilinizin ucunda duran ama tam olarak ne olarak tanımlamanız gerektiğini kestiremediğiniz anlatımı da